Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 161 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 15691 - Esas Yıl 2015
Tebliğname No : 10 - 2015/306923Mahkeme : UŞAK 2. Ağır Ceza MahkemesiKarar Tarihi – Numarası : 16/06/2015 – 2015/58 esas ve 2015/174 kararSuç : Uyuşturucu madde ticareti yapmaDosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Doğu illerinden yüklü miktardaki getirilen uyuşturucu maddelerin Uşak ili güzergahını kullanarak 72 AB.. ve 01 CUA .. plaka sayılı araçlar ile batı ilerine götürülecekleri ve piyasaya sürülecekleri şeklinde istihbari bilgiler elde edilmesi üzerine, araçların öncü ve artçı şekilde uygulama noktasına geldikleri; Uşak Sulh Ceza Hakimliği'nin 05/02/2015 gün ve 2015/277 sayılı önleme arama kararına istinaden bahse konu araçlarda yapılan aramalarda narkotik detektör köpeğinin 01 CUA .. plaka sayılı aracın arka bagajında bulunan 2 adet stepne lastiğinin olduğu yere tepki vermesi üzerine uygulama alanında gerekli malzeme olmadığından aracın stepneleri lastikçide söktürüldüğünde, her iki lastiğin içerisinde suça konu 1218 gram esrarın ele geçirildiği anlaşılmaktadır.2559 sayılı PVSK'nın 9. maddesine göre "önleme araması", suç işlenmesinin veya bir tehlikenin önlenmesi için yapılan aramadır. Önleme aramasının muhatapları suç şüphesi altında olmayan kişilerdir. CMK'nın 116 ve 119. maddelerine göre "adli arama" ise, şüphelinin veya sanığın yakalanması ya da suç delillerinin elde edilmesi için yapılan aramadır. Somut bir suçun işlendiği şüphesi varsa önleme araması değil ancak adli arama yapılabilir.Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2013/610 - 2014/512, 2013/841 - 2014/513 ve 2014/166 - 514 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; adli arama kararı gerektiren bir olayda önleme araması kararına dayanılarak ya da koşullarına uygun olmayan arama kararı üzerine yapılan arama hukuka aykırıdır. Böyle bir arama sonucu bulunan deliller ya da suçun maddi konusu "hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş" olacağından, Anayasa'nın 38. maddesinin 6. fıkrası ile CMK'nın 206. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi, 217. maddesinin 2. fıkrası, 230. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi ve 289. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendi uyarınca hükme esas alınamaz.Somut olayda alınan istihbari bilgi nedeniyle bir suçun işlendiği konusunda şüphe oluşmuştur. CMK'nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde "adli arama kararı" veya “yazılı adli arama emri” alınmadan, "önleme araması kararına" dayanılarak sanıkların aracında ve üzerinde arama yapılması hukuka aykırıdır. Bu arama sonucu bulunan uyuşturucu madde ise hem "suçun maddi konusu" hem de "suçun delili" olup hukuka aykırı yöntemle elde edildiğinden hükme esas alınamayacağı gözetilerek,Sanıklara isnat olunan suçun maddi konusu olan uyuşturucu maddenin hukuka aykırı yöntemle elde edilmesi halinde suçun maddi konusu bulunmadığı ve hükme esas alınamayacağı dikkate alınarak; olayla ilgili adli arama kararı ya da yazılı adli arama emri olup olmadığının araştırılması, varsa aslı veya onaylı örneğinin getirtilmesi, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,Kabule göre de;1.Uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun üç veya daha fazla kişi ile birlikte işlendiği belirlenmesine karşın, sanıklar hakkında hükmolunan cezanın TCK'nın 188/5. maddesi uyarınca artırım yapılmaması, 2.İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü'nce suça konu uyuşturucu maddeden alınan şahit numunenin müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 3.5271 sayılı CMK'nın 324. maddesinin 4. fıkrasına, 6352 sayılı Yasa'nın 100. maddesi ile eklenen ek cümle uyarınca, Devlete ait yargılama giderlerinin 21/07/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesi'ne yüklenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı, sanıklar ve müdafii ile Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA, tutuklama koşullarında bir değişiklik bulunmamasına ve tutuklu kaldıkları süreye göre sanıklar hakkındaki salıverilme isteğinin reddine, 18/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.