MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Hazine vekili ile davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R Davacı ...; 27.12.2013 tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği .. İlçesi, ... Köyünde bulunan üç parça tespit dışı taşınmazı imar ve ihya ettiğini, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunu belirterek adına tescili istemiyle dava açmış, Hazine 03.04.2014 havale tarihli tarihli dilekçe ile; çekişmeli taşınmazın TMK'nın 713/6. maddesi uyarınca Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece; fen bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve krokide (A) ve (B) ile işaretlenen taşınmazların orman sayılmayan yerlerden oldukları, TMK'nın 713. maddesinde aranan koşulların davacı yararına oluştuğu, (C) ile işaretlenen taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davacının davasının kısmen kabulüne, fen bilirkişileri tarafından düzenlenen 24.10.2014 tarihli rapor ve krokide (A) ve (B) ile işaretlenen sırasıyla 1.391,44 m2 1.208,83 m2 yüzölçümündeki taşınmazların davacı ... adına tapuya tesciline, (C) ile işaretlenen 2.336,54 m2 yüzölçümlü taşınmaza ilişkin davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından (C) ile işaretlenen taşınmaz yönünden, davalılardan Hazine vekili tarafından ise (A) ve (B) ile işaretlenen taşınmazlar yönünden temyiz edilmiştir.Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, TMK'nın 713. maddesi uyarınca açılan tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre 1970 yılında seri bazda yapılıp 05.07.1971 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 12.05.1992 tarihinde ilan edilerek kesinleşen sınırlaması yapılmamış yerlerde orman kadastrosu, tüm ormanlarda aplikasyon ve 2/B madde uygulaması, 03.03.1967-01.04.1967 tarih aralığında ilan edilerek kesinleşen genel arazi kadastrosu vardır. Arazi kadastrosunun kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir. 4721 sayılı Medeni Kanunun 713/3. maddesi uyarınca, tescil davaları Hazine'ye ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik gözüken kişinin mirasçılarına karşı açılmalıdır. 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanunun 1/2. maddesi ile ... Büyükşehir Belediyesinin sınırları il mülkî sınırları olarak genişletilmiş; bu sınırlar içinde kalan köy ve beldelerin tüzel kişilikleri sona ererek bağlı bulundukları ilçe belediyelerine mahalle olarak katılmışlardır. Bu nedenle, büyükşehir sınırları içinde yer alan Ulukapı Köyünün tüzel kişiliği sona ermiş olup, 6360 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası uyarınca, yerine, bağlı bulunduğu ... İlçe Belediye Başkanlığı geçmiştir. Bu durumda ; 5216 sayılı Kanun hükümleri ve 6360 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası gereğince, Ulukapı köyünün bağlı bulunduğu ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve ... Belediye Başkanlığının huzuruyla davanın görülmesinde yasal zorunluluk bulunduğu halde ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı davaya dahil edilmeden davanın esası hakkında hüküm kurulmuştur. Taraf sıfatı 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 114/1-d maddesi uyarınca dava şartı olup istek olmasızın resen gözetilmelidir. Diğer taraftan Hazine 03.04.2014 havale tarihli dilekçe ile; çekişmeli taşınmazların TMK'nın 713/6. maddesi uyarınca Hazine adına tescilini istediği halde anılan istek hakkında olumlu veya olumsuz hüküm kurulmamıştır. Bu sebeple öncelikle dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiyenin ... Büyükşehir Belediye Başkanlığına tebliğ edilerek husumetin yaygınlaştırılması, delil ve belgelerinin istenmesi, oluşacak sonuca göre davacı gerçek kişinin ve davalı Hazine'nin istekleri yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken anılan hususlar gözetilmeden, taraf teşkili sağlanmadan işin esası hakkında yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ile davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer konuların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine 27.10.2016 günü oybirliğiyle karar verildi.