Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1859 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 1626 - Esas Yıl 2015





Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi Suçlar : a)Uyuşturucu madde ticareti yapma b) Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hükümler : a) Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkumiyet: ...b) Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan tedavi ve denetimli serbestlik kararı: Sanıklar ... ... ve ...hakkındac) Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan beraat: Sanıklar ...Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :A-Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma ve kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçlarından hükümlerin incelenmesinde:Sanığın 22/06/2009 ve 18/11/2009 havale tarihli dilekçelerinde hükmün kesinleştiğinden söz ederek kanun yararına bozma talebinde bulunduğu, temyiz talebinde bulunmadığı anlaşılmakla sanık hakkında verilen hükümler açısından dosyanın incelenmeksizin...Cumhuriyet Başsavcılığı'na İADESİNE,B- Sanıklar..., ...ve ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen beraaat hükümlerinin incelenmesinde;Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından; Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, C- Sanıklar ...hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde:TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içerisindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilen dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Adli para cezalarının; 5083 sayılı Kanun’un 1.maddesi ile hükümden sonra 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulunun 04.04.2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1.maddesi uyarınca Türk Lirası (TL) olarak belirlenmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itrazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükümde yer alan “YTL” ibarelerinin “TL” olarak değiştirilmesi, suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, D- Sanık ...Hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde:a-Anayasa'nın 141. maddesinin 3. fıkrası ile 5271 sayılı CMK’nın 34 ve 230. maddeleri gereğince, hükmün gerekçe bölümünde sanığın lehindeki ve aleyhindeki delillerin belirtilmesi, hükme esas alınan ve reddedilenlerin gösterilmesi, bu kapsamda, sanığın hangi tarihte kiminle ne şekilde telefon konuşması yaptığının ve bu konuşmaların nasıl yorumlandığının açıklanması, gerçekleşen somut olay ve olgularla bağlantısının gösterilmesi, sanığın hangi fiiliyle uyuşturucu madde ticareti suçunu işlediğinin tartışılarak dayanaklarının açıklanması, ulaşılan kanıya göre sabit kabul edilen fiilin açıklanarak nitelendirilmesi gerektiği gözetilmeden; soyut ve yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması,Sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA,b- Kabule göre;Sanığın tekerrür oluşturan Antalya 5. Ceza Mahkemesi'nin 2000/394 esas ve 2001/675 karar sayılı ilamı ile kasıtlı suçtan verilen hapis cezası nedeniyle, hakkında TCK'nın 58. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni sayılmamıştır.1-Hükmolunan adli para cezasının ve yargılama giderinin 5083 sayılı Kanun'un 1. maddesi ile hükümden sonra 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu'nun 04.04.2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi uyarınca Türk Lirası (TL) olarak belirlenmesinde zorunluluk bulunması,2- 5237 sayılı TCK'nın 5 ve 53. maddeleri ile 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un geçici 1. maddesi hükmü gereğince sanık hakkında 2918 sayılı Kanun'un 119. maddesinin uygulanmasına olanak bulunmaması,E- Sanıklar ... ve ... hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;Sanıklar hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanıkların bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemedikleri belirlendikten sonra;a) Sanıklar hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanıklar bu suçu daha önce işledikleri suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değillerse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanıklar hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesi ve aynı Kanun'un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına",b) Sanıklar bu suçu, daha önce işledikleri suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş iseler, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen "Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz" hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca "davanın düşmesine" Karar verilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin BOZULMASINA,04/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.