Mahkeme : Ağır Ceza MahkemesiSuçlar : 1-Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (Sanık ... hakkında) 2-Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma (diğer sanıklar hakkında) 3-Suç örgütü faaliyeti kapsamında uyuşturucu madde ithal etmeHükümler : Mahkûmiyet Dosya İncelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Temyiz incelemesi; sanıklar ...,..., ..., ... ve ... müdafilerinin süresinde duruşmalı inceleme istemi üzerine adı geçen sanıklar yönünden duruşmalı olarak yapılmıştır.1-Sanık ... hakkında "suç işlemek amacıyla örgüt kurma"; sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında "suç işlemek için kurulan örgüte üye olma" suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:5237 sayılı TCK’nın 220. maddesinde düzenlenen suçun işlendiğinin ve örgütün varlığının kabul edilebilmesi için; üye sayısının en az üç kişi olması, üyeler arasında soyut bir birleşme değil, gevşek de olsa hiyerarşik bir ilişkinin bulunması, suç işlenmese bile suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşmenin olması, niteliği itibariyle devamlılık göstermesi gereklidir. Örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından, amaçlanan suçları işlemeye elverişli olması da aranmalıdır. Örgüt yapılanmasında işlenmesi amaçlanan suçların konu ve mağdur itibariyle somutlaştır??lması mümkün ancak zorunlu değildir. Soyut olarak sanık sayısının üç kişiden fazla olması örgütün varlığının kabulü için yeterli olmayıp, bu durumda iştirak ilişkisinden söz edilebilir.Suç işlemek için örgüt kurma, bir somut tehlike suçudur. Hiyerarşik ilişki nedeniyle örgütün, mensupları üzerinde hâkimiyet kuran bir güç kaynağı niteliğinde olması gerekir. Bu tür bir örgüt, toplum düzenini tehlikeye sokmaktadır. Bu suç tanımı ile korunan hukukî değer, kamu güvenliği ve barışıdır. Kamu güvenliği ve barışının bozulması ise, bireylerin güvenli ve barış içinde yaşama haklarını zedeler.Dosya kapsamından, 29/11/2012 ve 24/01/2013 tarihli her iki olaya da, icrai hareketleri ile katılan sanıkların ... ve...oldukları; diğer sanıkların sadece bir olaya iştirak ettikleri anlaşılmakla, somut olayda; sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... arasında gevşek de olsa hiyerarşik ilişki bulunsa da; örgüt faaliyeti kapsamında hareket eden en az üç kişi koşulu gerçekleşmediği gibi sanıkların suç işleme iradelerinde devamlılıktan da söz edilemeyeceğinden, bu oluşumun TCK'nın 220/1 ve 2. maddelerinde düzenlenen "suç örgütü" koşullarını taşımadığı değerlendirilmiştir.Açıklanan durum karşısında, üzerlerine atılı örgüt kurma ve kurulmuş örgüte üye olma suçlarının oluşmaması nedeniyle, sanıkların beraatleri yerine, mahkûmiyetlerine karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları ve duruşmadaki sözlü savunmaları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükümlerin BOZULMASINA,2-Sanıklar hakkında "örgüt faaliyeti kapsamında uyuşturucu madde ithal etme" suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;a-Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olma suçları ile ilgili bozma nedenine göre; sanıkların üzerlerine atılı “uyuşturucu madde ithal etme” suçunu teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlediklerine ilişkin yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden,aa-Haklarında hükmedilen temel ceza üzerinden, “hüküm tarihi itibari ile sanıkların lehine olan 6545 sayılı Kanun’un 66. maddesi ile değiştirilmeden önceki” 5237 sayılı TCK’nın 188. maddesinin 5. fıkrasındaki düzenleme gereği artırım yapılmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,ab-Sanıkların “örgüt mensubu suçlu” olarak kabul edilerek, haklarında TCK’nın 58/9. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanması,b-Ele geçirilen uyuşturucu maddelerin niteliği ile miktarına ve buna bağlı olarak suç konusunun önem ve değerine göre,ba-Sanıklar ..., ...,..., ... ve...hakkında belirlenen temel cezaların alt sınır aşılarak tayin edilmesi yerinde ise de, TCK’nın 3/1 ve 61. maddeleri uyarınca aşağı hadden daha fazla uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,bb-Sanık ... hakkında alt sınırdan uzaklaşılarak temel ceza belirlenmesi gerektiği halde, TCK’nın 3/1, 61. maddelerine aykırı olacak şekilde aşağı hadden temel cezaya hükmedilmesi,c-Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK'nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, d-Sanıklar ... ve ... hakkında kasten işledikleri suçtan dolayı hükmedilen bir (1) yılın üzerinde hapis cezasının kanunî sonucu olarak TCK'nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları ve sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... müdafilerinin duruşmadaki sözlü savunmaları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sanıklar ... ve ... yönünden resen de temyize tabi olan hükümlerin BOZULMASINA, suçun niteliği ile tutuklu kalınan süre, hükmolunan cezanın süresi, bozma sebebine, tutuklama koşullarında bir değişiklik bulunmamasına göre sanıklar hakkındaki tahliye taleplerinin reddine, CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 19/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.