MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tescil davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A RDavacı vekili, 10.04.2012 tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... köyü ve ... köyünde bulunan toplam üç parça taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkili yararına oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir. Mahkemece; fen bilirkişi tarafından düzenlenen 12.06.2013 tarihli rapor ve krokide (B) ile işaretlenen taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu, (A) ve (C) ile işaretlenen taşınmazların ise kadastro paftasında orman belirtmesi ile tescil dışı bırakıldığı, üzerinde serpili halde meşe ağaçlarının bulunduğu, meşelerin kendiliğinden yetişebilecekleri, imar ve ihyanın tamamlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazların tesciline ilişkindir.... köyü ve ... köyünde genel arazi kadastrosu 1984 yılında yapılıp kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir. 1) Davacı vekilinin fen bilirkişi ... tarafından düzenlenen 12.06.2013 tarihli rapor ve krokide ... köyünde kalan (B) ve (C) ile işaretlenen taşınmazlara yönelik temyiz itirazları yönünden; İncelenen dosya kapsamı, bilirkişi raporlarıyla (B) harfi ile işaretlenen taşınmazın imar ve ihya edilmediği, (C) ile işaretlenen taşınmazın ise ... köyünde bulunan ... adına tapuda kayıtlı 80 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığı belirlendiğine, ...'ın davada taraf olarak gösterilmediği gibi 3402 sayılı Kanunun 12/3 maddesindeki 10 yıllık dava açma süresi de dolduğuna göre anılan yerlere ilişkin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2) Davacı vekilinin fen bilirkişi ... tarafından düzenlenen 12.06.2013 tarihli rapor ve krokide (A) ile işaretlenen ... köyü kadastro çalışma alanında bulunan taşınmaza yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece yapılan araştırma uygulama hükme yeterli değildir. Şöyle ki; 4721 sayılı Medenî Kanunun 713/3. maddesi uyarınca, tescil davaları Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik gözüken kişinin mirasçılarına karşı açılmalıdır. Davacı kişi zilyetliğe dayalı tescil davası açmış olup temyize konu taşınmazda 1984 yılında yapılan kadastro sırasında orman belirtmesi ile tescil dışı bırakıldığı halde kanunun açık hükmüne rağmen, Orman Yönetimi davaya dahil edilmeden yokluğunda yargılama yapılıp yazılı şekilde sonuçlandırılmıştır. Taraf sıfatı 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 114/1-d maddesi uyarınca dava şartı olup istek olmaksızın resen gözetilmelidir. Bundan ayrı ... köyünde orman kadastrosunun yapılıp yapılmadığı orman idaresinden sorulmamıştır. Diğer taraftan hükme dayanak yapılan orman bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; (A) harfi ile işaretlenen taşınmazın % 3-5 eğimli olduğu, üzerinde serpili halde 20-25 yaşlarında meşe ağaçlarının bulunduğu, 1957 tarihli memleket haritasında çalılık işaretiyle gösterildiği, 1984 tarihli hava fotoğrafının fiili durumu yansıttığı, orman sayılmayan yerlerden olduğu belirtilmiş ise de 1984 tarihli hava fotoğrafında aplike yapılmadığı gibi yöreye ait en eski tarihli hava fotoğrafı da getirtilip uygulanmamıştır. Orman bilirkişi raporu bu haliyle hükme yeterli değildir.O halde mahkemece; öncelikle Orman Yönetimine dava dilekçesi ve duruşma günü 7201 sayılı Tebligat Kanununa uygun olarak tebliğ edilmeli, böylelikle Orman Yönetiminin davaya katılımı sağlanarak husumet yaygılaştırılmalı, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosunun yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise orman kadastrosuna ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme, sonuçlarının askı ilan tutanakları ve çekişmeli taşınmazı orman sınır noktalarıyla birlikte gösterir orijinalinden renklendirilmiş orman tahdit haritası örneği, dava konusu taşınmaz ile etrafını gösterir ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile komşu parsellere uygulanan vergi kayıtları, yine en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile TMK’nın 713. maddesine dayanılarak dava açıldığından dava tarihinden 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları, 1990'lı yıllara ait ortofoto haritaları bulundukları yerlerden getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında halen ... ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman yüksek mühendisi veya mühendisi, bir ziraat mühendisi ve tapu fen memurundan oluşturulacak, bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak keşifte inceleme ve keşifte yörede orman kadastrosu yapılıp kesinleşmiş ise tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (...) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı, çekişmeli taşınmaz tahdit içinde kalmıyor ise o takdirde, davacı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine tutunarak dava açtığına göre 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanunla değişik 7. maddesi uyarınca herhangi bir nedenle orman sınırları dışında bırakılmış ormanların yapılacak orman kadastrosu ile her zaman orman sınırları içine alınabileceği ve öncesi itibariyle orman sayılan yerlerin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilemeyeceği gözetilerek eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planı çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; taşınmazın toprak yapısı, bitki örtüsü, ağaçların yaşı, cinsi, sayısı, kapalılık durumu, çevresi, incelenmeli, yukarıda değinilen belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ve hava fotoğrafının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve hava fotoğrafı ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri, ayrıca hava fotoğrafı stereoskop aleti ile inceletilip çekişmeli taşınmazın üzerinde neler gözüktüğünü belirtir şekilde yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, açıklanan yöntemlerle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, davacı gerçek kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddeleri gereğince imar-ihya ve zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşullarının araştırılması gerekeceğinden, bu kez fen, orman ve ziraat bilirkişi tarafından dava konusu taşınmazın bulunduğu yere ilişkin olarak 1990 'lı yıllara ait 1/20000 ve 1/25000 ölçekli stereoskopik hava fotoğrafları, ortofoto haritaları ve topoğrafik harita, kadastro paftası ile çakıştırıldıktan sonra mahalline uygulanmalı, stereoskop aletiyle incelenmeli, taşınmaz üzerinde önceki yıllarda ve şimdi bulunan bitki örtüsünün cinsi, sayısı, yaşı ve dağılımı, durumunun ne olduğu Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26. maddesi hükümleri gözönünde bulundurularak belirlenmeli, (A) ile işaretlenen taşınmaz üzerinde tam olarak hangi tarihten itibaren zilyetliğin başladığı tespit edilmeli, oluşacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır. SONUÇ: 1) Yukarıda bir numaralı bentde açıklanan nedenlerle; davacı ... vekilinin çekişmeli taşınmazın, fen bilirkişi raporunda (B) ve (C) harfleri ile gösterilen alanlarına ilişkin temyiz itirazlarının REDDİNE,2) İki numaralı bentde açıklanan nedenlerle; davacı ... vekilinin çekişmeli taşınmazın, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen alanına ilişkin temyiz itirazının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 19/10/2016 günü oybirliğiyle karar verildi.