Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 89 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 14623 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R Davacı ..., ...Köyü... Mahallesi...yol, .. ... evi ve yol doğusu yol, batısı... evi ile çevrili yaklaşık iki dönüm bahçesinin ölçülmediği, taşınmazın babasının zilyetliğinde iken kendisine intikal ettiğini ve taşınmazın zilyedi olduğunu ve malik sıfatıyla kullandığını iddia ederek, adına tescilini istemiştir. Mahkemece, taşınmazın tesbit dışı bırakma tarihi ile dava tarihi arasında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği süresinin dolmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, genel arazi kadastrosunda tespit harici bırakılan taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı, tapuya tescili istemine ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 24/05/2006 - 22/06/2006 tarihleri arasında ilân edilerek 23/06/2006 tarihinde kesinleşen arazi kadastrosu vardır.Aynı Gün temyiz incelemesi yapılan... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/779 E. - 2012/283 K. sayılı, Dairemizin 2012/15500 E. sayılı dosyasında dava konusu edilen taşınmazların bir kısmının aynı yerler olup, 06/12/2004 tarihinde yörede yapılan arazi kadastrosu sırasında yol olarak tapulama dışı bırakılan yerlerin bir bölümünün tescilinin talep edildiği, mahkemeye açılan davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, aralarında bağlantı bulunduğunun kabul edilmesi gerektiği göz önünde bulundurularak 1086 sayılı H.Y.U.Y.'nın 45 ve devamı maddeleri (6100 sayılı H.M.Y.nin 166. maddesi) gereğince, her iki dosyadaki dava konusunun aynı olması nedeniyle davaların birleştirilerek görülmesi gerekirken ayrı ayrı görülmesi doğru olmadığından, sair temyiz itirazları incelenmeksizin bu gerekçe ile hükmün bozulması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ...'in temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 22/01/2013 günü oybirliğiyle karar verildi.