Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3959 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 110 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Uyuşturucu madde ticareti yapma Hüküm : MahkûmiyetDosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:1- Dosya kapsamına göre; sanıkların... plakalı araçla Kırıkhan ilçesinden ilçesine gelirken yanlarında uyuşturucu madde getirecekleri ihbarı üzerine arama işleminin ... Sulh Ceza Mahkemesi'nin 19.12.2013 gün ve 2013/1971 sayılı önleme arama kararına göre gerçekleştirildiği olay tutanağına göre sanıkların içinde bulunduğu araçta suç konusu uyuşturucu maddelerin ele geçirildiği anlaşılmaktadır.2559 sayılı PVSK'nın 9. maddesine göre "önleme araması", suç işlenmesinin veya bir tehlikenin önlenmesi için yapılan aramadır. Önleme aramasının muhatapları suç şüphesi altında olmayan kişilerdir. CMK'nın 116 ve 119. maddelerine göre "adli arama" ise, şüphelinin veya sanığın yakalanması ya da suç delillerinin elde edilmesi için yapılan aramadır. Somut bir suçun işlendiği şüphesi varsa önleme araması değil ancak adli arama yapılabilir.Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2013/610, 2014/512, 2013/841, 2014/513 ve 2014/166-514 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; adli arama kararı gerektiren bir olayda önleme araması kararına dayanılarak ya da koşullarına uygun olmayan arama kararı üzerine yapılan arama hukuka aykırıdır. Böyle bir arama sonucu bulunan deliller ya da suçun maddi konusu "hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş" olacağından, Anayasa'nın 38. maddesinin 6. fıkrası ile CMK'nın 206. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi, 217. maddesinin 2. fıkrası, 230. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca hükme esas alınamaz.Somut olayda gelen ihbar nedeniyle bir suçun işlendiği konusunda şüphe oluşmuştur. CMK'nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde "adli arama kararı" alınmadan, olaydan 6 gün önce verilen "önleme araması kararına" dayanılarak sanıkların içinde bulunduğu araçta arama yapılması hukuka aykırıdır. Bu arama sonucu bulunan uyuşturucu madde ise hem "suçun maddi konusu" hem de "suçun delili" olup "hukuka aykırı yöntemle elde edildiğinden hükme esas alınamaz."Sanıklara isnat olunan suçun maddi konusu olan uyuşturucu maddenin hukuka aykırı yöntemle elde edilmesi nedeniyle suçun maddi konusu bulunmadığı ve hükme esas alınamayacağı; buna bağlı olarak suçun unsurunun oluşmadığı gözetilmeden, sanıklar hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması,2-Kabule göre de; a)Suç konusu 1903 gram esrarın miktarına bağlı olarak önemi ve değeri ile oluşturduğu tehlikenin ağırlığı nedeniyle, temel hapis cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini yerinde ise de; TCK'nın 61.maddesindeki ölçütler ile 3. maddesinde öngörülen orantılılık ilkesine aykırı şekilde 8 yıl olarak fazla belirlenmesi,b)5271 sayılı CMK'nın 326. maddesinin 2. fıkrasının ” İştirak halinde işlenmiş bir suç nedeniyle mahkûm edilmiş olanlara, sebebiyet verdikleri yargılama giderleri ayrı ayrı yükletilir. “ hükmü gereğince sanıkların sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinin gerekçeli kararda her bir sanık için ayrı ayrı gösterilmesi, ayrıca aynı Kanun'un 324. maddesinin 4.fıkrasına, 6352 sayılı Kanun'un 100. maddesi ile eklenen ek cümle uyarınca, Devlete ait yargılama giderlerinin 21/07/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesi'ne yüklenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı, sanık ... ile sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA, bozma nedenine göre sanık ...’in SALIVERİLMESİNE, başka suçtan hükümlü veya tutuklu olmadığı takdirde serbest bırakılmasının sağlanması için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına, bozma nedenine göre, bozmanın hakkında aynı suçtan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz isteği reddedilen diğer sanık ... CMUK'nın 325. maddesi gereğince SİRAYETİNE, bu hükümden dolayı infaza başlanmışsa sanık ... hakkındaki infazın DURDURULMASINA, 12.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.