Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9585 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 7326 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R Davacı ...; 20.07.2009 tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... ilçesi ... köyünde bulunan iki parça tesbit dışı taşınmazı imar ve ihya ettiğini, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunu belirterek adına tescili istemiyle dava açmıştır. Yargılama aşamasında (A) harfi ile işaretlenen taşınmaza yönelik davasından feragat etmiştir. Mahkemece; fen bilirkişiler tarafından düzenlenen 23.07.2010 tarihli rapor ve krokide (A) harfi ile işaretlenen taşınmaz orman sayılan yerlerden olduğundan anılan yere yönelik davanın reddine, (B) harfi ile işaretlenen 9.869,74 m2 yüzölçümlü taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu, TMK'nın 713. maddesinde aranan koşulların davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılardan Hazine tarafından (B) harfi ile işaretlenen taşınmaz yönünden temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, TMK'nın 713. maddesi uyarınca açılan tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede orman kadastrosu yapılmamıştır. Genel arazi kadastrosu 22.12.1972 - 11.01.1973 tarih aralığında ilân edilip kesinleşmiştir. Genel arazi kadastrosunun kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir. Mahkemece verilen karar usul ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; Dairenin geri çevirme kararı üzerine çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede temyiz aşamasında orman kadastrosunun ve 3402 sayılı Kanunun geçici 8. maddesi uyarınca arazi kadastrosunun yapıldığı, çekişmeli taşınmaz hakkında 134 ada 7 parsel numarasıyla kadastro tespit tutanağı düzenlendiği belirlenmiştir.Bilindiği üzere kadastro mahkemesinin genel olarak görevi, 3402 sayılı Kanunun 25. maddesinde; zaman bakımından görev ve yetkisi, aynı Kanunun 27. maddesinde düzenlenmiş, kadastro mahkemesinde bakılacak dava türleri de aynı Kanunun 26. maddesinde sayılmıştır. 3402 sayılı Kanunun 5. maddesinde; “Kadastro müdürü çalışma alanında işe başlamadan önce mahalli hukuk mahkemesinde, bu alandaki taşınmaz mallar hakkında görülmekte olan kadastro ile ilgili davalarla, hükme bağlanmış olup da henüz kesinleşmeyen davaların listesini alır ve bunu çalışma alanı ile ilgili tüm tapu, vergi harita ve diğer belge örnekleri ile birlikte kadastro teknisyenliğine verir.Kadastro müdürü, bu listedeki taşınmaz malların tesbiti yapıldıktan sonra, bunlarla ilgili tutanakları bir hafta içinde kadastro mahkemesine gönderir ve durumdan listenin alındığı mahalli mahkemeyi haberdar eder.” 3402 sayılı Kanunun 27. maddesinde; “Mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında, o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar mahkemesine re’sen devrolunur. Aynı Kanunun 26/C maddesinde ise, kadastro mahkemesi, “Mahalli Hukuk Mahkemelerinden 27. madde uyarınca kadastro mahkemesine devredilen dava ve dosyaları da inceleyip karara bağlar.” hükümlerine yer verilmiştir.Görev; kamu düzeni ile ilgili olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden gözönünde bulundurulması gerekir.O halde; temyiz aşaması sırasında çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun Ek- 8. maddesi gereğince arazi kadastrosu yapıldığına ve dava konusu taşınmaz hakkında 134 ada 7 parsel numarasıyla kadastro tespit tutanağı düzenlendiğine göre, 3402 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca davanın kadastro mahkemesine devrine karar verilmelidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şu aşamada incelenmesine yer olmadığına 27.10.2016 günü oybirliğiyle karar verildi.