MAHKEMESİ : Tunceli Kadastro MahkemesiTARİHİ : 14/03/2014NUMARASI : 2009/138-2014/24Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Y.. A.. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RKadastro sırasında A. Köyü 109 ada 35, 116 ada 22, 113 ada 47 ve 82 parsel sayılı taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı Cafer oğlu İ.. A.. adına tespit edilmiş, Hemo oğlu H.. A..’ın komisyona yaptığı itirazı kabul edilerek taşınmazların eşit hisseler oranında İsmail ve H.. A.. adlarına tespitine karar verilmiştir. Davacı Y.. A.., 109 ada 35 sayılı parselin 2/3 hissesinin diğer taşınmazların ise tamamının kendisine ait olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Yargılama sırasında Orman Yönetimi 109 ada 35 sayılı parselin orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla davaya katılmıştır. Mahkemece davacı Y.. A..'ın davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine, çekişmeli 113 ada 47 ve 82 ile 116 ada 22 sayılı parsellerin mevcut tespitlerinin iptaliyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline; katılan Orman Yönetiminin davasının kabulüne, çekişmeli 109 ada 35 parsel sayılı taşınmazın mevcut tespitinin iptaliyle orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Y.. A.. tarafından 109 ada 35 sayılı parsele yönelik temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Hükme dayanak alınan orman bilirkişi H.Ö.’in raporu, memleket haritası üzeinde çekişmeli taşınmazların konumu elle işaretlenmiş olması nedeniyle çekişmeli taşınmazın orman olup olmadığını ve hukukî durumunu belirlemeye yeterli ve kanaat verici değildir. Ayrıca, aynı raporda taşınmazın ekili olmadığı, otsu bitkilerle kaplı olduğu, üzerinde dağınık vaziyette meşe ağacı olduğu belirtilmiş olmasına rağmen ziraat bilirkişi U. T.tarafından çekişmeli taşınmazın yabani otlar ile kaplı olduğu bildirilmiştir. Bu hali ile orman ve ziraat bilirkişi raporu birbiriyle çelişkili olup yetersiz ve çelişkili raporlara dayanılarak hüküm kurulamaz. Bu nedenle mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyletaşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, çevresi, eğimi, taşınmazlar üzerindeki bitki örtüsü, ağaç cinsi ve sayısı, yaşı, kapalılık oranı, hakim bitki örtüsü ayrıntıları ile incelenmeli; ayrıca taşınmazlar üzerinde bulunduğu bildirilen meşe ağaçlarının sayısı, arazide dağılımı, çevresiyle birlikte açıkça rapora yansıtılıp krokide gösterilmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Y.. A..'ın temyiz itirazlarının kabulü ile 109 ada 35 sayılı parsel yönünden hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 08/09/2014 günü oybirliğiyle karar verildi.