MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ... ve arkadaşları vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RKadastro sırasında, ... ilçesi, .... köyü, 101 da 1 parsel sayılı 1.036.253.93 m2 yüzölçümlü taşınmaz, belgesizden, orman niteliği ile davalı adına tespit edilmiştir.Davacı ... ve arkadaşları, tapu kaydına dayanarak, taşınmazın 171,62 m2'lik kısmının tapusunun iptali ile kendi adlarına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile kadastro bilirkişisinin 11/04/2012 tarihli raporuna ekli krokisinde (A) harfi ile göstermiş olduğu 1119,27 m2lik kısmın davacı ... adına, (B) harfi ile göstermiş olduğu 460,42 m2'lik kısmın davacı ... adına, (C) harfi ile göstermiş olduğu 288,21 m2'lik kısmın davacı ... adına ve (D) harfi ile göstermiş olduğu 416,75 m2'lik kısmın davacı ... adına kayıt ve tesciline, taşınmazın kalan kısmının orman vasfıyla adına kayıt ve tesciline, kadastro bilirkişisinin raporuna ekli krokisinde (A) harfi ile göstermiş olduğu kısım üzerinde bulunan inşaat halindeki betonarme binanın mülkiyetinin davacı ...'ya, aynı kısım üzerinde bulunan fındık evinin mülkiyetinin davacıların babası ....'ya ait olduğunun beyanlar hanesine yazılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından kararın usûl ve kanuna aykırı olduğu gerekçesi ve re'sen anlaşılacak nedenlerle ve davalı ... Yönetimi tarafından eksik orman bilirkişi raporuna göre karar verildiği, gerekçesi ve re'sen anlaşılacak nedenlerle temyiz edilmekle, dairece bozulmuştur. Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11/06/2013 gün ve 2131 E. - 6531 K. sayılı kararında özetle: "kısa kararla gerekçeli kararın çelişik olması mutlak bozma nedeni oluşturur." denilmiştir.Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, terekeye dahil bir taşınmaz için bir veya birkaç mirasçı tarafından dava açılamayacağı, davacıların aktif dava açma ehliyeti bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman kadastrosuna itiraz ve tapu iptali ve tescile ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede, 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanuna göre yapılıp 09/02/2009-11/03/2009 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu vardır.Mahkemece, çekişmeli taşınmazın miras bırakan ...'dan mirasçılarına intikal ettiği, mirasçılar arasında paylaşıma dair bilgi ve beyan bulunmadığı gibi davada taksim iddiasına dayanılmadığı, mirasbırakanın, terekesinin elbirliği mülkiyet hükümlerine tâbi olduğu TMK'nın 702 maddesi gereğince tasarrufi işlemlerde oybirliğinin arandığı, dava açılmasının da tasarrufi işlem olduğu ve davanın tüm mirasçılarca birlikte açılması gerektiği ve davacıların sadece kendi adlarına tescil isteğinde bulunduklarından aktif dava ehliyetlerinin bulunmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Şöyle ki: davacılar tarafından, mirasbırakanları ... adına 6480/172800 hisse ile tapu siciline tescilli Mart 1977 tarih ve 8 sıralı tapu kaydının kadastro sırasında uygulanmadığı ve 101 ada 1 parsel sayılı orman niteliği ile adına tespit ve tescil edilen taşınmaz içerisinde kaldığını iddia ederek vekil edenlere ait parselin yüzölçümü ve sınırının düzeltilmesi, karayollarına terk edilen yaklaşık 171,62 m2 alanın vekil edenlerin parseline katılarak adlarına tescili istemiyle dava açıldığı halde, davacılara dilekçeleri açıklattırılıp, davacı tarafın talebinin ne olduğu belirlenmediği, mirasçılar arasında taksim bulunup bulunmadığı ve davada yer almayan davacıların annesi ...'nın hissesine ilişkin diğer mirasçılar lehine bağışlama veya satış gibi bir işlem de bulunup bulunmadığının da araştırılmadığı, mahkeminin ilk kararında taksime dayanıldığı ve yapılan keşif sonucunda düzenlenen bilirkişi raporlarında da bu hususa ilişkin açıklamalar yapıldığı anlaşılmaktadır. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz. Bu nedenlerle; mahkemece, dava dilekçesi davacılara açıklattırılarak, taşınmazın dava açanlar adına mı yoksa bütün mirasçılar adına mı tescilinin istendiği belirlenmeli, çekişmeli taşınmazın bütün mirasçılar adına tescili talep edilir ise, davacılara diğer mirasçı ...'yi davaya dahil etmek üzere veya dava açılmasına muvafakati olup olmadığına dair beyanının sunulması için süre verilmeli, davacılardan taksim veya davada yer almayan mirasçı ... tarafından hissesine yönelik diğer mirasçılar yararına satış veya bağış yaptığına ilişkin bir iddiaları olup olmadığı sorulmalı, lehlerine bir tasarrufta bulunulduğu iddia edilirse bu husus mirasçı ...'den usûlünce sorulup saptanmalıdır. Şayet, davada taksim veya satış ve bağışlama gibi bir tasarrufi işleme dayanılır ise, mahkemece yerinde yeniden, mahalli bilirkişiler ve taraflarca bildirilen tanıklar huzuru ile keşif yapılarak, taraf delil ve iddialarına göre, taşınmazların kimden kaldığı, murisin ölümünden sonra terekesinin taksim edilip edilmediği olgulara dayalı olarak araştırılmalı, taksim sonucunda taraflara isabet eden taşınmazlar varsa tapu kayıtları ve tutanakları getirtilmeli, tereke taksim edilmiş ise hangi tarihte taksim edildiği, taksime tüm mirasçıların veya kanuni temsilcilerinin katılıp katılmadığı, hangi mirasçıya nerenin verildiği, davaya konu taşınmazların kullanım hakkının taraflardan birine veya birkaçına verilmesi durumunda, diğer mirasçılara ne verildiği ve diğer mirasçılara verilen taşınmazların veya kullanım haklarının akibetlerinin ne olduğu, taksimin kadastro tesbitine kadar bozulup bozulmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, murisin terekesinin taksim edilip edilmediği kesin olarak saptanmak suretiyle taraflar arasında taksim bulunup bulunmadığı tam olarak belirlenip, sonrasında toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Davacılarca, davacılardan taksim veya davada yer almayan mirasçı ... tarafından hissesine yönelik diğer mirasçılar yararına satış veya bağış yaptığına ilişkin bir iddiaya dayanılmaz veya dayanılıp da ispatlanamaz veya taksime dayanılmaz veya taraflarca taksim yapıldığı ispatalanamaz veya taşınmazın bütün mirasçılar adına tescili talep edilmez ise o takdirde, mirasçılar arasındaki ilişkinin TMK'nın 701. maddesi uyarınca elbirliği mülkiyeti olduğu ve aynı kanunun 702. maddesi uyarınca tasarrufi işlem niteliğinde olan dava açmanın tüm mirasçıların oybirliği ile karar vermeleri gerektiği nazara alınarak şimdi olduğu gibi davanın usûlden reddine karar verilmelidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar ... ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 30/06/2015 günü oybirliğiyle karar verildi.