Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1679 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 15794 - Esas Yıl 2015





Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapmaHüküm : MahkûmiyetDosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içerisindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Kararın gerekçe kısmında, "suçun işleniş şekli ve özelliği, ele geçirilen uyuşturucu maddenin miktarı dikkate alınarak alt sınırdan ceza tayin edilerek cezalandırılmasına karar vermek gerekmiştir." denilmesine karşın, hüküm fıkrasında adli para cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle hükmün karıştırılması,2-Sanığın 18 yaşından küçük ...’ya uyuşturucu madde sattığı kabul edilmesine göre, 6545 sayılı kanunla eklenen TCK'nın 188. maddesinin 3. fıkrasının 2. cümlesi uyarınca temel hapis cezasının 15 yıldan az olmayacağı dikkate alınmadan 10 yıl olarak tayin edilmesi,3-Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, .... ve....'a uyuşturucu madde satan sanık hakkında, zincirleme suç nedeniyle TCK'nın 43. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,4-Sanıkta ele geçen 175 TL paranın müsaderesine ilişkin bir dava bulunmadığı halde TCK'nın 55. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi,5-... Laboratuvarı Müdürlüğünce tanık numune olarak alınan uyuşturucu maddelerin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,6-Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının Resmi Gazetenin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK'nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 23/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.