Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8830 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8331 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiTaraflar arasında görülen dava sırasında davacı vekili tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur. Ret talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü K A R A R Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı vekili tarafından sunulan 01.09.2015 tarihli dilekçede özetle; [...davalılar aleyhine açılan kira tespit davasında bir kaç kez keşif ara kararı verildiği halde çeşitli sebeplerle keşfin yapılamadığı,19.07.2015 tarihli keşif gününde ise keşfe gidildiği ancak taşınmazın kapalaı olması nedeni ile keşfin fiilen gerçekleştirilemediği, bunun üzerine hâkimin aynı gün tarihli tuttuğu tutanak ileyeni keşif günü belirlediği ve davacı vekilinin keşif günü dairenin anahtarını yanında bulundurması veya dairenin açık olmasını sağlaması aksi halde keşif deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının ihtarına karar verdildiğini belirttiği, huzurdaki davanın kira tespit davası olup taşınmazın davalının zilyetliğinde ve aktif kullanımında olduğu, davacı her ne kadar taşınmazın maliki olsa da kiraya verilen taşınmaza ait anahtar bulundurmasının ve istediği zaman daireyi kullanmasının mümkün olamayacağının ve bu suretle keşfin yapılmasını sağlamasının mümkün olmadığının hâkim tarafından bilinmemesinin mümkün olmadığı, davanın niteliği de dikkate alındığında kanunlardadavacıya bu tür bir yükümlülük getirme olanağının bulunmadığı, kanun ve usule aykırı şekilde yapamayacakları ve yapmalarının da gerekmediği bir durumdan dolayı anayasal haklarının kısıtlanması karşısında hâkimin tarafsızlığını yitirdiği düşnbcesinin hasıl olduğu, ayrıca kendileine verilen kesin süre içerisinde emsal sunma görevlerini yerine getirdikleri halde keşif anında hâkimin emsallerin süresinde sunulmadığı gerekçesi ile geçersiz olduğunu addettiğinin şifahen öğrenildiği, keşfe katılan davacı vekilinin keşif heyeti önünde hâkim tarafından azarlandığı ...] gerekçeleri ile reddi hâkim talebinde bulunmuşlardır.Reddedilen hâkim tarafından, istemin reddinin gerektiği yönünde görüş belirtilmesi üzerine, dosyayı inceleyen merci tarafından reddi hâkim talebinin reddine, ret talep eden davacının 1000,00.-TL idari para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Hâkimin reddi için ileri sürülen sebepler işin esası yönünden temyiz sebebi olup, HMK’nın 36. maddesinde tanımı yapılan sebeplerden olmadığından talebin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, ret talebinin, kötüniyetli yapılması ve esas yönünden kabul edilmemesi halinde, talepte bulunanlar hakkında verilecek para cezasının nevi disiplin para cezası olduğu HMK'nın 42/4. maddesinde düzenlenmiş olmasına rağmen mahkemece idari para cezasına hükmedilmesi doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılanmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının ikinci bendinin ikinci satırında "1000,00.-TL"den sonra yer alan "İdari" kelimesinin hükümden çıkartılarak, bunun yerine "Disiplin" kelimesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 11/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.