Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9235 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9796 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı ... Yönetimi vekili 08.07.2010 havale tarihli dilekçesiyle, ... Köyü, 27843 ada 2, 9, 32, 33, 34, 38 ve 70 (sırasıyla eski 247, 66, 274, 1243, 273, 278 ve 91) sayılı parsellerin, yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidinde tahdit sınırları içinde bırakıldığını belirterek, taşınmazların tespitlerinin iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle, 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi hükmüne göre yapılan uygulama kadastrosunun askı ilan süresi içinde kadastro mahkemesine dava açmıştır. Kadastro mahkemesince yapılan yargılama sonunda; Orman Yönetiminin 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna yönelik davasının reddine, mülkiyet iddiası yönünden ise, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, anılan kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmiş, akabinde davacı ... Yönetiminin talebi üzerine dosya asliye hukuk mahkemesine gönderilmiştir. Asliye hukuk mahkemesince yapılan yargılama sonunda; ... köyü, 27843 ada 32 ve 33 sayılı parsellere yönelik davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer parsellere yönelik davanın kabulüne ve 27843 ada 2 sayılı parselin krokide (A) harfi ile gösterilen 1001,05 m² yüzölçümündeki bölümünün; 27843 ada 9 sayılı parselin krokide (B, C, D ve E) harfleri ile gösterilen sırasıyla 935,69 m²; 31,60 m²; 1376,96 m² ve 26,39 m² yüzölçümündeki bölümlerinin; 27843 ada 34 sayılı parselin krokide (F) harfleri ile gösterilen 662,82 m² yüzölçümündeki bölümünün; 27843 ada 38 sayılı parselin krokide (G) harfi ile gösterilen 149,93 m² yüzölçümündeki bölümünün ve 27843 ada 70 sayılı parselin krokide (H ve I) harfleri ile gösterilen sırasıyla 87,12 m² ve 7,69 m² yüzölçümündeki bölümlerinin;Tapu kayıtlarının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan yer iddiasına mera kaydının iptali ve tapuya tescil isteğine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1946 yılında 8 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 7 numaralı Orman Kadastro Komisyonuna bağlı 3 numaralı ekip tarafından yapılıp 14.05.1980 tarihinde, komisyon çalışmaları da 11.03.1981 tarihinde ilan edilerek, itirazsız yerlerde 14.05.1981, itirazlı yerlerde ise 11.03.1981 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanunun 2. maddesi, 23.12.1988 tarihinde ilânı edilen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B uygulaması da vardır.Mahkemece taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; dava mera vasfıyla özel sicilde kayıtlı taşınmazların mera kayıtlarının iptali ile tapuya orman vasfıyla tescili isteğine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 50. maddesinde medenî haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın davada taraf ehliyetine de sahip olacağı, 51. maddesinde dava ehliyetinin medenî hakları kullanma ehliyetine göre belirleneceği, 114/d maddesinde ise taraf ve dava ehliyetinin dava şartlarından olduğu ve 115. madde uyarınca da mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı belirtilmektedir.4721 sayılı TMK'nın 47, 48, 49 ve 50. maddelerinde de tüzel kişiliğin kazanılması, hak ehliyeti ile fiil ehliyeti ve bunun kullanılmasına ilişkin hükümler yer almaktadır. 442 sayılı Köy Kanununun 37/7. maddesi uyarınca da köy tüzel kişiliği adına dava açmak ve açılan davayı takip yetkisi köy muhtarına aittir. Köy muhtarının hukukî bir engelinin çıkması durumunda bu yetki aynı Kanunun 33/b maddesine göre köy derneğinin seçeceği temsilciye tanınmıştır.Ancak, ... İlçe Kurulması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6360 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince;1) ...ve ... illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür.2) ... ve ... Büyükşehir Belediyelerinin sınırları il mülkî sınırlarıdır.3) Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülkî sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır.Aynı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrasında; "1. maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesi taraf olur" hükmü yer almaktadır.Bu hüküm Kanunun "Yürürlük" başlıklı 36. maddesi uyarınca ilk mahalli idareler genel seçiminin yapıldığı 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.Somut olayda, davalı köyün 6360 sayılı Kanun gereğince köy tüzel kişiliği, ortadan kalkmış ve ... ilçesinin mahallesi haline gelmiştir. Taraf sıfatı kalmayan köyün yerine katıldığı ilçenin belediyesi olan ... Belediyesinin ve Büyükşehir sınırlarının il mülki sınırı haline gelmesi nedeniyle ... Büyükşehir Belediyesinin davada taraf olarak yer alması gerekli olacağından, 6360 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası gereğince işlem yapılması için kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 17/10/2016 günü oybirliğiyle karar verildi.