MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 03/09/2015 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... vekili Av.... ve davalı Hazine vekilleri tarafından istenilmekle, tayin olunan 04/10/2016 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden Hazine vekili Av. ... ve karşı taraftan ... vekili Av. ... geldiler. Başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenin/gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:K A R A RDavacı vekili 09/05/2013 tarihli dava dilekçesinde; müvekkilinin ... Genel Müdürlüğü, ... Meclisinin 18/04/2012 tarih ve 268/214 nolu kararında da belirttiği üzere halen faaliyette bulunan cemaat vakıfları arasında yer alan bir tüzel kişi olduğunu, ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 279 ada, 5 parselin 24/32 payının ... adına kayıtlı iken, malikin ... 3. Noterliğinin 31.08.1960 tarih, 13896/690 yevmiye numaralı vasiyetnamesi ile adına kayıtlı taşınmazdaki 24/32 hissesini cemaat vakıfları arasında olan davacıya vasiyet ettiğini, ... 16. Asliye Hukuk Mahkemesindeki veraset davasında, vasiyetçinin ... isimli kardeşinin tek mirasçısı olduğuna karar verildiğini, dava konusu taşınmazın ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1970 yılında verdiği izinle kat mülkiyetine çevrildiğini, 4/32 hisseye karşılık 1,2,5,6,7 ve 8. bağımsız bölümlerin düştüğünü, ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1968/85 Esas, 1970/127 Karar ve 10.09.1970 tarihli kararında vasiyetin tenfizine karar verildiğini ve tenfiz memuru atandığını, karar tarihine kadar toplanan kira bedellerinin bakiyesinin musaleyh davacıya ödenmesine karar verildiğini, mahkemenin tenfiz kararı uyarınca vasiyete konu taşınmazların müvekkile devredilmesi gerekirken 12-13 yıl boyunca devredilmediğini ancak 6 adet meskenin müvekkilimiz eline geçtiğini daha sonra ... Belediyesinin tapuda malik görünen ... aleyhine ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesince 1972/857 Esasında dava açtığını, bu davada davalı olarak ... varisinin müvekkil vakıf olarak gösterildiğini, tereke kayyumu Av. ...'in 12/01/1982 tarihinde verdiği dilekçede kendilerine vasiyetname ile bırakılan taşınmazların tescil için herhangi bir müracaatta bulunmadığını, bu nedenle keyfiyetin Hazineye ihbar edilmesi gerektiğini, ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1968/100 Tereke dosyasında müvekkilinin vasiyet yoluyla mal edilemeyeceğine kanaat getirilerek 27/09/1984 tarihinde verdiği ek karar ile daha önce verilen kesinleşmiş vasiyetnamenin tenfizli kararını iptal ettiğini ve daha önce tereke kapsamından çıkarılan vasiyet konu taşınmazların yeniden terekeye dahil edildiğini ve Arığı yeni kayyım olarak atadığını, ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin kesinleşmiş tenfiz kararını iptal edilmesi ve vasiyete konu taşınmazların yeniden tereke kapsamına alınması üzerine Hazinenin, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde mirasçı ...'la alakalı olarak gaiplik davası açtığını, 1987/108 Esas, 1989/745 Karar nolu kararı ile gaiplik kararı verildiğini, kararın kesinleşmesinden bir yıl sonra 16/18/1990 tarihli tavzih yoluyla vasiyete konu taşınmazların Hazine adına tapuya tescil edilmesine karar verildiğini, böylece 6 adet bağımsız bölümün Hazine adına tesciline karar verildiğini, 1992 yılında ... ili, ... ilçesi, ... mah, 279 ada 4 ve 5 parselin keyfiyet işlemlerinin yapılması ve yapılacak 16 normal katlı binada 1, 3, 4, 5, 6, 7 ve 10. katlarda 140 m2 alanlı 7 daire ile 3 ve 10. katlarda 217 m2 alanlı 2 daire olmak üzere toplam 9 adet daireden az olmamak ve bu dairelerin Hazineye ait olması şartı ile şartlı el konulduğunu, 5 nolu parselin diğer hissedarlardan ... İnş. Dış Tic. Aş. ve Turit Sazak ile 4 nolu parselin malikleri ...'ında vekaletname vermeleri üzerine binanın yıkıldığını ve 05/11/1992 tarihinde 8305 yevmiye ile 4 ve 5 noluparsellerin tevhit edilerek 279 ada 19 nolu parselin oluştuğunu 30/11/1992 tarihinde inşaat ruhsatı alındığını, ... 7. Noterliğinin 29/01/1993 tarihli ve 7124 yevmiye nolu işleminin tüm hissedarların katılımı ile yapıldığını, bu paylaşıma göre 1, 5, 6, 7 ve 8 diğer arsa maliklerine, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 19 ve 20 nolu bağımsız bölümlerin ve biride hisseli olmak üzere 13 bağımsız bölümün Hazineye düştüğü, kat irtifakından sonra Hazineye düşen 8 adet bağımsız bölümün halen Hazine adına kayıtlı olduğunu, 7, 8, 10, 12 ve 14 nolu bağımsız bölümlerin Hazine tarafından dava dışı kişilere satıldığını, bu dava ile noterlik belgesinde ki paylaşıma göre davalıya düşen ancak davalı tarafından muhtelif tarihlerde üçüncü şahsa satılan ve yukarıda belirtilen 7, 8, 10, 12 ve 14 nolu bağımsız bölümlerin güncel bedellerinin talep edildiğini, halen Hazine adına kayıtlı olan ve satılmamış meskenler için tapu iptali ve tescil davası ayrıca açtıklarını, Hazine adına yapılan tescillerin kanuni dayanağının bulunmadığını, vasiyetname iptalinin sulh hukuk mahkemesinin görevine girmediğini, tavzi kararınında yerinde olmadığını 5737 sayılı Kanunun geçici 11. maddesindeki düzenleme karşısında, halen davalı adına kayıtlı bulunan 1, 5, 6, 9, 11, 13, 19 ve 20 nolu bağımsız bölümlerle ilgili olarak talepte bulunma hakkı saklı kalmak kaydı ile, hukuki sürecin hatalı işlemesi nedeni ile Hazine adına kayıt edilerek Hazine tarafından muhtelif tarihlerden üçüncü şahsa satılmış olan 4. kat 7 nolu bağımsız bölüm için şimdilik 1.150.000,00.-TL, 4. kat 8 nolu bağımsız bölüm için 750.000,00.-TL, 5 kat 10 nolu bağımsız bölüm için 1.700.000,00.-TL, 6. kat 11 nolu bağımsız bölüm için 1.700.000,00.-TL, 7. kat 14 nolu bağımsız bölüm için 1.700.000,00.-TL olmak üzere toplam 7.000.000,00.-TL tazminatın üçüncü şahıslara satış tarihinden itibaren işlediği yasal faizle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiş, 02.01.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile; talep ettiği miktarı 9.097.288,73.-TL'ye artırmış ve aynı tarihle ıslah harcını da yatırmıştır.Davalı Hazine cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunmuş, davanın esası yönünden ise davanın reddi gerektiğini belirtmiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 1.600.000,00.-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,Fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, 5737 sayılı Kanunun geçici 7 ve geçici 11. maddeleri gözetilerek ve uyuşmazlığa konu kat karşılığı inşaat sözleşmesinde arsa sahibinin oranının % 65, 40 olduğu ve 9 adet daire düştüğünün belirtildiği, kalan 4 dairenin ise sözleşmede müteahhit hissesi olan % 34, 60 hisseye tekabül eden daireler olduğu, bu dairelerin, idare tarafından verilen vekaletname ile müteahhid şirket tarafından satıldığı, bu durumda zaten başlı başına bu 4 dairenin sözleşme gereğince müteahhidin yaptığı emek karşılığı verildiğinin göstergesi olduğu, davalı idarenin sadece 7 nolu bağımsız bölümün satışı nedeni ile davacıya karşı sorumlu olduğu belirlenerek hüküm kurulduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, temyiz incelemesi duruşmalı yapılmış ise de; duruşma isteyen her iki tarafında temyiz itirazları reddedildiğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, taraflarca 6100 sayılı HMK'nın 297/1-ç ve aynı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK'nın 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilâmının tebliğinden itibaren ilâma karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 04/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.