Davacı, Kurumun işleminin iptaliyle, başvuru tarihinde emekliliğe hak kazandığının tesbitine, ödenmesi gereken emeklilik maaşlarının yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Davacı, Kurumca iptal edilen isteğe bağlı SSK sigortalılığının geçerli olduğunun ve 01.08.2005 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile varılmıştır.Davacının 01.07.2001 tarihinde 506 SY'ya tabi isteğe bağlı sigortalılığının başladığı 2003 yılının 5,6,7. ayların isteğe bağlı sigortalılık primlerinin süresinde ödenmediği, bu aylarla ilişkin primlerin aynı yılın 08.09.2003 tarihinde ödendiği çekişmesizdir. Sorun süresinde ödenmeyin 5,6 ve 7.aylarda davacının isteğe bağlı sigortalı olup olmayacağı ve daha sonra isteğe bağlı sigortalılığının devam edip etmediği noktasındadır. Çekişmeli dönemde yürürlükte olan 506 sayılı Yasa'nın 4842 sayılı Yasa ile değişik 85/D(c) maddesi hükmüne göre isteğe bağlı sigorta primlerini art arda 3 ay ödemeyenlerin primi ödenmiş son ayın bitiminden itibaren sigortalılığının sona ereceği vurgulanmıştır.Bu durumda davacının isteğe bağlı sigortalılığının primi ödenmiş son ay olan Nisan 2003 ayının bitim tarihinden itibaren sona ereceği açıkça ortadadır. Ne var ki davacının 08.09.2003 tarihinden itibaren isteğe bağlı primlerin düzenli olarak ödemek sureti ile isteğe bağlı sigortalılık iradesini ortaya koyduğu anlaşıldığından mahkemece davacının 01.10. 2003 tarihinden itibaren sigortalılığının isteğe bağlı sigortalı olduğunun kabulü doğrudur. Davacı isteğe bağlı sigortalılık talebi yanında yaşlılık aylığı bağlanmasını da istemiştir. Mahkemece bu konuda bilirkişiden rapor alınmışsa da rapor denetime elverişli olmadığından bu raporla sonuca gidilmesi doğru değildir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilerek davacının yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığının bu konuda uzman başka bir bilirkişiden rapor alınarak değerlendirilmesi gerekirken bu yönün göz ardı edilerek eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı SSK'nun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.