Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapmaHüküm : Mahkûmiyet Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :Diğer sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen beraat hükmünün kesinleşmiş olmasına ve dosya içerisindeki mevcut delil durumuna göre, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanamayacağı ve Mahkemenin etkin pişmanlık hükümlerini uygulamama gerekçesi yerinde olduğundan tebliğnamedeki (1) numaralı bozma düşüncesi ile Methamphetamıne etken maddesinin 05.09.1982 tarih ve 1703 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Bakanlar Kurulu'nun 05.08.1982 tarih ve 8/5190 sayılı kararı ile 2313 sayılı Kanun'un 19. maddesi uyarınca uyuşturucu madde kapsamına alındığı, bu maddenin 5237 sayılı TCK'nın 188/4-a maddesi kapsamında yer almadığı anlaşıldığından tebliğnamenin (2-a) bendindeki bozma düşüncesi benimsenmemiştir. Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenlerin dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması, 2- Adli emanetin 2015/6952 sırasında kayıtlı suç konusu uyuşturucu maddelerin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca giderilmesi mümkün bulunduğundan;1- TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK'nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması, 2- Hüküm fıkrasının müsadereye ilişkin bölümünde yer alan “adli emanetin 2015/7679” ibaresinden sonra gelmek üzere “ ve adli emanetin 2015/6952” ibaresinin yazılması, Suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, hükmolunan hapis cezasının miktarı ile tutuklama tarihine göre, sanık hakkındaki salıverme isteğinin reddine, 01.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.