MAHKEMESİ : Kadastro MahkemesiTaraflar arasındaki, kadastro tespitine itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 26.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı-davalı ... mirasçıları vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 07.06.2016 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ... mirasçısı ... ve vekili ..., ... ve arkadaşları vekili ..., ... ... vekili ... ..., ... vekili ... ... ve ... ve arkadaşları vekili ... ... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü;K A R A RTapulama sırasında;... 247 (yeni 284/150) parsel sayılı taşınmaz 5600 m2 yüzölçümü ile 26.10.1954 tarih 221 numaralı tapu kaydına dayanarak zeytinlik ve tarla vasfı ile ... adına,... 248 (yeni 284/151) parsel sayılı taşınmaz 6100 m2 yüzölçüm ile 23.12.1954 tarih 116 numaralı tapu kaydına dayanarak tarla ve zeytinlik vasfı ile ... adına,... 249 (yeni 284/152) parsel sayılı taşınmaz 16500 m2 yüzölçümi ile 26.10.1954 tarih 223 numaralı tapu kaydına dayanarak tarla vasfı ile ... adına, ... 283 (yeni 284/56) parsel sayılı 765600 m2 yüzölçümü ile 10.09.1953 tarih 50 numaralı tapu kaydına dayanarak ... adına, ... 284 (yeni 168/42 ) parsel sayılı taşınmaz 7200 m2 yüzölçümü ile 28.07.1954 tarih 76 numaralı tapu kaydına dayanarak zeytinlik vasfı ile ... ve ... adına,... 677 parsel sayılı taşınmaz 189750 m2 yüzölçümü ve 30.11.1942 tarih 41 numaralı tapu kaydına dayanarak tarla vasfı ile ... mirasçıları ... ve müşterekleri adına,... 676 parsel sayılı taşınmaz 22750 m2 yüzölçümü ile 30.10.1942 tarih 41 numaralı tapu kaydı kapsamında ...'e ait ise de; orman tahdidi içinde kalıp daha sonra makilik alana ayrıldığı belirtilerek fundalık vasfı ile ... adına, ... 309 (yeni 284/145) parsel sayılı taşınmaz 254000 m2 yüzölçümü ile zeytinlik ve kestanelik vasfı ile 283 sayılı parsele uygulanan tapu kaydının miktar fazlası olarak ... adına,... 333 (yeni 284/153) parsel sayılı taşınmaz 44200 m2 yüzölçümü ile tarla ve zeytinlik vasfı ile 247, 248 ve 249 sayılı parsellere revizyon gören tapu kayıtlarının miktar fazlası olarak ... adına tespit edilmiş ve bunlardan 283 ve 309 sayılı parsellerin asliye hukuk mahkemesinin .../... Esas sayılı dosyasında davalı oldukları belirtilmiştir.... 287 sayılı parsel 14800 m2 yüzölçümü ve zeytinlik vasfı ile 10.09.1953 tarih 60 numaralı tapu kaydı ile ... adına,... 289 (168 ada 46 parsel) sayılı parsel 4900 m2 yüzölçümü ve zeytinlik vasfı ile 28.07.1954 tarih 70 numaralı tapu kaydı ile ... adına,... 290 (168 ada 49 parsel) sayılı parsel 2260 m2 yüzölçümü ve zeytinlik vasfı ile 01.09.1954 tarih 6 numaralı tapu kaydı ile ... adına,... 291 (168 ada 50 parsel) sayılı parsel 2500 m2 yüzölçümü ve zeytinlik vasfı ile 01.09.1954 tarih 7 numaralı tapu kaydı ile ... adına,... 292 (168 ada 51 parsel) sayılı parsel 1800 m2 yüzölçümü ve zeytinlik vasfı ile 01.09.1954 tarih 8 numaralı tapu kaydı ile ... adına,... 293 (168 ada 53 parsel) sayılı parsel 5600 m2 yüzölçümü ve zeytinlik vasfı ile 01.09.1954 tarih 5 numaralı tapu kaydı ile ... adına,... 327 (168 ada 52 parsel) sayılı parsel 11280 m2 yüzölçümü ve zeytinlik vasfı ile 290 ve 293 sayılı parsellere uygulanan tapu kaydının miktar fazlası olarak ... adına,... 67 parsel 10750 m2 yüzölçümü ve tarla vasfı ile 10.11.1956 tarih 48 numaralı tapu kaydı ile ... ve ... adına,... 68 parsel 2750 m2 yüzölçümü ile tarla ve zeytinlik vasfı ile 10.11.1956 tarih 49 numaralı tapu kaydı ile ... ve ... adına,... 2161 parsel 1994 yılında yapılan kadastro sırasında 8354,58 m2 yüzölçümü, ceviz ve kestanelik vasfı ile senetsizden ... adına,... 2160 (284/147 parsel) sayılı parsel 1994 yılında yapılan kadastro sırasında 6649,57 m2 yüzölçümü ve bahçe vasfı ile senetsizden ... adına,tespit edilmişlerdir.Davacı ...; ... kızları ... ve ... aleyhine; ... Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği 28.06.1937 tarihli dilekçe ile adı geçenlere tevfizen verilen taşınmazlardan 780 dönüm bahçe kapsamındaki 480 dönümlük yerin davalıların istemi üzerine 2400 liralık mazbata karşılığında iadesi gerekmesine rağmen davalılar adına tapuya tescil edildiğini ve halende ellerinde bulundurduklarını ileri sürerek, 480 dönümlük kesime ait tapunun iptalini davalıların bu kısma elatmalarının önlenmesini ve taşınmaza ilişkin ecrimisil bedelinin tahsilini istemiştir.Buna karşı davalılar, kendilerine istihkak haklarından daha az yer verildiği savı ile bunun tamamlanması talebinde bulunmuşlardır.... Asliye Hukuk Mahkemesi, 27.06.1940 günlü ilk kararında her iki davayı da reddetmiş ...nin temyizi üzerine; Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 07.07.1941 günlü ilâmı ile 480 dönüm yer hakkında 2400 liralık mazbata düzenlenmiş olmasına rağmen bu miktarın ...ye fiilen iade edilip edilmediğinin araştırılmadığını, tevfiz belgesinde kumsalın da verildiği yazılı bulunduğuna göre denizden itibaren ölçüm yapılıp sonuca gidilmesi gerektiğine işaretle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.Mahkemece, bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucu; 09.06.1950 günlü kararında davayı yeniden reddetmişse de; hüküm, ...nin temyizi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 18.09.1951 günlü ilâmı ile ikinci defa bozulmuştur.Hükmüne uyulan bozma ilâmında; davalılara tevfizen verilen yerin kuzey sınırında deniz gösterdiğini, kapsamında dutluk, zeytinlik, çınarlık, kumsallık, bahçe ve sair yerler bulunduğuna 30/06/1926 tarihli tespit tutanağında hak sahiplerine teslim edildiği yazılı bulunmasına rağmen,daha sonra 480 dönüm yerin iadesine ilişkin mazbatada ...ye geri verilmeden sözedilmediğine göre iadenin gerçekleşip gerçekleşmediğinin ve sözü geçen kesimin halen iadesi gerekip gerekmediğinin incelenmesi ve iadesi gereken yer varsa bunun kumsal dahil olmak üzere, denizden itibaren ölçüm yapılarak, kapsamının belirlenmesine işaret etmiştir. Mahkeme bu bozmaya da uymuş; ancak, kumsalın tevfizen verilen yere dahil bulunmadığı, ormanlık kesimin dava konusu olmadığı gerekçeleri ile ... davasını üçüncü kez reddetmiştir. ..., bu karara karşı da temyiz yoluna başvurmuştur. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi, 16/10/1956 günlü bozma ilâmında, davalı kaydında yazılı lebiderya sınırının denizle karanın birleştiği yeri ifade ettiği, davalıların elinde istikhaklarından fazla yer bulunduğu, yapılan uygulama sonucu düzenlenen krokide, ... yerinin belirtilip, tefrik edildiği; mahkemece bozmaya uyulduğuna göre o doğrultuda karar verilmesi, uygulama sonucu düzenlenen rapor ve bilirkişi beyanı yeterli görülmüyorsa, yeniden inceleme yapılması gerektiğine değinilmiştir. Asliye hukuk mahkemesince bu bozmaya da uyulmuş; ancak, arazi kadastrosunun başlaması sebebiyle görevsizlik kararı verilerek dosya ... Gezici Arazi Kadastro Mahkemesine devredilmiştir.Bu aşamada dava, çekişmeli taşınmaz ve dayanağı tapu kapsamında olupta ayrı ayrı parseller halinde tespit edilen yerlere ait itiraz davaları ile birlikte, konusu, ... ... Köyünde yer alan 247, 248, 249, 283, 284, 309, 333, 676 ve 677 sayılı parsellere ilişkin olmak üzere kadastro tespitine itiraz davasına dönüşmüş, taraflar arasına ... ... ile diğer bazı gerçek kişiler de girmiş, davanın konusunu teşkil eden istekler de genişlemiş ve buna göre ... 480 dönümlük kesimin iade sebebiyle kendi adına tescili, ... ...nin savı, orman tahdit sınırı içerisinde kalan kesimlere ait tespitin iptali, gerçek kişilerin istemi, tapuları kapsamındaki bölümlerin adlarına tescili niteliğini almıştır.Dava konusu taşınmazlardan 283 sayılı parsele ait olup, kadastro mahkemesine devredilen tutanak dışında 247, 248 ve 249 sayılı parsellerin tesbitine ... ... mirasçıları; 284 ve 309 sayılı parsellere karşı, ...; 333 sayılı parselin tespitine ... ile ... ... mirasçıları; 676 ve 677 sayılı parsellere karşı da ... ... mirasçıları ve ... ... itiraz etmişlerdir.Genel Mahkemeden devredilen 283 sayılı parsele ait dava ile tapulama tutanaklarına karşı doğrudan doğruya itiraz yoluyla açılan davalar birleştirilmiştir. Kadastro Mahkemesi, 16/12/1970 günlü kararında, Asliye Hukuk Mahkemesinde toplanan delillerle bozmaları dikkate aldığını vurgulayarak ve ...nin davasını teşkil eden yerin 283 sayılı parsel kapsamında olduğunu belirterek, fen memuru ... ... tarafından çizilen 13/02/1970 günlü krokide yeşil renkle boyalı kesim hakkındaki ...nin, 676 sayılı parsele yönelik ... ... mirasçılarının davalarının kabulüne, bu kesimlerin adlarına tesciline; 247, 248, 249 ve 333 sayılı parseller ile ilgili isteklerin reddine; ...'ın 309, ... ve ...'in 333 sayılı parsellerde dava ettikleri belirli kesimlere ait taleplerinin kabulüne ve bu bölümlerin ayrı ayrı adlarına tesciline; ...'ın 284 sayılı parsel hakkındaki davasının reddine karar verilmiş; hüküm, ... ..., ... ve ... ... mirasçıları ile ... tarafından temyiz edilmiştir.Yargıtay 7. Hukuk Dairesi, 23/09/1971 günlü ilâmında, Yüksek 1. Hukuk Dairesinin 16/10/1956 günlü bozmasına yollama yaparak ve bu bozmaya uyulmakla oluşan durumun tarafları lehine usûlî kazanılmış hak doğurduğunu; bunun ihlal edilemeyeceğini; ...nin dava ettiği 480 dönümlük kesimin nasıl hesaplanması ve tefriki gerektiğinin bu ilâmla belirtildiğini vurgulayarak ve ayrıca, dava konusu yerde orman tahdidi yapılıp, kesinleştiğine göre, tahdit harita ve mazbatalarının getirilip, uygulanması; 676 sayılı parselin bulunduğu kesimde yapıldığı bildirilen maki tefrik çalışması nedeninin araştırılması; gerçek kişi taraflara ait tapu ve diğer kayıtların ilk oluşumundan itibaren getirilerek tedavüllerdeki değişiklikler ve bu arada izale-i şuyu sırasında “4000 dönümlük nısıf hisse ile 440 dönüm yer zilyetliğinin ihtilaflı bulunması sebebiyle kaydı evvelinde sahiplerinin hükmen tayinine kadar üzerlerinde bırakıldığına” dair meşruhat nedenleri üzerinde durulması gerektiğine; uygulamanın da yeterli bulunmadığına; bu durumda ... iddiası bakımından, 283 sayılı parselde bozma doğrultusunda, diğer uyuşmazlıklar bakımından haritaları ile birlikte komşu parseller ve dayanakları getirilerek inceleme ve uygulama yapılıp, iddia ve savunmaların araştırılması gerektiğine işaretle hükmü bozmuştur.Bozmaya uyularak verilen 12/05/1977 günlü kararda, 480 dönümlük yerin 183 bin metrekaresinin 283 sayılı parselde kaldığı; diğer bölümünü 309 ve 333 sayılı parsellerin teşkil ettiği; 676 sayılı parselin ormanla bir ilgisinin bulunmadığı; diğer itirazların da yerinde görülmediği açıklanarak ... ...'ün 676 sayılı parsele yönelik davasının kabulüne, gerçek kişilerin diğer davalarının reddine, ...nin davasının kısmen kabulü ile 283 sayılı parselde (A) harfi ile işaretli 183.000 m2 yerin 309 ve 333 sayılı parseller ile birlikte ... adına tapuya tesciline hükmedilmiştir. Bu hükmü, ... ... ve ... ... mirasçıları ile ... temyiz etmiştir.Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 07/07/1978 günlü ilâmı ile son bozmaya uyulmasına rağmen gereklerinin yerine getirilmediğini; daha önceki bozmalara atıfta bulunarak ve bunların kapsamlarını açıklayarak vurguladıktan sonra komşu parseller tapulama tutanak, dayanak ve haritalarının getirilip, uygulanması, her kaydın kapsamının ayrı ayrı belirtilmesi, orman sınırlandırma harita ve tutanaklarının orman yüksek mühendis veya mühendisleri aracılığı ile tatbiki ilk tahditten sonra orman sınırında bir değişiklik yapılmışsa bunun yasal olup olmadığının ve kesinleşip kesinleşmediğinin incelenmesi; ...ce talep edilen 480 dönüm bahçe yerinin daha önceki bozmalarda açıklandığı biçimde belirtilmesi ve bundan sonra gerçek kişilere ait tapu kayıtlarının kapsamlarının tayini ile sonuca gidilmesi ve bu arada ...'a dayandığı tapu kaydından daha az yer verilmesi sebebinin de açıklanması gerektiğine işaretle hükmü bozmuştur.Mahkemece, bu bozmaya da uyularak yapılan yargılama sonucu, orman sınırlamasının 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp, 1949 yılında kesinleştiği; bundan sonra orman sınırında maki tefrikinden kaynaklanan bir değişikliğin sözkonusu bulunmadığı; ancak, 1982 yılında 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi uygulaması ile bir kesim yerin orman sınırı dışarısına çıkarıldığı; yerinde yapılan inceleme ile orman sınırı dışarısına çıkarılan bu kesimlerin belirlendiği; orman ile olan uyuşmazlığın bu olgu dikkate alınarak çözülmesi gerektiği açıklanarak, ... ... davası kısmen kabul ve kısmen reddedilmiş; ...nin dava ettiği yer bakımından, dava konusu 480 dönümlük bölümün orman sınırı dışarısına çıkarılan kesime dahil bulunduğu benimsenerek, artık, iptale dair önceki kararlara itibar edilemeyeceğinden söz edilmiş; gerçek kişilere ait tapu kayıtları hakkında da 07.06.1984 günlü ara kararı uyarınca, 20.06.1984 tarihinde kayıtlar üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonunda verilen 02.10.1984 günlü rapor ve bozmalardan önce yapılmış uygulamalara değer verilerek 283 sayılı parselin ..., 676 sayılı parselin 22.750 m² ... ... mirasçıları, 309 sayılı parselin ... adına tapuya tesciline; 247, 248, 249, 284 ve 333 sayılı parseller hakkındaki davaların reddi ile bunların tespit gibi tescillerine karar verilmiş; davacı ... ..., ... ve ... ... mirasçılarından ... ... ve ... ... tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2.11.1992 tarih ve .../... E. - ... K. sayılı ilâmı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma ilâmında özetle; “Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma, hükme yeterli olmadığı gibi, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilememiş, daha önce oluşan usûlî kazanılmış haklar da ihlal edilmiştir.... ..., tapulama sırasında 676 ve 677 sayılı parsellerin orman tahdit sınırı içerisinde bulunduğunu ileri sürerek tesbitlerine itiraz etmiş; davaya kadastro mahkemesinde .../... Esas numara ile bakıldığı sırada 29.01.1969 günlü oturumdan itibaren katılmıştır. ... ..., bu aşamada, dava konusu ettiği yerlerin 1949 yılında kesinleşen orman tahdit sınırı içerisinde bulunduğunu ileri sürmektedir. O halde, davası, 1949 yılında kesinleşen orman tahdidi itibariyle orman kabul edilen yerlerin nizalı parseller kapsamında kalan kesimini tümüyle içermektedir. Hükmüne uyulan 01.07.1978 günlü bozma ilâmında, bu sınırlandırma sonucu düzenlenen tahdit haritasının uzman orman bilirkişilerince yöntemine uygun biçimde uygulanması; sonradan orman sınırında bir değişiklik yapılmışsa, bunun yasal olup olmadığının ve kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması gerektiğine değinilmiştir. Her ne kadar davanın önceki aşamasında 1952 yılında maki tefrik çalışması yapıldığı ve bununla bir kesim yerin orman dışarısına çıkarıldığından söz edilmiş ve 01.09.1989 günü yapılan keşiften sonra verilen 15.09.1988 günlü rapor ve krokide 5653 sayılı Kanunun 1. maddesine göre makilik olarak tefrik edildiği belirtilen saha içerisine 676 sayılı parselin de dahil edildiği açıklanmış ise de böyle bir uygulamanın varolmadığı, yapılan işlerin tespitten ibaret bulunduğu, dava konusu bu kesimin orman sınırı dışarısına çıkarılmasının sözkonusu bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu husus, mahkemece de benimsenmiştir. Bozmadan sonra ... ...nce gönderilen belgeler ile de yörede 1982 yılında 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi uygulaması çalışmaları yapıldığı ve sonuçlarının 21.09.1982 günü askıya çıkarılmak suretiyle ilân edildiği bildirilmiş, haritası da gönderilmiş ise de bu son uygulama ile dava konusu parsellerin bulunduğu kesimde orman sınırı dışarısına çıkarılan yer bulunmadığı saptanmıştır. Bu husus ... ...nin 25.04.1984 günlü yazısında belirtildiği gibi gönderilen haritada da açıkca görülmekte ve bozmadan sonra yapılan uygulama ile de doğrulanmaktadır. Bu durumda, mahkemece 01.09.1989 günü yapılan keşiften sonra düzenlenen 15.09.1989 günlü rapora yanlış anlam verilerek 676 sayılı parselin orman tahdit sınırı dışarısına çıkartıldığından söz edilmesi doğru görülmediği gibi, ... ...nce dava edilen kesimlerin 1949 tahdit sınırı içerisinde bulunduğu ileri sürüldüğüne ve bu sınırda bir değişiklik yapılmadığı saptandığına göre, mahkemece ... ...nin iddiası bakımından uyuşmazlığın bu tahdit sonucu düzenlenen ve kesinleştiği anlaşılan orman tahdit haritasının uygulanması, tahdit kapsamında kaldığı anlaşılan yerlerin özel mülke konu olamayacağı dikkate alınmak suretiyle çözülmesi gerektiği hususunun düşünülmemesinde de isabet yoktur.... ile ilgili uyuşmazlık bakımından ise mahkemece bozmadan önceki 12.05.1977 günlü kararda 480 dönüm yerin 183 bin m²’lik bölümünün 283 sayılı parselde bulunduğu, kalan kesimini 309 ve 333 sayılı parsellerin oluşturduğu belirtilmiştir. ..., hükmü temyiz etmemekle bu hususu benimsemiş görülüyor ise de hüküm, ... ... ile ... ... mirasçıları ve ... ...’ın temyizi üzerine bozularak ortadan kalktığından, ... aleyhine oluşmuş usûlî bir kazanılmış hakkın varlığından sözedilemez. Buna karşılık, ...ce gerçek kişilere tevfizen verilen yerden bir bölümünün daha sonra ilgililerinin başvurusu ve isteği üzerine, 2400 liralık mazbata karşılığı ...ye iadesi gerektiği ve fakat 780 dönüm bahçe kapsamındaki 480 dönümlük bu kısmın ...ye fiilen iade edilmediği hususu, daha önce hükmüne uyulan bozma ilâmları ile ve taraflarını bağlayacak biçimde ... lehine usûlî kazanılmış hak oluşturmuştur. Bu itibarla, mahkemece bir kısım yerin orman tahdit sınırı dışarısına çıkarıldığı, ...nin dava ettiği kesimin bu kapsamda bulunduğu gerekçeleriyle 480 dönüm yerin iptaline dair önceki kararlara artık itibar edilemeyeceğinden sözedilmesi ve ...nin davasının böyle bir gerekçe ile reddi de yerinde değildir.Gerçek kişilerin tapu kayıtlarına dayalı istekleri hakkındaki temyiz itirazlarına gelince hükmü temyiz eden ... ... mirasçıları Tapu Komisyonunun 14.11.1942 tarih ve 35 sayılı kararı ile murisleri adına senetsizden tescil edilen 30.11.1942 tarih ve 41 numaralı tapu kaydına dayanmaktadırlar. 84 hektar 100 m² tarlaya ait köyden doğu ve kuzeyi dere, güneyi çalılık ve batısı salih ile çevrilidir. Öncesi ... bey kızları ... ve ... hanımlara ait ve tevfizen verilen karşı taraf gerçek kişilere ait kayıtların ise ilk oluşumu 23.08.1931 tarih ve 52 numaralıdır. Bunun yarı payı, satış yolu ile 26.05.1937 tarih 137 numarada ... ...'a gitmiştir. Daha sonra ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 24.12.1952 günlü ilâmı ile ifraz edilmiş ve bir kısım müfrez parseller el değiştirmiş ve aralarında ... vesairenin de bulunduğu diğer davacı ve davalılarla daha başka kişilere ait parsellere revizyon görmüştür. Böylece daha sonraki tarihte oluşan mümeyyiz ... ... mirasçılarının dayandığı kayıt, bir yandan diğer gerçek kişilerin kaydındaki önceki maliklerden ...'i sınır göstermekte ve öte yandan çalılık sınırı itibariyle değişken hudutlu bulunmaktadır. Mahkemece, her iki tarafın dayandığı kayıtlar, bozmaya uyulmasına rağmen bozmada değinildiği biçimde uygulanmamış, izale-i şuyu sırasında konulan meşruhatın nedeni üzerinde durulmamıştır. Bozmadan önce yapılan ve bozmaya uyulmakla yetersizliği tarafları bakımından usûlî kazanılmış hak oluşturan uygulamaya değer verilmesi ise usule aykırıdır.O halde mahkemece yapılacak iş, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 07.07.1978, 23.09.1971 ve Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 16.10.1956 günlü bozması doğrultusunda dava konusu parsellerin 1949 yılında kesinleşen orman tahdit sınırı içerisinde kalıp kalmadığının, ...ye iadesi gereken 480 dönümlük bölüm içerisinde olan kesimin ve mümeyyiz ...'ın dava konusu ettiği yerin tapusu kapsamında olup olmadığının tespitinden ibarettir.Bunun içinde evvelce yapılan keşiflerde görev almamış bulunan kişiler dışında üç orman yüksek mühendisi ve bir harita mühendisi olmazsa bir fen ehlinden oluşacak uzman bilirkişiler aracılığı ile mahallinde yeniden keşif yapılarak önce 1949 yılında kesinleşen orman tahdit haritası orman bilirkişiler ve fen ehli aracılığı ile yerine uygulanmalı, dava konusu parseller itibariyle kapsamı belirlenmeli, orman olan yerlerin özel mülk konusu olamayacağı nazara alınarak bu kesimlerin orman niteliği ile ... adına tescili gerekeceği düşünülmeli, ... ...nin verdiği kesin cevap karşısında dava konusu taşınmazların 6831 sayılı Kanunun 2/B uygulamasına tâbi bulunmadığı anlaşılmış olmakla, bu yolda bir araştırma ve incelemenin ve böyle bir uygulamadan bahisle sonuca gidilmesinin söz konusu olmayacağı gözönüne alınmalıdır. Bundan sonra hükmüne uyulan bozmalar doğrultusunda ...ye iadesi gereken 480 dönümlük bölüm tapu denizi gösterdiğine göre denizin kara ile birleştiği yer, yani denizin hakimiyet sahasında başlanmak suretiyle kumsalda dahil olmak üzere hesaplanıp, her parselde tekabül ettiği yerler işaret ettirilmeli; ancak, kumsalla kaplı bölüm tapu miktarının içerisinde kalsa bile bu kesimin Medenî Kanunun 641. ve 3402 sayılı Kanunun 16. maddeleri karşısında Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yer olarak artık ... için dahi özel mülk konusu olamayacağı ve bu amir yasal hükümler karşısında ... lehine oluşmuş bir usûlî müktesep hakkın varlığından da sözedilmeyeceği cihetle kumsal tefrik edilip, ...ye tescili gereken yer dışarısında bırakılmalı ve denizden itibaren ölçülüp hesaplanarak belirlenen 480 dönüm yer içerisinde kumsal hariç, kalan kesimlerin ... adına tesciline karar verilmelidir.Mümeyyiz ... ... mirasçıları ile diğer gerçek kişiler arasındaki uyuşmazlık bakımından ise komşu kayıtlardan yararlanmalı, izale-i şuyu sırasında konulan meşruhat da dikkate alınmak suretiyle her iki tarafa ait kayıtlar yerel bilirkişiler ve tanıklar aracılığı ile uygulanmalı, müşterek sınır kesin olarak belirlenmeli, bu sınır belirlenemiyorsa kayıtların miktarı itibariyle gerektiğinde oranlama yapılmak suretiyle sonuca gidilebileceği, yukarıda değinildiği gibi tarafların herhangi birisinin tapusu kapsamında orman tahdit sınırı içerisinde veya ...ye iadesi gereken yer varsa bu kesimin gerçek kişilere verilemeyeceği düşünülmelidir.Bütün bu hususlar yanında mahkemece dava konusu olan 677 sayılı parsel ile ilgili olarak olumlu olumsuz bir karar verilmediğinden, açıklanan biçimde inceleme ve uygulama yapılırken, bu parselin durumu da saptanmalı ve değerlendirilmelidir. Değinilen biçimde inceleme, araştırma ve uygulamaya dayanılmadan kurulan hükümde isabet bulunmadığından, temyiz itirazları yerinde görülerek hükmün mümeyyizler yararına bozulması gerekmiştir.” denilmiştir.Mahkemece, bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sırasında; kadastro mahkemesinin .../..., .../... ve .../... Esas sayılı dosyalarının temyize konu dosya ile birleştirilmesine karar verilmiştir,Birleştirilen .../... Esas sayılı dosyada; ... mirasçıları tarafından; 2160 parsel sayılı taşınmazın 283 ve 309 parsel sayılı taşınmazların devamı niteliğinde olup murislerine ait tapu kaydı kapsamında kaldığı, ... tarafından ise dava konusu taşınmazın öncesinin orman niteliğinde olup, orman sınırı dışına çıkarılsa dahi ... adına yazılması gerektiği belirtilerek tespitin iptali ile taşınmazın adlarına tescilini talep etmişlerdir.Birleştirilen .../... Esas sayılı dosyada; davacı ..., 287, 290, 291, 292, 293 ve 327 sayılı parsellerin; 10.09.1953 tarih 50-54 numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığını ileri sürerek adına tescilini istemiş, ... ise ...'ın dava ettiği parsellerle birlikte 289 sayılı parselin kadastro tespitine itiraz ederek taşınmazların ... adına tescilini istemiştir. 287 parsel sayılı taşınmaz yönünden ... davacı yanında davaya müdahil olmuştur.Davacı ... 289 ve 327 sayılı parsellere, davacı ... 290, 291 ve 292 sayılı parsellerin kadastro tespitine itiraz etmiş ve taşınmazların adlarına tescilini istemiş mahkemece tüm davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonucu davacı ...'ın davasının reddine, ...nin davasının kısmen kabulüne, 287 sayılı parselin (A) harfli kısmının (3324 m2) orman vasfıyla ... adına, (B) harfli kısmının 11476,00 m2 kısmının ... adına, 289 sayılı parselin ... mirasçıları adına, 327, 293, 290, 291 ve 292 sayılı parsellerin ise ... mirasçıları adına tesciline ilişkin hükmün ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 09.05.2000 tarih ve .../... E. - ... K. sayılı ilâmı ile "Memleket haritası ve hava fotoğraflarına dayanarak bilirkişiler eşliğinde yapılacak keşif sonucu taşınmazların orman sayılan kısımlarının belirlenmesi, orman olduğu tespit edilen yerlerin orman vasfıyla ... adına tescili, orman sayılmayan kısımlar açısından ise tarafların dayandıkları tapu kaydının usûlünce uygulanarak sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilerek bozulmuştur.Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucu davanın .../... Esas sayılı temyize konu dosya ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Birleştirilen .../... Esas sayılı dava dosyasında; davacı ... ... 67 ve 68 parsel sayılı taşınmazların tespitte yalnız kendi adlarına tespit edilmesi gerekirken ... adına da tespit yapıldığını belirterek taşınmazların tamamının adına tescilini, ... ... ise ... ve ... adına yapılan tespitin iptali ile taşınmazların adına tescili istemi ile dava açmış, ancak, 4 nolu celse de davadan feragat ettiğini bildirmiştir.Aslî müdahil ... ... tarafından sunulan harçlandırılmış dilekçe ile; dava konusu taşınmazların orman olan kısımlarının belirlenerek orman vasfıyla ... adına tescili talep edilmiştir.Mahkemece; birleştirilen dosyalar üzerinden yapılan yargılama sonucu;1-A) Davacı ... tarafından ... 283 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan kadastro tespitine itiraz davasının kısmen kabulüne - kısmen reddine, 283 (yeni parsel no: 284 ada 56 parsel) parsel sayılı taşınmazın tapulama tutanağının iptali ile taşınmazın bilirkişiler ... ..., ... ... ve ... ...'ın 30/10/2006 tarihli rapor ve krokisi ile bilirkişiler ... ... ve ... ...'ın 16/10/2006 tarihli ek raporlarında (B) harfi ile gösterilen 735.869,76 m2'lik kısmının tespit maliki ölü ... oğlu 1336 doğumlu ... mirasçıları adına, (A) harfi ile gösterilen 30.287,70 m2'lik kısmının köyün en son parsel numarası verilmek suretiyle 2/B arazisi vasfı ile davacı ... adına tapuya tesciline,B) Davacılar ... ve ... mirasçıları tarafından, ... 309 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan kadastro tespitine itiraz davasının reddine, 309 (yeni parsel no: 284 ada 145 sayılı parsel) parsel sayılı taşınmazın 30/10/2006 tarihli rapor ve krokisi ile bilirkişiler 16/10/2006 tarihli ek raporlarında (A) harfi ile gösterilen 232.033,66 m2'lik kısmının tarla vasfı ile, (D) harfi ile gösterilen 5.100,45 m2'lik kısmının orman vasfı ile (B) harfi ile gösterilen 1.023,41 m2'lik kısmının 2/B arazisi vasfı ile ve (C) harfi ile gösterilen 16.141,17 m2'lik kısmının 2/B arazisi vasfı ile davalı ... adına tapuya tesciline,C) Davacı ... tarafından, ... 247 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan kadastro tespitine itiraz davasının reddine 247 (yeni parsel no: 284 ada 150 parsel) parsel sayılı taşınmazın tespit maliki ... oğlu 1332 doğumlu ... adına tapuya tesciline,D) Davacı ... tarafından, ... 249 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan kadastro tespitine itiraz davasının reddine,Müdahil ... ...nin talebinin kabulüne,Dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... 249 (yeni parsel no: 284 ada 152 parsel) parsel sayılı taşınmazın bilirkişiler ... ..., ... ... ve ... ...'ın 30/10/2006 tarihli rapor ve krokisi ile bilirkişiler ... ... ve ... ...'ın 16/10/2006 tarihli ek raporlarında (N) harfi ile gösterilen 4.894,54 m2'lik kısmının orman vasfı ile (R) harfi ile gösterilen 11.623,25 m2'lik kısmının 2/B arazisi vasfıyla ... adına tapuya tesciline,E) Davacı ... tarafından, ... 248 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan kadastro tespitine itiraz davasının reddine,Dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... 248 (yeni parsel no: 284 ada 151 parsel) parsel sayılı taşınmazın tespit maliki ... oğlu 1325 doğumlu ... adına tapuya tesciline,F) Davacı ... tarafından, ... 284 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan kadastro tespitine itiraz davasının reddine,Dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... 284 (yeni parsel no: 168 ada 42 parsel) parsel sayılı taşınmazın 7200 hisse kabul edilerek 1300 hissesi tespit maliki ... oğlu 1338 doğumlu ..., 5900 hissesi tespit maliki ... adına tapuya tesciline,G) Davacı ... ve ... tarafından, ... 333 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan kadastro tespitine itiraz davasının reddine,Müdahil ... ...nin talebinin kabulüne,Dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... 333 (yeni parsel no: 284 ada 153 parsel) parsel sayılı taşınmazın bilirkişiler ... ..., ... ... ve ... ...'ın 30/10/2006 tarihli rapor ve krokisi ile bilirkişiler ... ... ve ... ...'ın 16/10/2006 tarihli ek raporlarında (M) harfi ile gösterilen 12.352,41 m2'lik kısmının orman vasfı ile (F) harfi ile gösterilen 8.656,88 m2'lik kısmının 2/B arazisi vasfı ile (H) harfi ile gösterilen 23.232,99 m2'lik kısmının tarla vasfı ile ... adına tapuya tesciline,H) Davacı ... mirasçıları tarafından ... 676 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan kadastro tespitine itiraz davasının reddine,Müdahil ... ...nin talebinin kabulüne,Dava konusu ... ili, ... ilçesi ... 676 parsel sayılı taşınmazın orman vasfı ile ... adına tapuya tesciline,I) Davacı ... mirasçıları tarafından ... 677 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan kadastro tespitine itiraz davasının reddine,Müdahil ... ...nin talebinin kısmen kabulüne - kısmen reddine,Dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... 677 parsel sayılı taşınmazın bilirkişiler ... ..., ... ... ve ... ...'ın 30/10/2006 tarihli rapor ve krokisi ile bilirkişiler ... ... ve ... ...'ın 16/10/2006 tarihli ek raporlarında (L) harfi ile gösterilen 7.803,22 m2'lik kısmının orman vasfı ile (K) harfi ile gösterilen 15.056,67 m2'lik kısmının orman vasfı ile (G) harfi ile gösterilen 31.989,44 m2'lik kısmının 2/B arazisi vasfı ile ... adına, (J) harfi ile gösterilen 134.900,67 m2'lik kısmının tapulama tutanağındaki hisseleri uyarınca tespit malikleri İsmail kızı 1328 doğumlu ... ..., ... kızı 1927 doğumlu ..., ... kızı 1927 doğumlu ..., ... oğlu 1928 doğumlu ..., ... oğlu 1934 doğumlu ..., ... oğlu 1936 doğumlu ..., ... kızı 1940 doğumlu ... adlarına tapuya tesciline,2- Birleştirme kararı verilen ... Kadastro Mahkesinin 1997/70 Esas sayılı dosyasında;A) Davacı ... .. ... ve mirasçılarının açtığı kadastro tespine itiraz davasının feragat nedeniyle reddine,B) Davacı ...'in açtığı kadastro tespitine itiraz davasının kabulüne,Dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... 67 (yeni parsel no: 304 ada 1 parsel) ve 68 (yeni parsel no: 308 ada 150 parsel) parsel sayılı taşınmazların tapulama tutanaklarının ... adına yapılan tespitlerinin iptali ile taşınmazların tamamının diğer tespit maliki ölü ... ... kızı 1313 doğumlu ... mirasçıları adına tapuya tesciline,3- Birleştirme kararı verilen ... Kadastro Mahkemesinin .../... Esas sayılı dosyasında;A) Davacı ... mirasçılarının açtığı kadastro tespine itiraz davasının reddine,B ) Davacı ...nin açtığı kadastro tespitine itiraz davasının kısmen kabulüne - kısmen reddine,Dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... 289 (yeni parsel no: 168 ada 46 parsel), 290 (yeni parsel no: 168 ada 49 parsel), 291 (yeni parsel no: 168 ada 50 parsel), 292 (yeni parsel no: 168 ada 51 parsel), 293 (yeni parsel no: 168 ada 53 parsel) ve 327 (yeni parsel no: 168 ada 52 parsel) parsel sayılı taşınmazların tapulama tutanaklarının tespit malikleri adına tapuya tesciline,Dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... 287 parsel (yeni parsel no: 168 ada 43 parsel) sayılı taşınmazın tapulama tutanağının iptali ile taşınmazın krokide (B) harfi ile gösterilen 11.476,00 m2'lik kısmının tespit maliki ....oğlu 1326 doğumlu ... adına, (A) harfi ile gösterilen 3.324,00 m2'lik kısmının köyün en son parsel numarası verilmek suretiyle orman vasfı ile davacı ... adına tapuya tesciline,4- Birleştirme kararı verilen ... Kadastro Mahkesinin .../... Esas sayılı dosyasında;A) Davacı ...nin açtığı kadastro tespine itiraz davasının reddine,B) Davacı ... mirasçılarının açtığı kadastro tespitine itiraz davasının kabulüne,Dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... 2160 parsel sayılı taşınmazın ... adına yapılan tespite ilişkin tapulama tutanağının iptali ile taşınmazın 8 hisse kabul edilerek 2/8 hissesinin ...'ın eşi ..., 3/8 hissesinin ...'ın kızı ... ... ve 3/8 hissesinin ...'ın kızı ... ... adına tapuya tesciline,5- Birleştirme kararı verilen ... Kadastro Mahkesinin .../... Esas sayılı dosyasında;Davacı ... mirasçılarının açtığı kadastro tespitine itiraz davasının kabulüne,Dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... 2161 parsel sayılı taşınmazın ... adına yapılan tespite ilişkin tapulama tutanağının iptali ile taşınmazın 8 hisse kabul edilerek 2/8 hissesinin ...'ın eşi ..., 3/8 hissesinin ...'ın kızı ... ... ve 3/8 hissesinin ...'ın kızı ... ... adına tapuya tesciline,karar verilmiş; hüküm, davacı ... mirasçısı ... vekili ile davacı-davalı ... ve müdahil-davacı ... ... vekilleri; davalılar ... mirasçısı ... mirasçıları ... ve arkadaşları vekili, davalılar ... ve arkadaşları vekili, davalı - karşı davacılar ... mirasçıları ... ve arkadaşları vekili ile davalılar ... mirasçıları ... ve arkadaşları tarafından temyiz edilmiştir.Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.Çekişmeli taşınmazların bulunduğu 1949 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile 1982 yılında yapılarak kesinleşen 2. madde uygulaması bulunmaktadır.Tapulama çalışmaları ...de 1962 yılında, ... de ise 1964 yılında yapılarak kesinleşmiştir. 1) Davacı-davalı ...nin temyiz itirazları bakımından;Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararında belirtilen, 480 dönüm taşınmazın, tapu kaydında yazan kumsal alanı ve ... adına tespit edilen taşınmaz miktarları düşüldükten sonra kalan kısmının tapu kaydı miktar fazlası olarak ... adına tespit edilen 309 parsel sayılı taşınmazdan tamamlanacak şekilde ... lehine tescil hükmü kurulduğuna, birleştirilen dosyalarda dava konusu olan taşınmazlar bakımından ise; taşınmazların kesinleşen orman tahdidi içinde kalan kısımlarının orman vasfı ile 2/B alanında kalan kısımlarının ... adına 2/B vasfı ile tesciline; orman sınırları dışında kalıp tespite esas alınan tapu kaydı kapsamında kalan taşınmazların tapu kayıt malikleri adına, tapu kaydı miktar fazlası olan taşınmazlarda ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile edinme koşullarının oluştuğubelirlenerek zilyetleri adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün çekişmeli parseller yönünden onanmasına karar vermek gerekmiştir.2) Aslî müdahil ... ...n temyiz itirazları bakımından;İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve mahkemece yapılan yargılama sırasında ... ... tarafından dava konusu taşınmazların orman vasfı ile tescili talep edilerek davaya müdahil olunduğuna ve orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazların orman tahdidi içinde kalan kısımları ile, 2/B alanında kalan kısımlarının belirlenerek ... adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün çekişmeli parseller yönünden onanmasına karar vermek gerekmiştir.3) ... mirasçılarının 289 ve 327 sayılı parsellere yönelik temyiz itirazları ile; ... mirasçısı ... mirasçılarının 289, 327 ve 2160 sayılı parsellere yönelik temyiz itirazları bakımından;289 parsel sayılı taşınmaz kadastro sırasında tapu kaydına dayanarak ... adına tespit edilmiş, temyize gelen tarafların murisi olan ... tarafından kadastro tespitine itiraz edilmiş ve Kadastro Mahkemesinin .../... Esas sayılı sırasına kaydedilen dava da; .../... Esas sayılı dosya ile birleştirilmesine karar verilmiştir.Kadastro mahkemesinin .../... Esas sayılı dosyasında, bu parselin tespitde esas alınan tapu kaydı kapsamında kaldığı gerekçesi ile ... adına tesciline ilişkin kurulan hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmemiş, ...nin temyizi üzerine hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Davacı ... aleyhine kurulan hükmü temyiz etmemiş olduğuna göre, ... ve mirasçıları aleyhine 289 sayılı parsel yönünden kurulan hüküm kesinleşmiş bulunduğundan bu parsele yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün 289 parsel açısından onanmasına,Kadastro sırasında 327 parsel, ... adına tespit edilen 290 ve 293 sayılı parsellere uygulanan tapu kaydının miktar fazlası olarak ... adına tespit edilmiş, ... tarafından 327 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı kapsamında kaldığı gerekçesi ile dava açılmış olup, mahkemece dava konusu taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiştir.290 ve 293 sayılı parsellere uygulanan tapu kayıtlarının değişebilir sınırlar içerdiği, mahkemece dayanak tapu kayıtları yöntemince zemine uygulanarak, 3402 sayılı Kanunun 20/C ve 32/3. maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamları belirlendiği, tapu kaydı kadar yerlerin ... adına tespit ve tescil edildiği, 327 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının miktar fazlası olarak ... adına tespit edilmesinde ve mahkemece tespit gibi tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün 327 sayılı parsel açısından onanmasına, Temyize konu 2160 parsel sayılı taşınmaz açısından ise, taşınmaz kadastro sırasında senetsizden ... adına tespit edilmiş, dava konusu taşınmaz ... ve ... tarafından dava edilerek, adlarına tescili talep edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucu, dava konusu taşınmazın kesinleşen orman sınırları dışında kaldığı, dava konusu taşınmazın ... adına tespit edilen 283 parsel sayılı taşınmazın tespitine esas alınan 10/09/1953 tarih 50 sıra nolu tapu kaydı kapsamında kaldığı, tapu kaydı kapsamında kalan taşınmazda sürdürülen zilyetliğe değer verilemeyeceği belirlenerek dava konusu taşınmazın ... mirasçıları adına tesciline ilişkin kurulan hükümde isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından ... mirasçılarının temyiz itirazlarının reddi ile hükmün 2160 parsel açısından onanmasına karar vermek gerekmiştir. 4) ... mirasçısı ...'ın temyiz itirazları bakımından;Kadastro sırasında 677 sayılı parsel ...'ün dayandığı tapu kaydı kapsamında olduğu gerekçesi ile adına tespit edilmiş, 676 parsel ise her ne kadar aynı tapu kaydı kapsamında ise de orman sınırları içerisinde kaldığı gerekçesi ile fundalık vasfı ile ... adına tespit edilmiştir.... 677 parsel sayılı taşınmazın tespitinde esas alınan tapu kaydına dayanarak 677 ile birlikte 676, 247, 248, 249, 309 ve 333 sayılı parsellerin kendisi adına tescili istemi ile kadastro tespitine itiraz etmiştir.Mahkemece, ...'ün davası, sadece 677 sayılı parselin orman tahdit sınırı dışında kalan kısmı açısından kabul edilmiş diğer parsellere yönelik davasının ise reddine kararverilmiş, hüküm ... mirasçılarından ... tarafından bu parseller yönelik olarak temyiz edilmiştir.... 676 ve 677 nolu parsellere uygulanan ve ...'ün dayandığı 840100 m2 alana sahip Ekim 1942 tarih 41 numarada kayıtlı ... mevkiine ait tapu kaydı; şarken dere, garben sahil tarlası, şimalen dere ve celuben çalılık okumakta olup, tapu kaydında bu yerinsenetsizden tapu komisyonu tarafından 14/11/1942 tarih ve 35 sayılı kararı ile tescili edildiği, bu tapu kaydına esas krokinin teknik yönden uygulanabilir niteliğinin bulunmadığı, fennî sıhhatten uzak olduğu, 247, 248, 249 ve 333 sayılı parsellere uygulanan tapu kayıtlarının ilk geldisinin 23/08/1931 tarih ve 52'de kayıtlı tapu kaydı olduğu, 247, 248, 249 ve 333 sayılı parsellerle ilgili davacı ... ...'ün herhangi bir zilyet tasarruflarının olmadığı, aynı yere uyan her iki tapu var ise eski tarihli olan ve sahih olana itibar edileceği ve taşınmazların orman sınırı içine kalan kısımları yönünden tapu kaydının hukukî değeri yitireceği belirlenerek hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hüküm 327 sayılı parsel açısından onanmasına karar vermek gerekmiştir.5) ... ve arkadaşlarının temyiz itirazları bakımından;Dava konusu 289 parsel sayılı taşınmaz kadastro sırasında, tapu kaydına dayanarak ... adına tespit edilmiş, temyize konu kararda ise taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiştir. ... mirasçıları, 289 parsel sayılı taşınmaza yönelik ...nin davası olmadığı, .../... Esas sayılı dosyada lehlerine verilen hükmü dava açan ...'ın temyiz etmediği dolayısı ile 289 sayılı parsel açısından verilen hükmün daha önce kesinleştiği, mahkemece bu yönde hüküm kurulması gerektiği halde tespit gibi tescil kararı verildiği, ...'in hayatta olmaması nedeni ile taşınmazın mirasçıları adına tesciline karar verilmesi hususlarının gerektiği belirtilerek hükmün düzelterek onanmasına karar verilmesi talep edilmişse de dava konusu taşınmaz açısından ...nin .../... Esas sayılı dosyada davasının bulunduğu, mahkemece 289 parsel sayılı taşınmazın ... adına tesciline dair verilen hükmün ...ce temyiz edilmesi üzerine hükmün araştırmaya yönelik bozulduğu, dolayısı ile 289 parsel sayılı taşınmazla ilgili daha önce kurulan hükmün kesinlik kazanmadığı, tapu müdürlüğünce mirasçılar adına tescilin sağlanabileceği anlaşıldığından 289 sayılı parsele yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bu parsel yönünden onanmasına, karar verilmiştir.6) ... mirasçılarının 2161 sayılı parsel dışındaki parsellerle ilgili temyiz itirazları bakımından;Dosya kapsamına, mahkemece dayanak tapu kaydı uygulanarak tapu kaydı kapsamında kalan kısımların tapu malikleri adına tesciline, tapu kaydı miktar fazlası kısımlar yönünden değişebilir sınırlar içeren tapu kayıtlarının miktar fazlası kısımlarının ... adına tesciline, ...ye iadesi gereken 480 dönüm taşınmazın kapsamı, kumsal alanları ile tapu kaydı kapsamında kalıp ... adına tespit edilen taşınmaz miktarları düşüldükten sonra kalan kısmın ... adına miktar fazlası olarak tespit edilen 309 parsel sayılı taşınmazdan tamamlanacak şekilde belirlenerek bu kısımların ... adına tesciline yönelik hüküm kurulmuş olduğuna, temyize konu diğer parseller açısından değişebilir sınırlar içeren tapu kayıtları uygulanarak tapu miktarı kadar yerlerin tapu kayıt malikleri adına tesciline karar verilmiş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün 2161 sayılı parsel dışındaki diğer parseller yönünden onanmasına karar verilmiştir.7) ... mirasçılarının 2161 sayılı parsele yönelik temyiz itirazları bakımından;2161 parsel sayılı taşınmaz kadastro sırasında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ... adına tespit edilmiş, mahkemece, ...'ın davası kabul edilerek tapu kaydı kapsamında kalan taşınmazın ... mirasçıları adına tesciline karar verilmişse de dava konusu taşınmaz kadastro mahkemesinde davalı olmasına rağmen, tapuya hükmen kaydedildiği görülmektedir. Buna rağmen mahkemece dava konusu 2161 sayılı parselin davalı olduğu başka dosya olup olmadığı araştırılmamış, dava dosyası dosya içerisine alınmamış, tapu kaydına davalı olduğuna ilişkin şerh düşülmesi sağlanmamıştır.Bu durumda, dava konusu taşınmaza ilişkin farklı kişiler adına verilmiş farklı tescil kararları olacağından, hükmün infazı mümkün olmayacaktır. Açıklanan nedenle; mahkemece 2161 sayılı parsele yönelik dava dosyası, dosya içerisine alınmalı, dava konusu taşınmazmalikinin davaya dahil edilip edilmeyeceği düşünülmeli toplanacak deliller değerlendirilip sonuca göre karar verilmelidir. Açıklanan sebeplerle ... mirasçılarının bu parsele yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 2161 sayılı parsel açısından bozulmasına karar verilmiştir.SONUÇ: 1) Yukarıda 1, 2, 3, 4, 5 ve 6. bentlerde açıklanan nedenlerle, hükmün 2161 sayılı parsel dışındaki parseller yönünden ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının ... mirasçıları dışında temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine,2) Yedinci bentde açıklanan nedenlerle, hükmün 2161 sayılı parsel açısından BOZULMASINA, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeniyle 1.100,00.-TL vekâlet ücretinin 2161 sayılı parselin davalısı olan ...'dan alınarak davacı ... mirasçılarına verilmesine, taraflarca 6100 sayılı HMK'nın 297/1-ç ve aynı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK'nın 440/1. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilâmının tebliğinden itibaren ilâma karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 14/06/2016 günü oybirliğiyle karar verildi.