Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 9279 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5802 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ : 18. Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasında görülen dava sırasında davacı vekili tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur. Ret talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı vekili tarafından sunulan 01.03.2016 tarihli dilekçede özetle; [...aynı mahkemenin 2014/107 E. sayılı dosyasının gerekçeli kararında "... kamuoyunda 17 ve 25 Aralık operasyonları olarak bilinen adli soruşturması kapsamında bazı bakanların yakınlarına ve üst düzey devlet görevlilerinin tutuklanma ve ifadeye çağrılması gibi adli işlemler sonrasında devlet içinde oluşturulan paralel devlet yapılanması ile ilgili iddialara yer verildiği, oluşumun liderinin de davacı olduğu yönündeki basında ve kamuoyunda yazılı haberlerden anlaşıldığından..." ifadelerini kullandığını, davalı tarafça müvekkilinin de mensup olduğu sivil toplum kuruluşunun "... yapı" adı altında "Ceza hukuku anlamında bir terör örgütü" olarak suçlandığını, müvekkilinin masumiyet karinesinden yararlanma hakkını ihlal eden suçlamaları gerçekmiş gibi karar gerekçesine yazarak tarafsız olmadığını gösterdiğini, davayı karara bağlayan yargıcın da kararın gerekçesinde davalı tarafın kullandığı ifadelere yer verdiğini, kararın gerekçesindeki ifadelerin açık bir suçlama olup, müvekkili hakkında bu yönde kesinleşmiş bir mahkeme kararının bulunmadığını, bu ifadelerin karar veren hâkimin önyargılarını karara yansıtmasından başka bir anlam taşımadığını, bu ifadelerin hâkimin tarafsız olmadığına da delalet ettiği...] gerekçeleri ile reddi hâkim talebinde bulunmuştur.Reddedilen hâkim tarafından, istemin reddinin gerektiği yönünde görüş belirtilmesi üzerine, dosyayı inceleyen merci tarafından reddi hâkim talebinin reddine, reddi hâkim talep edenin 500,00.-TL disiplin para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.HMK'nın 36. maddesine göre, taraflardan birisi veya onun adına takip yetkisi bulunan yetkili vekili tarafından, vekâletnamesinde özel yetkisi var ise (HMK m.74) reddi hâkim yoluna başvurulabilecektir. Somut olayda davacı vekiline ait vekâletnamede, reddi hâkim yoluna başvurulabilmesi için özel yetkisinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan sebeple, reddi hâkim talebini değerlendiren merci tarafından reddi hâkim talebinin esastan değil usulden reddine karar verilmesi ve usulden ret kararı verilmesi nedeni ile reddi hâkim talep eden hakkında para cezasına hükmedilmemesi gerekir ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle, hükmün birinci bendinin son cümlesinde yazan "Reddi hâkim talebinin reddine" ibaresinin kaldırılarak "Davacı vekilinin vekaletnamesinde reddi hâkim talep etme hususunda özel yetkisi olmadığından reddi hâkim talebinin usûlden reddine" şeklinde yazılmasına, ayrıca hükmün üçüncü bendinin hükümden tamamen çıkarılarak yerine; "3-reddi hâkim talebinin usulden red edilmesi nedeni ile HMK'nın 42/4. maddesinde yazan koşullar yerine gelmediğinden davacı hakkında disiplin para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına” cümlesinin eklenmesi sureti ile düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.