Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 519 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 14438 - Esas Yıl 2015





Tebliğname No : 4 - 2010/149913Mahkeme : İYİDERE Asliye Ceza Mahkemesi Karar Tarihi- Numarası : 04.03.2010 – 2007/8 esas ve 2010/12 kararSuç : Bozulmuş veya değiştirilmiş gıda ticaretiDosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :1- Bozulmuş olduğu iddia edilen gıda maddeleri ile ilgili kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşürüp düşürmediği hususunda bağımsız bilirkişi raporu alınıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerekirken Tarım İl Müdürlüğünür raporuna dayanılarak mahkûmiyetine karar verilmesi,Kabule göre de;2- Sanığın adli sicil kaydında görülen tekerrüre esas alınan mahkûmiyetlerinin bir kısmının karşılıksız çek keşide etme suçu nedeniyle 3167 sayılı Kanun’un 16. maddesinin 1. fıkrası uygulanarak verilmiş para cezası olması, sonradan yürürlüğe giren 6273 sayılı Kanun’la değişik 5941 sayılı Kanun’un 5. maddesi uyarınca fiilin suç olmaktan çıkarılıp kabahate dönüştürülmüş olması karşısında, bu mahkûmiyetlerin tekerrüre esas alınmasının mümkün olmaması, sanık hakkında 213 sayılı kanuna aykırılık suçundan hükmedilen ve ertelenen cezanın kesinleşme tarihine göre, tekerrüre esas olamayacağı gözetilmeden sabıkalı oluşundan bahisle hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmemesi, 3- Hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında dayanılan kanun maddesinin gösterilmemesi,4- TCK'nın 186/1. maddesinde hapis cezası ile birlikte adli para cezası da öngörüldüğü halde, sanık hakkında yalnızca hapis cezasına hükmedilmesi,5- 5275 sayılı Kanun'un 108/4-5-6. maddesi gereğince denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevinin, hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarını da değerlendirerek koşullu salıverilme kararını da verecek olan hakime ait olduğu düşünülmeden, infazı kısıtlayacak biçimde denetimli serbestlik süresinin bir yıl olarak belirlenmesi,6- Gerekçeli kararın gerekçe kısmında, “soruşturma konusu olan tereyağları soruşturma aşamasında imha edildiğinden ve el konulan suç mahsulü herhangi bir ürün bulunmadığından” müsadereye yer olmadığına denildiği halde, hüküm fıkrasında “el konulan gıda mallarının TCK'nın 54. maddesi gereğince müsaderesine” denilerek, hükümde çelişki yaratılması, Kanuna aykırı, sanığın ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, 09.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.