Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı .... ......, ..... (Mandırlar) 1999 sayılı parselin çok eski tarım alanı olduğu, önceki malikin zilyetliğindeyken kendilerinin devraldığı, parselin 1946 orman sınırları içindeyse de, 1952 yılında makiye ayrılmakla, orman ile ilgisinin kalmadığı, Hazine adına tesbit ve tescilinin kesinleştiği tarihe kadar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği koşullarının oluştuğu iddiasıyla, Hazine adına olan tapu kaydının iptali ve adına tapuya tescilini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescile ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 24.03.1976 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon ve 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. madde uygulaması ve 1986 yılında yapılıp 04.06.1987 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon, sınırlama dışı kalmış ormanların kadastrosu ve 3302 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. madde uygulaması vardır.İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, kesinleşmiş orman kadastrosu, maki tefrik haritası ve 6831 Sayılı Yasanın 2. madde tutanakların ve haritalarının uygulamasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporuyla çekişmeli parselin 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içindeyken, 1952 yılında makiye ayrıldığı, 1961 yılında yapılıp kesinleşen genel arazi kadastrosunda orman olarak tapulama dışı bırakıldığı, 1976 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, 1345 parsel sayısı ile 1980 yılında Hazine adına tescil edildiği, gerçek kişilerin itirazı üzerine Kadastro Mahkemesinin 11.06.1984 gün ve 1984/417-879 sayılı kararı ile bu tecilin ikinci kadastro tesbitinin itirazsız kesinleştiği belirlendiğine, tutunulan tapu kaydı 1946 orman sınırları içinde bırakılmakla hukuki değerini kayıp ettiğine, kaldı ki; kök itibariyle 27 dönüm olup, yüzölçümünden çok fazlaya taşınmazların uzağındaki kadastro parsellerine uygulandığına, mevkii ve ormanda kalan sınırları itibariyle değişebilir nitelikte sınırlar içerdiğinden 3402 Sayılı Yasanın 20/C maddesi gereğince kapsamı yüzölçümüne değer verilerek saptanacağına, yüzölçümünden fazlaya dava dışı ve başka mevkideki 481 ila 484, 892 ve 897 ila 1125 ve 1133 parsellere uygulandığına, çekişmeli parselleri kapsadığı söylenemeyeceğine, makiye ayırma işleminin yapıldığı 1952 yılından, arazi kadastrosunda orman olarak tapulama dışı bırakıldığı 1961 yılına, bu tarihten, Hazine adına tesbit edildiği 1980 yılına ve bu tarihten, gerçek kişilerin açtığı dava sonucu tekrar tapulama dışı bırakıldığı 1984 yılına ve bu tarihten sonra da yine, belediye sınırları içine alındığı 1987 ve Hazine adına tesbitinin yapıldığı 1988 yılına kadar, kesintisiz ve nizasız 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin hiçbir zaman dolmadığı, diğer taraftan, maki komisyonu yasaya uygun kurulmadığı gibi, makiye ayrılan ve 6831 Sayılı Yasanın 2. maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin kazandırıcı zamanaşımı yoluyla edinilemeyeceği belirlenip gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre,yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 02/02/2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.