MAHKEMESİ :Kadastro MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ... vekili ve davalılardan ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R... ili, ... ilçesi, ... köyü 875 parsel sayılı 16850 m2 yüzölçümlü taşınmaz, 1976 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında, palamutluk niteliği ile davalıların murisi ... ... adına tesbit ve tescil edilmiştir.Davacı ... Yönetimi, 19.08.2011 tarihli dava dilekçesi ile, dava konusu taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu ve yörede ilk kez yapılarak 09/03/2011 - 09/09/2011 tarihleri arasında ilân edilen kadastroda orman tahdit sınırlarının içine alınması gerektiğini ileri sürerek, taşınmazın orman sınırları içine alınarak tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili talebiyle dava açmıştır.Mahkemece, davalı ... ... dava tarihinden önce 20.03.1975 tarihinde öldüğü anlaşıldığından, ölü şahsa karşı dava açılamayacağından, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usûlden reddine karar verilmiş, davacı ... ... vekili tarafından hüküm temyiz edilmiş; Dairemizin ... tarih ve .../... E. - .../... K. sayılı ilâmı ile davalı ... ... mirasçılarının davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlandığı, bu durumda Hukuk Muhakemeleri Kanununun 115/3. maddesi gereğince başlangıçtaki dava şartı noksanlığı hüküm anında giderilmiş olup dava usûlden reddedilemeyeceğinden, davanın esasına girilerek gerekli incelemeler yapıldıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.Mahkemece, bozma ilâmına uyulmasının ardından yapılan yargılama sonucunda, davacının davasının kabulü ile ... ilçesi, ... köyü (mahallesi) 875 sayılı parselin eylemli orman niteliği dikkate alınarak orman tahdidine alınması talebinin kabulüne, taşınmazın orman niteliği ile ... ... adına sınırlandırılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı ... ... vekili ve davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 6 aylık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.İncelenen dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu 10.10.2006 tarihinde yapılarak, 09.03.2011 tarihinde ilâna çıkartılmıştır. Davacı ... ..., 6 aylık ilân süresi içinde eldeki davayı açmıştır. Dava, orman tahdidine itiraz ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 6 aylık ilân süresi içinde açılacak davaların kadastro mahkemesince görülmesi gerekmekte ise de tapu iptali ve tescil davalarının kadastro mahkemesinde değil genel mahkemelerde görülmesi gerekmektedir. Mahkemece orman tahdidine itiraz yönünden taşınmazın orman sınırları içerisine alınmasına karar vermekle yetinilmeli, davacının tapu iptali ve tescil talebi yönünden ise mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi gerekmektedir.Kabule göre de, karar tarihinden önce 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi ve 17. maddesi ile eklenen "Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri uyarınca davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil harç ve yargılama giderlerine hükmolunamayacağından, bu husus gözardı edilerek yazılı olduğu şekilde davalılar aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesi de doğru bulunmamıştır.SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... ... vekili ve davalılardan ...'nin temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.