MAHKEMESİ :Kadastro MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi ile davacılar ... ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RKadastro tespiti sırasında ... köyü çalışma alınına ait 728 parsel nolu taşınmazın 2 pay kabul edilerek 1 payının ..., 1 payının ... adına, 769 parsel nolu taşınmazın ... adına tesbitine karar verilmiş, bu tespite karşı Orman Yönetimi tarafından yapılan itiraz üzerinden kadastro komisyon kararı ile taşınmazların tespit dışı bırakılmasına karar verilmiştir.Davacılar dava konusu 728 ve 769 parsel sayılı taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı sebebi ile kendi adlarına tescilini, kadastro komisyon kararının iptalini talep etmişler, mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, davalılar tarafından hükmün temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 01/11/1983 tarih ve 1983/19033 E. -15637 K. sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; "Mahkemece taşınmazın orman sayıldığına yönelik ... Bakanlığının mütalaası yerinde görülmemiş, yerinde araştırma yapılmıştır. Uzman bilirkişi taşınmazın orman bütünlüğünü bozmadığı, orman bitki örtüsüne rastlanmadığı, ancak 1957 tarihli memleket haritasında taşınmazın orman sınırları içinde gözüktüğü bu durumda taşınmazın 1957 yılından sonra 1961 yılından önce ormandan açıldığı, öncesi orman olan taşınmazın 1744 sayılı Kanun uyarınca orman sınırları dışına çıkarılması gerektiğinden sözedilmiştir. Uzman bilirkişi memleket haritasına dayalı olarak rapor düzenlemişse de; memleket haritasının ne biçimde uygulandığı anlaşılamamış harita örneği dosyada olmadığından denetlenmesi de mümkün olmamıştır. O halde, yeniden inceleme yapılarak ... Bakanlığı mütalaasının yerinde olup olmadığı memleket haritasında taşınmazın yerinin ne suretle tespit edildiği açıklanmak suretiyle rapor düzenlenmeli, haritanın örneği dosya içerisine konulmalı, taşınmazın orman olup olmadığı belirlenmeli, aksi halde zilyetlik araştırması yapılmalı ve sonuca göre hüküm kurulmalıdır" denilmiştir.Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu; davacıların davasının kabulü ile 728 ve 769 parsel sayılı taşınmazların davacıların mirasçıları adına tesciline, karar verilmiş, davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20 Hukuk Dairesinin 25/12/1992 tarih ve 1992/5565 E. - 7534 K. sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece bozmaya uyulduğu halde, bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Bozma kararında memleket haritasının yapılacak keşifte uzman bilirkişi kurulu marifetiyle dava konusu taşınmazların bu uygulama sonucu bilimsel verilere göre öncesinin orman olup olmadığının saptanması amaçlanmaktadır. Memleket haritası getirtilip yerine uygulanmalı ve taşınmazların öncesinin orman olup olmadığı yönünde araştırma yapılmadığı gibi denetlemeye elverişli biçimde rapor da düzenlenmemiştir.Dava aşamasında yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamaları eldeki davanın varlığı nedeni ile kesinleşmez. Bu nedenle, eldeki davanın genel kadastroya itiraz davası yanında orman kadastrosuna itiraz davası olarak da incelenmesi gerekir. Uzman bilirkişinn sonradan yapılan orman kadastrosunun kesinleştiği yönündeki kabulü doğru değildir.Kural olarak kadastroya itiraz davalarında tutanağın düzenlendiği tarihteki hukukî ve geometrik duruma göre çözülmesi gerekir. Tutanağın düzenlendiği tarihte zilyetlik yönünden zamanaşımı kesileceğine göre, kazanmayı sağlayan zilyetlik koullarının bu tarihe göre saptanması gerekir.Mahkemece eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman planı getirtilip bilirkişiler eşliğinde yeniden keşif yapılarak sözkonusu belgeler taşınmaza uygulanmalı, taşınmazın bu belgelere göre niteliği belirlenmeli 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde hüküm kurulmalıdır." denilmiştir.Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu; davacıların davasının kabulü ile 728 ve 769 parsel sayılı taşınmazların davacıların mirasçıları adına tesciline karar verilmiş, hükmün davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20 Hukuk Dairesinin 03/07/1996 tarih ve 1996/6885 E. - 9404 K. sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiştir.Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Bozmaya uyulduğu halde, bozma gerekleri yerine getirilmemiş, tutanak düzenlendiği tarihte zamanaşımı kesileceğinden tutanağın düzenlendiği tarihe göre zilyetliğin araştırılması istenmiş, ayrıca taşınmazın dört yönden hâkim gözetiminde fotoğrafları çektirilip onaylanarak dosyaya konulması gereğine değinilmiştir. O halde, yeniden keşif yapılarak bozma ilamında değinilen zilyetlik olgusu üzerinde durulup tespit tarihi olan 1968 yılından önce varsa zilyetliğin süresi ve niteliği kullanma biçimi bilirkişi ve tanıklardan somut olaylara dayalı olarak araştırılmalı ve hâkim gözetiminde taşınmazın dört yanından çekilen fotoğraflar hâkimce onaylanmak sureti ile dosyaya eklenmeli tespit tarihine kadar yeterli zilyetliğin var olup olmadığı saptanarak oluşacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır” denilmiştir.Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu; davacıların davasının kabulüne, ... köyü 769 sayılı parselin ... köyü 104 ada 98 sayılı parselin ... mirasçıları adına, ... köyü 728 parsel yeni ... köyü 104 ada 86 sayılı parselin ... ve ... mirasçıları adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar Hazine ve Orman Yönetimi ile davacılar ... mirasçısı ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.Dava, kadastro tesbitine ve orman kadastrosuna itiraza ilişkindir.Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde yargılamanın devamı sırasında 26/05/1987 tarihinde 6 ay süre ile ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacılar ... ve ... ile davalı ... Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 27/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.