Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapmaHüküm : MahkûmiyetDosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Sanık ... müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğinin süresinden sonra yapılması, sanıklar .... ve... müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğinin hükmedilen ceza süresi dikkate alınarak 5320 sayılı Kanun'un 8/1, 1412 sayılı CMK'nın 318. ve 5271 sayılı CMK'nın 299. maddeleri uyarınca reddine karar verilerek, süresindeki istekleri nedeniyle sanık ..., ..., ... ve .... hakkında duruşmalı olarak, diğer sanıklar hakkında duruşmasız olarak inceleme yapılmıştır.Sanık ...'ın kovuşturma aşamasında müdafiiliğini Av.... yaptığı halde kendisinin ve müdafiinin yokluğunda verilen hükme ilişkin gerekçeli kararın sonradan zorunlu müdafii olarak atanan ancak duruşmalara katılmayan ve sanık tarafından kendisine zorunlu müdafii olarak atandığı bilinmeyen Av....'e tebliğ edilmesinin temyiz süresini başlatmayacağı, sanık müdafii Av. ...'a gerekçeli kararın ise 01.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakla, sanık ... ve müdafiinin yaptığı temyizin süresinde olduğu kabul edilerek inceleme yapılmıştır.Gerekçeli karar başlığına suç tarihinin "28/03/2013, 06/04/2013, 10/04/2013, 15/04/2013, 20/04/2013, 23/04/2013, 30/04/2013, 01/05/2013, 02/05/2013, 06/05/2013, 21/05/2013, 23/05/2013, 27/05/2013, 04/06/2013, 07/06/2013, 08/06/2013, 13/06/2013, 17/06/2013, 18/06/2013, 24/06/2013, 01/07/2013, 16/07/2013, 03/09/2013" yerine "2013 yılı" şeklinde yazılması, mahkemesince düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak görülmüştür.A-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:TCK’nın 53. maddesi ile ilgili olarak, hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi ve kriminal incelemeler sırasında şahit numune olarak alıkonan uyuşturucu maddelerin müsaderesi konusunda, mahkemesince her zaman karar verilmesi mümkün görülmüştür.Sanık ...'a, TCK'nın 188/3, 188/4, 43/1, 62/1 maddeleri uyarınca sonuç olarak 7 yıl 9 ay 22 gün hapis cezası verildikten sonra, hak yoksunluğuna karar verilirken başlık kısmına sanık hakkında "7 yıl 9 ay 22 gün" yerine "7 yıl 9 ay 6 gün" hapis cezasına ilişkin olarak yazılması ve sanık ...'ın evinin aranmasında ele geçen adli emanetin 2013/1203 sırasında kayıtlı hassas terazinin müsaderesine karar verilirken, sanık ...'dan ele geçtiğinden bahsedilmesi, sonuca etkili olmayan mahkemesince düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak görülmüştür.Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanıklar .....,...,ve müdafileri, sanıklar ...,... ın yerinde görülmeyen temyiz itirazları ile sanıklar ...,...,...,... müdafilerinin duruşmadaki sözlü savunmalarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre gözönüne alınarak sanıklar ...,...,.... ve .... hakkındaki salıverilme taleplerinin reddine,B-Sanık ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:Sanığın yerini bildirdiği ve .....'e ait olduğunu söylediği net 11080 gram esrar maddesinin 05.09.2013 tarihinde ele geçmesi sonrasında sanık ve .... hakkında tefrik kararı verilerek... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2014/1925 soruşturma numarasına kaydedildiği ancak daha sonra bu olay nedeni ile sanık ... hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmakla TCK’nın 43. maddesinde düzenlenen “zincirleme suçu” oluşturup oluşturmadığının belirlenmesi için araştırma yapılması gerektiğine yönelik bozma öngören düşünceye iştirak edilmemiştir.Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;1)Sanık ...'ın soruşturma aşamasında ....'e ait olduğunu söylediği esrar maddesinin yerini bildirmesi üzerine, bu beyanları dikkate alınarak net 11080 gram toz esrar maddesinin ele geçirilmesi ve bu olaya ilişkin ... hakkında soruşturma aşamasında tefrik kararı verilerek ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2014/1925 soruşturma numarasına kaydedildiği anlaşılmakla; sözü edilen soruşturmanın sonucunun araştırılması, bilgi ve belgeler irdelenip sonucuna göre sanık hakkında TCK'nın 192/3. maddesinde öngörülen etkin pişmanlık hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan eksik araştırma ile hüküm kurulması,2) 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun belirlenmesinde zorunluluk bulunması,Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları ve sanık müdafiinin duruşmadaki sözlü savunmaları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, tutuklama koşullarında bir değişiklik bulunmamasına ve tutuklu kaldığı süreye göre sanık hakkındaki salıverilme isteğinin reddine, C-Sanık ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:Evinde yapılan aramada ve sanık üzerinde herhangi bir uyuşturucu maddenin ele geçirilemediği, 20.04.2013 tarihli fiziki takip tutanağında hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan ayrı soruşturma yürütülen ... ile sanığın oturarak çay içtiklerinin belirtildiği, herhangi bir alış verişin tespit edilemediği, ..., kollukta verdiği müdafisiz beyanında uyuşturucu maddeyi 20.04.2013 tarihinde sabah saat 08:00'da .... olarak tanıdığı kişiden aldığını beyan ettiği, ...'den ele geçirilen uyuşturucu maddenin sanık tarafından satıldığına dair sanığın savunmasının aksine, soyut telefon görüşmeleri dışında, her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından, beraati yerine yazılı gerekçe ile mahkûmiyet kararı verilmesi,Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,13.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.