Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 94 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 9534 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili ve davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R Davacı ..., kadastro sonucunda oluşan ...Mahallesi,...Mevkii, 247 ada 17 parsel de orman vasfı ile kayıtlı taşınmazı, malik ve zilyedi olan ...'den 2005 yılında satın aldığı ve taşınmazın, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, kendisine ait olduğu iddiasıyla, tapusunun iptali ile kendi adına tapuya kayıt ve tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, dava konusu taşınmazın orman olarak tesbit edildiği, ormanların kamu mallarından olup özel mülke konu olamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından; taşınmazın orman olmadığı ve kazandırıcı zamanaşımı yoluyla kazanıldığı gerekçesi ile, davalı ... İdaresi vekili tarafından; lehlerine vekalet ücretine karar verilmediği gerekçesi ile temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesine göre, 10 yıllık süre içinde açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 30/01/2004 - 01/03/2004 tarihleri arasında ilân edilerek 02/03/2004 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi ve fen bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, 247 ada 17 parsel sayılı taşınmazın dava konusu yer dışında kalan bölümlerinin orman olarak kesinleştiği, çekişmeli yerin dört tarafının kesinleşen orman parseli ile çevrili olduğu, bu niteliğine göre orman sayılan yerlerden olup zilyetlikle kazanılamayacağı ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, mahkemece, davacının davasının reddi yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; davalı ... İdaresi kendisini vekil ile temsil ettirdiği halde, Orman İdaresi yararına vekalet ücreti takdiri gerekirken, mahkemece vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükme 6. bend olarak “davalı ... İdaresi, yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 1200.- TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ... İdaresine verilmesine” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi uyarınca harç alınmasına yer olmadığına 22/01/2013 günü oybirliğiyle karar verildi.