Tebliğname No : 10 - 2008/101051Mahkemesi :İSTANBUL 11. Ağır Ceza MahkemesiKarar Tarihi-Numarası :26.12.2007- 2006/269 esas ve 2007/503 kararSuçlar :1-Sanıklar Aziz ve Abdulbari hakkında örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ithal etme ve ticareti yapma:2-Sanıklar Mehmet, Muzaffer ve Şükran hakkında örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapmaDosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Karar başlığında suç tarihinin “06.09.2006, 07.09.2006” yerine “06.09.2006” olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.A)Sanıklar M..., M..., A.... ve Ş.... hakkındaki hükümlerin incelenmesi:a)Adli para cezasının taksitlendirilmesi sırasında sanık Mehmet’in soyadının G. yerine A. olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiş,b)Tekerrüre esas sabıka kayıtları bulunan sanıklar Mehmet ve Muzaffer hakkında TCK’nın 58. maddesinin uygulanmaması ile hakkında iletişim tespit kararı bulunan ve telefon görüşmelerinde uyuşturucu madde ticareti yaptığı tespit edilen sanık Muzaffer’in evinde arama yapılarak uyuşturucu maddenin bulunabileceği sırada sanıklar Mehmet ve Muzaffer’in, evde uyuşturucu hap olduğunu söylemelerinin etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmalarını sağlamayacağı gözetilmeden, haklarında TCK’nın 192/3. maddesinin uygulanması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, ayrıca;c)TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içerisindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ve eleştiri ile aşağıda belirtilenler dışındaki yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-5237 sayılı TCK’nın 5 ve 53. maddeleri ile 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un geçici 1. maddesi hükmü gereğince sanıklar Muzaffer ve Abdulbari hakkında 2918 sayılı Kanun'un 119. maddesinin uygulanmasına olanak bulunmadığının gözetilmemesi, 2- Sanıklar Abdulbari’de ele geçen . Euro, sanık Mehmet’te ele geçen ..ABD Doları ve. TL’nin, suçun işlenmesinden elde edildiğine ilişkin, kuşkuyu aşan delil bulunmadığı gözetilmeden, iadesi yerine müsaderesine karar verilmesi,3-Hükmolunan adli para cezası ile yargılama giderlerinin, 5083 sayılı Kanun'un 1. maddesi ile hükümden sonra 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulunun 04.04.2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi uyarınca Türk Lirası (TL) olarak belirlenmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükümlerin CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; 1-Sanıklar Muzaffer ve Abdulbari hakkında 2918 sayılı Kanun'un 119. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün çıkarılması,2-Hüküm fıkrasının TCK'nın 55. maddesinin uygulanması ile ilgili kısmın çıkarılarak yerine “Adli emanetin 2006/467 sırasında kayıtlı, sanık Abdulbari’de ele geçen ..Euro, sanık Mehmet’te ele geçen..ABD doları ve .. TL paraların suçtan elde edildiği konusunda şüpheyi aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığından, sanıklara iadesine” ibaresinin eklenmesi,3-YTL olarak hükmolunan adli para cezası ile yargılama giderlerinin TL'ye dönüştürülmesi suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,B)Sanık Aziz hakkındaki hükmün incelenmesi:Hükümden sonra UYAP aracılığı ile MERNİS’ten çıkarılarak dosyaya konulan nüfus kaydında sanığın 13.04.2010 tarihinde öldüğü belirtildiğinden, sanığın ölüp ölmediğinin Mahkemece araştırılarak, ölmüş olduğunun tespiti halinde hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin, CMUK'nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA,10.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.