Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 857 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 11747 - Esas Yıl 2005
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı şirket tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değer yönünden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RKadastro sırasında Çınarcık İlçesi Esenköy 81 parsel sayılı 169.750 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Kasım 1959 tarih 76 sıra numaralı tapu kaydı uygulanarak tarla ve fundalık niteliği ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle .... .... ..... adına tespit edilmiş, ifraz yoluyla dava dışı parseller ile 75.077,26 m2 yüzölçümlü 2492 parsel numaralı taşınmaz oluşmuş, satış yoluyla da davalı şirkete geçmiştir. Davacı Orman Yönetimi, 2492 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığı, tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne yönelik verilen kararın davalı tarafça temyizi üzerine bozulmuştur. Hükmüne uyulan 20 Hukuk Dairesinin 13.10.2003 gün 2003/5945-6915 sayılı bozma ilamında "Dava dilekçesinin, davalı ...... İthalat İhracat Pazarlama A.Ş.'ne usulüne uygun tebliğ edilmeyerek savunma hakkının kısıtlandığı, bu durumun başlı başına bozma nedeni olduğu" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne ve dava konusu parselin tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı şirket tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre 1944 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1950 yılında 5653 sayılı yasa uyarınca yapılan makiye ayırma, 1961 yılında genel arazi kadastrosu, 21.9.1982 ve 25.7.1990 tarihlerinde ilanları yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 1744 Sayılı Yasanın 2. madde ile 3302 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulamaları vardır.İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman bilirkişi raporuna, çekişmeli taşınmazın 1944 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığına, 1950 yıl topraksız çiftçilere dağıtılmadığına, 1950 yılında yapılan makiye ayırma işleminin 24.12.1962 tarihli raporla iptal edildiğine, bu raporun toprak tevzi komisyonunca dağıtıma tabi tutulan yerlerin durumunda değişiklik yapılmasına imkan bulunmadığı yönündeki şerhle onandığına, 1744 ve 3302 Sayılı Yasalarla taşınmazın konumunda değişiklik yapılmadığına, çekişmeli yerin eğiminin %35-50 arasında değiştiğine, halihazırda arbutus, akça kesme, böğürtlen vb. orman bitki örtüsü ile kaplı bulunduğuna, koruma makisi niteliğinde olduğuna, orman ve toprak muhafaza karakteri taşıdığına, çekişmeli taşınmazın 1944 yılında yapılıp kesinleşen tahdit içinde kalmakla kadastro sırasında uygulanan tapu kaydının 4785 Sayılı Yasa karşısında yasal değerini yitirdiğine, bu yerde makiye ayırma işleminin iptal edildiğine ve aslında makiye ayrılan yerlerde özel yasalar uyarınca oluşturulan tapulara değer verileceği Y.İ.B.B.K.nın 22.03.1996 gün 511 sayılı ve H.G.K.nun Y.K.Dnin Ekim 2002 sayısında yayınlanan 27.02.2002 gün ve 2002/1-19/97 sayılı kararı ile kabul edildiğine ve taşınmaza uygulanan tapu kaydının makiye ayırma tarihinden çok önce oluşturulduğuna; kaldı ki, bir an için taşınmazın makiye ayrıldıktan sonra toprak tevzi komisyonunca kişilere dağıtıldığı kabul edilse dahi 4753 Sayılı Yasanın 8. maddesinde ormanların tevzi edileceğine dair bir hükmün bulunmadığına, 6831 Sayılı Yasanın 1/j bendinin karşı kavramından funda veya makiliklerle örtülü orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan yerlerin orman sayılacağına ve bilimsel olarak da % 12'den fazla eğimli makilik sahaların orman ve toprak muhafaza karakteri taşıması nedeniyle muhafaza (koruma) makisi, yani orman sayılması gerektiğine, bu nitelikteki taşınmazların 5653 Sayılı Yasa hükümlerine göre makiye ayrılamayacağına, ayrılmış olsa bile yasal dayanağı bulunmadığından yok hükmünde sayılacağına, orman niteliğini koruyan muhafaza (koruma) makilik alanlarda 22.03.1996 gün ve 1993/5-1 Sayılı İnançları Birleştirme Kararının uygulama yerinin bulunmadığına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine 03/02/2006 günü oybirliğiyle karar verildi.