Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9892 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4499 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Kadastro MahkemesiTaraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine temsilcisi ve davalılardan ... tarafından istenilmekle, ...'in duruşma isteminin giderden reddine, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R2008 yılında yapılan kadastro sırasında Kocaman beldesi, ... mahallesi, 131 ada 6, 133 ada 2, 3 ve 4 parsel sayılı, sırasıyla 17.497,78 m², 3911,37 m², 1712,81 m² ve 3186,90 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, belgesizden, 131 ada 6 nolu parsel kargir ev, ahır ve fındık bahçesi niteliği ile diğer parseller tarla niteliğiyle asliye hukuk mahkemesinde 2003/238 E. sayılı dosyasında davalı olmaları nedeniyle malik haneleri açık olarak tespit edilmiştir. Davacı Hazine, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/238 E. sayılı dosyasına verdiği 16/06/2003 tarihli dilekçesiyle, Temmuz 1989 tarih 18 nolu tapu kaydı ile davalılar adına kayıtlı olan taşınmazların, P.VI parsel numarası verilerek 2/B uygulaması ile Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılan alanda kaldığı iddiasıyla, tapu kaydının iptali ile taşınmazların Hazine adına tescili ve davalıların elatmasının önlenmesi istemiyle dava açmış, mahkemece 2008 yılında taşınmazlara kadastro tutanağı düzenlenmesi nedeniyle görevsizlik kararı verilerek dosya kadastro mahkemesine aktarılmış, dava dosyası ve kadastro tutanakları birleştirildikten sonra, mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve dava konusu 131 ada 6 parsel sayılı taşınmazın 2/B niteliği ile Hazine adına tesciline, 1989 yılından beri ...'in kullanımında olduğunun ve üzerinde bulanan evin ...'e ait olduğunun şerh düşülmesine, 133 ada 2 sayılı parselin ... (mirasçıları), 133 ada 3 nolu parselin...., 133 ada 4 sayılı parselin ... adına tespit gibi tapupa kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından 133 ada 2, 3 ve 4 sayılı parsellerin öncesinin orman olduğu ve zilyetlikle kazanılacak yerlerden olmadığı gerekçesiyle; davalı ... tarafından 131 ada 6 sayılı parselin asliye hukuk mahkemesinden aktarılan davanın konusu olmadığı gerekçesiyle temyiz edilmiş, mahkemece 16/01/2014 tarihli ek karar ile ... yönünden temyiz talebinin süre yönünden reddine karar verilmiş, davalı ek kararı da temyiz etmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1981 yılında kesinleşen orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması ile daha sonra 19/11/1993 tarihinde ilân edilip kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır.1) Davacı Hazinenin temyiz itirazları yönünden; Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/238 Esas sayılı dosyasına verilen dava dilekçesi, temyiz dilekçesi ve tüm dosya kapsamından, Hazinenin dava açtığı yerin, kadastro sırasında 129 ada 102 parsel numarasını alan P.VI numaralı 2/B parseli olduğu anlaşılmaktadır. Ancak, 2008 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında çekişmeli P.VI numaralı 2/B parselinin batı sınırında bulunan 133 ada 2, 3 ve 4 sayılı parseller ile yine batı yönde kalan 131 ada 6 sayılı parsel hakkında, 2003/238 sayılı dosyada davalı olduklarından sözedilerek, malik haneleri açık bırakılmak suretiyle kadastro tespit tutanağı düzenlenmesi nedeniyle, dava 3402 sayılı Kadastro Kanununun 27. ve 30/2. maddeleri gereğince kadastro mahkemesine aktarılmıştır. Uzman bilirkişiler tarafından kesinleşen orman kadastro ve 2B haritalarının yöntemince uygulanmaları sonucunda, gerçekte bu taşınmazların hiçbirisinin orman ya da 2/B alanında kalmadığı, orman sınırları dışında kaldıkları anlaşılmaktadır, bu nedenlerle Hazinenin 133 ada 2, 3 ve 4 sayılı parsellere yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2) Davalı ...'in 131 ada 6 sayılı parsele yönelik temyiz itirazları bakımından; Yukarıdaki bentte açıklandığı gibi, 131 ada 6 parsel asliye hukuk mahkemesinde Hazinenin açtığı davanın kapsamında değildir, nitekim bu durum davalı ...'in de kabulündedir. Davalı ..., Hazinenin dava konusu ettiği yerin 129 ada 102 sayılı parsel (P.VI numaralı 2/B sayılı parseli) sayılı taşınmaz olduğunu ve ... Kadastro Mahkemesinin 2013/64 sayılı dosyasında davalı bulunduğunu, kendilerinin de o dosyaya müdahil olduklarını bildirerek hükmü temyiz etmektedir. Dosya kapsamından; .... Kadastro Mahkemesinin 2013/64 sayılı dosyasının, görevsizlik kararı ile ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesine aktarıldığı ve 2014/262 E. numarasını aldığı anlaşılmaktadır.Kadastro hâkiminin infazda tereddüt yaratmayacak şekilde, doğru ve düzenli sicil oluşturması kamu yararındandır. O halde, 133 ada 2, 3 vğe 4 sayılı parsellerin kendisi değil, sınırdaki 2/B parselinin davalı olduğu, 131 ada 6 sayılı parselin ise başka dosyada davalı olduğu anlaşıldığına göre, 133 ada 2, 3 ve 4 sayılı parsellerin tutanaklarının olağan yollarla kesinleştirilmek üzere kadastro müdürlüğüne gönderilmesi gerekirken, temyize konu dosyada davalı imiş gibi ve taraflar açısından kesin hüküm oluşturacak şekilde sicil oluşturulmuş olması; 131 ada 6 sayılı parsel yönünden ise davalı olduğu dosyanın kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak, gerektiğinde davaların birleştirilme hususunun düşünülmemiş olması doğru değildir. Bu nedenlerle, her ne kadar mahkemece davalı ...'in temyiz talebinin süre yönünden reddine karar verilmiş ise de Dairenin 20/11/2014 günlü geri çevirme kararı üzerine yaptırılan araştırma sonucunda, davalı adına çıkan tebligatta imzası bulunan.....'in davalı ile bir ilgisinin olmadığı, böylece usulüne uygun yapılmış bir tebligattan sözedilemeyeceği anlaşılmakla; mahkemenin 16/01/2014 tarihli ek kararının kaldırılarak hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle, davacı Hazinenin temyiz itirazlarının REDDİNE, 2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle, davalı ...'in temyiz itirazlarının kabulü ile mahkemenin 16/01/2014 tarihli ek kararının kaldırılarak hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 01/11/2016 günü oybirliğiyle karar verildi.