Tebliğname No : 10 - 2015/249991Mahkemesi : BURSA 6. Ağır Ceza MahkemesiKarar Tarihi-Numarası : 20.05.2015 - 2014/311 esas ve 2015/130 kararSuç : a) Uyuşturucu madde ticareti yapmab) Suç delillerini gizlemeDosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:1- Sanık O.. T.. hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesi;TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilen dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;Bursa Kriminal Polis Laboratuvarı'nca suç konusu uyuşturucu maddelerden alınan şahit numunenin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, CMUK'nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasının müsadereye ilişkin bendinde yer alan “tabletlerin” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve Bursa Kriminal Polis Laboratuvarı’nca alınan şahit numunenin” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2- Sanık T.. T.. hakkında suç delillerini gizleme suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesi;Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;a) 18.09.2014 tarihli olay yakalama ve muhafaza altına alma tutanağı içeriği, tutanağı doğrulayan tanık beyanı, sanık O.. T..’nun aşama beyanları ile tüm dosya kapsamına göre; emniyet görevlilerinin, sanıkların İstanbul ilinden Bursa iline uyuşturucu içeren hap getirerek uyuşturucu madde satıcısı olan şahıslara satacakları yönünde elde edilen istihbari bilgi üzerine yapmış oldukları çalışmalarda, sanıkların içerisinde bulundukları aracı durdurdukları, arama yapacak bayan görevli olmaması nedeniyle sanıkların kendi araçlarıyla karakola götürülecekleri sırada sanık T.. T..’nun araca binerken eteğinin içerisine gizlediği gazete kağıdına sarılı uyuşturucu maddeleri aracın altına attığı görülmesi üzerine suç konusu uyuşturucu maddelerin ele geçirildiğinin anlaşılması karşısında, sanık T.. T..’nun eyleminin TCK'nın 37. maddesi anlamında sanık O.. T..’nun eylemine iştirak etmek suretiyle uyuşturucu madde nakletme suçunu oluşturduğu gözetilerek TCK'nın 188/3. maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği halde suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,b) Sanığın adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas olduğu anlaşılan sabıkalarından en ağır cezayı içeren Kadıköy 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nce 2007/171 Esas ve 2007/456 Karar sayı ile verilen 3 yıl 6 ay hapis cezası yerine, daha az cezayı içeren, Şişli 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nce 2008/1098 Esas ve 2010/1417 Karar sayı ile verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının esas alınması suretiyle, 5237 sayılı TCK’nın 58 ve 5275 sayılı Kanun'un 108/2. maddelerine aykırı davranılması,c) Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK'nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 19.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.