Mahkeme : Ağır Ceza MahkemesiSuçlar : 1-Uyuşturucu madde ticareti yapma2-Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma-Bayram hakkındaHükümler : 1-Mahkûmiyet2-Tedavi ve denetimli serbestlik uygulanmasına-Bayram hakkındaDosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :Temyiz incelemesi; sanık C.. A.. müdafiinin yöntemine uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmaya gelmemesi ve geçerli bir mazeret de bildirmemesi nedeniyle duruşmasız; tayin edilen cezanın süresine göre, sanıklar H.. P.. ve U.. H.. müdafilerinin duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 318. maddesi uyarınca (REDDİNE), tüm sanıklar hakkında dosya üzerinden yapılan incelemede,1-Sanık... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ;Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma suçundan dolayı, 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararlar, sözü edilen fıkraya 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun'un 20. maddesi ile eklenen son cümleye göre, durma kararı niteliğinde olup itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle, itirazla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, bu sanık yönünden dosyanın incelenmeksizin İADESİNE, 2-Sanıklar ... ... ... ve M.. A.. hakkında kurulan hükümlere yönelik incelemede;Hükmün temyiz edilmesinden sonra, sanık Fatih'in 29.06.2015 - 07.07.2015 - 14.07.2015 ve 31.08.2015 tarihli dilekçeleri ile "yerel mahkemenin verdiği kararı kabul ediyorum. Dosyamın biran önce onaylanarak gönderilmesini istiyorum.", sanık... 02.02.2014 tarihli dilekçesinde "dosyamın tasdik edilerek temyiz etmeyerek onaylanmasını istiyorum.", sanık ... 06.02.2014 tarihli dilekçesinde "temyiz hakkını kullanmak istemiyorum.", sanık M.. A..'nun ise 31.01.2014 tarihli dilekçesinde "dosyamın onaylanıp, temyiz hakkını kullanmak istemediğimden acil olarak gönderilmesini istiyorum." şeklindeki beyanları temyiz isteğinden vazgeçme niteliğinde olduğundan; hükümlerin bu sanıklar yönünden İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA, 3-Sanıklar ...hakkında kurulan hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde;Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2013/610-2014/512-2013/841-2014/513 ve 2014/166-514 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; adli arama kararı alınmasını gerektiren olayda arama kararı alınmadan arama yapılması hukuka aykırıdır. Böyle bir arama sonucu bulunan ve suçun maddi konusunu oluşturan deliller ya da suçun maddi konusu "hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş" olacağından, ikrar bulunsa bile Anayasa'nın 38. maddesinin 6. fıkrası ile CMK'nın 206. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi, 217. maddesinin 2. fıkrası, 230. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca hükme esas alınamaz.Oluş ve dosya içeriğine göre, sanık... uyuşturucu alıcısı olan İ.. D.. ve E.. K.. isimli şahıslara uyuşturucu sattığı belirlendikten sonra, bu kişilerin üzerinde CMK'nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde "adli arama kararı" veya "yazılı adli arama kararı emri" alınmadan yapılan aramada, yapılan kaba üst aramalarında 2 adet uyarıcı nitelikte hap ile 0.21 gr esrar ele geçirildiği,Aynı tarihte, sanık ....sanık...ile anlaştığı, uyarıcı hapların sanık...aracılığıyla ...isimli sanığa teslim etmek isterken yakalandığı, sanık ... üzerinde yapılan üst aramasında pantalon ile kemer arasında 30 adet uyarıcı nitelikte hapın ele geçirildiği anlaşılmakla, Sanık...ile alıcılar... ve ... üzerinde yapılan hukuka aykırı arama sonucu ele geçirilen uyarıcı maddelerin "suçun maddi konusu" ve "suçun delili" olarak hükme esas alınamayacağı; ancak 05.07.2012 ve 29.08.2012 tarihli olaylarda usule uygun olduğu anlaşılmakla sanık hakkında TCK'nın 43. maddesinin uygulanmasında bir isabetsizlik görülmemiş ve TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,4-Sanık.. hakkında kurulan hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde;Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2013/610-2014/512-2013/841-2014/513 ve 2014/166-514 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; adli arama kararı alınmasını gerektiren olayda arama kararı alınmadan arama yapılması hukuka aykırıdır. Böyle bir arama sonucu bulunan ve suçun maddi konusunu oluşturan deliller ya da suçun maddi konusu "hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş" olacağından, ikrar bulunsa bile Anayasa'nın 38. maddesinin 6. fıkrası ile CMK'nın 206. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi, 217. maddesinin 2. fıkrası, 230. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca hükme esas alınamaz.Oluş ve dosya içeriğine göre, 19.06.2012 tarihinde sanığın kullanıcı A.. K.. isimli şahsa uyuşturucu sattığının tesbiti üzerine, görevlilerin bu şahsı durdurarak üzerinde bir suç unsuru bulunup bulunmadığını sordukları, bu şahsın yok demesi üzerine üst aramasında herhangi bir şey bulamadıkları, daha sonra aracında yapılan kontrolde vites kolunun yanında cüzdan içerisinde 2 adet fişek içinde 0.36 gr esrar maddesinin ele geçirildiği,21.06.2012 tarihinde ise, sanığın alıcılar A.. K.. ve Ş.. Ş.. ile buluştuğu bir şeyler alıp verdikleri, ...ve ... içinde bulunduğu araç durdurularak bu şahıslar üzerinde arama yapıldığı, ...isimli şahsın üst aramasında çorabının içerisinde 0.31 gr uyuşturucu esrar maddesinin ele geçirildiği anlaşılmakla, bu kişilerin üzerinde CMK'nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde "adli arama kararı" veya "yazılı adli arama kararı emri" alınmadan yapılan hukuka aykırı arama sonucu ele geçirilen uyarıcı maddelerin "suçun maddi konusu" ve "suçun delili" olarak hükme esas alınamayacağı, ancak 26.06.2012 ve 07.08.2012 tarihli olaylardaki aramaların usule uygun olduğu anlaşılmakla, sanık hakkında TCK'nın 43. maddesinin uygulanmasında bir isabetsizlik görülmemiş ve TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,5-Sanıklar H.. P.., M.. D.., H.. C.., Kadir, İbrahim, Onur, M.. K.., M.. Ş.., ...ve ...haklarında kurulan hükümlere yönelik yapılan incelemede;TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar M.. D.., H.. C.., .., ...., ... ve ... müdafileri ile sanıklar H.. P.., M.. K.., Kadir ve M.. Ş..'ın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,6-Sanık M.. K.. hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;a-... adlı sanığa ait uyuşturucu maddeleri görevli olduğu apartmanın çeşitli yerlerinde gizlemek suretiyle suçun kanuni tanımında yer alan fiili gerçekleştirdiği için TCK'nın 37. maddesi kapsamında fiili birlikte gerçekleştiren "fail" konumunda olan sanık hakkında aynı Kanun'un 39. maddesinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,b-Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2013/610-2014/512-2013/841-2014/513 ve 2014/166-514 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; adli arama kararı alınmasını gerektiren olayda arama kararı alınmadan arama yapılması hukuka aykırıdır. Böyle bir arama sonucu bulunan ve suçun maddi konusunu oluşturan deliller ya da suçun maddi konusu "hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş" olacağından, ikrar bulunsa bile Anayasa'nın 38. maddesinin 6. fıkrası ile CMK'nın 206. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi, 217. maddesinin 2. fıkrası, 230. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca hükme esas alınamaz.Oluş ve dosya içeriğine göre, ...adlı sanığın, 19.06.2012 tarihinde kullanıcı A.. K.. isimli şahsa uyuşturucu sattığının tesbiti üzerine, görevlilerin bu şahsı durdurarak üzerinde bir suç unsuru bulunup bulunmadığını sordukları, bu şahsın yok demesi üzerine üst aramasında herhangi bir şey bulamadıkları, daha sonra aracında yapılan kontrolde vites kolunun yanında cüzdan içerisinde 2 adet fişek içinde 0.36 gr esrar maddesinin ele geçirildiği,21.06.2012 tarihinde ise, sanığın, alıcılar A.. K.. ve Ş.. Ş.. ile buluştuğu bir şeyler alıp verdikleri, Ahmet ve Şenol'un içinde bulunduğu araç durdurularak bu şahıslar üzerinde arama yapıldığı,... isimli şahsın üst aramasında çorabının içerisinde 0.31 gr uyuşturucu esrar maddesinin ele geçirildiği anlaşılmakla, bu kişilerin üzerinde CMK'nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde "adli arama kararı" veya "yazılı adli arama kararı emri" alınmadan yapılan hukuka aykırı arama sonucu ele geçirilen uyarıcı maddelerin "suçun maddi konusu" ve "suçun delili" olarak hükme esas alınamayacağı, ayrıca 07.08.2012 tarihli olayda sanığın bir yardımının bulunmadığı anlaşılmakla; sanık hakkında TCK'nın 43. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,c-Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK'nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 7-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2013/610-2014/512-2013/841-2014/513 ve 2014/166-514 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; adli arama kararı alınmasını gerektiren olayda arama kararı alınmadan arama yapılması hukuka aykırıdır. Böyle bir arama sonucu bulunan ve suçun maddi konusunu oluşturan deliller ya da suçun maddi konusu "hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş" olacağından, ikrar bulunsa bile Anayasa'nın 38. maddesinin 6. fıkrası ile CMK'nın 206. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi, 217. maddesinin 2. fıkrası, 230. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca hükme esas alınamaz.Oluş ve dosya içeriğine göre, sanık ... uyuşturucu alıcısı olan İ.. D.. ve E.. K.. isimli şahıslara uyuşturucu sattığı belirlendikten sonra, bu kişilerin üzerinde CMK'nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde "adli arama kararı" veya "yazılı adli arama kararı emri" alınmadan yapılan aramada, yapılan kaba üst aramalarında 2 adet uyarıcı nitelikte hap ile 0.21 gr esrar ele geçirildiği,Aynı tarihte, sanık... Sanık...ile anlaştığı, uyarıcı hapların sanık ....aracılığıyla ... isimli sanığa teslim etmek isterken yakalandığı, sanık... üzerinde yapılan üst aramasında pantalon ile kemer arasında 30 adet uyarıcı nitelikte hapın ele geçirildiği anlaşılmakla, Sanık...ile alıcılar.... ve ... üzerinde yapılan hukuka aykırı arama sonucu ele geçirilen uyarıcı maddelerin CMK'nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde "adli arama kararı" veya “yazılı adli arama emri” alınmadan, şahısların aracında ve üzerinde arama yapılması hukuka aykırıdır. Bu arama sonucu bulunan uyuşturucu madde ise hem "suçun maddi konusu" hem de "suçun delili" olup hukuka aykırı yöntemle elde edildiğinden hükme esas alınamaz."Sanıklara isnat olunan suçun maddi konusu olan uyuşturucu maddenin hukuka aykırı yöntemle elde edilmesi nedeniyle suçun maddi konusu bulunmadığı ve hükme esas alınamayacağı; buna bağlı olarak suçun unsurunun oluşmadığından, sanıklar hakkında beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması,Kanuna aykırı, sanıklar.... ve ... müdafileri ile sanık ... temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA, 25.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.