Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9193 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 8927 - Esas Yıl 2007





Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: Kadastro sırasında G.Köyü 122 ada 20 parsel sayılı 514.36 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden 3303 Sayılı Yasanın 3. maddesi gereğince şerh verilerek davalı adına tesbit edilmiştir. Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın 2/B madde uygulaması kapsamında Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve dava konusu parselin (A) harfli 325.02 m2'lik bölümünün Hazine adına, (B) harfli 189.34 m2'lik bölümünün davalı adına tapuya tesciline, üzerindeki şerhin aynen tapu kütüğüne aktarılmasına karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1973 yılında seri bazında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 2004 yılında yapılıp dava tarihinde kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; hükme esas alınan uzman orman bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın yörede 1973 yılında yapılan orman kadastro çalışmasında kısmen orman sınırları içinde kısmen de dışında kaldığını, 3402 Sayılı Yasa gereğince yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulamasında ise orman sınırları içinde kalan bölümün 2/B madde uygulamasına konu olduğunu açıklayarak taşınmazın konumunu tahdit haritası örneği üzerinde işaretlemiştir. Dosya içinde bulunan çalışma tutanağında ".....2018-2019-2020-2021-2018 nolu O.S noktalarını birleştiren poligon hattının içinde kalan yer yukarıdaki karara göre hasan açıkgöz işgalinde bulunan ve maliye hazinesi adına orman sınırları dışına çıkarılan yerdir." denilmekte olup, çalışma tutanağından davalı gerçek kişi kullanımındaki taşınmazın 2/B madde uygulamasına konu olduğu anlaşılmakta ise de uzman bilirkişi kısmen 2/B madde uygulamasına konu olduğunu açıklamıştır ve çalışma tutanağındaki anlatım ile uzman bilirkişi raporu birbiri ile çelişkilidir. Ayrıca dairemizin 03.05.2007 tarih 2007/2428-5675 sayılı iade kararı üzerine uzman orman ve fen bilirkişilerinin müşterek olarak düzenledikleri ek raporda çekişmeli taşınmazın tamamının kesinleşen orman kadastro çalışması içinde kaldığı ve 2/B madde uygulamasına konu olduğu açıklanmış olup önceki rapor ile ek rapor da birbiri ile çelişkilidir. Bu nedenle; mahkemece,öncelikle 838, 839, 840, 2018 ila 2021 nolu orman tahdit noktalarını gösteren aslına uygun olarak çıkartılmış renkli onaylı ve okunaklı 1973 ve 2004 yıllarında yapılan orman kadastro, aplikasyon ve 2/B madde uygulamalarına ilişkin orman tahdit haritalarının ilgili yerlerden istenerek dosyaya getirtilmesi daha sonra önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 6831 Sayılı Orman Yasasına Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Yasanın 2/B Maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı "orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır." hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin "Teknik İşler" başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın 1973 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 3402 Sayılı Yasa gereğince yapılan aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek ve çekişmeli taşınmazın (A) harfli bölümüne yönelik olarak davalı gerçek kişinin hüküm temyiz etmemesi nedeni ile davacı taraf lehine usuli kazanılmış hak bulunduğu göz önüne alınarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 28/06/2007 günü oybirliğiyle karar verildi.