MAHKEMESİ :Kadastro MahkemesiTaraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 22/01/2015 gün ve 2014/6497 E. - 2014/314 K. sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:K A R A RKadastro sırasında Meriçler köyü 203 ada 57 parsel sayılı taşınmaz, orman niteliğiyle adına tesbit edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın 1999 yılında satış yoluyla kendisine intikal ettiğini, 100 yılı aşkın zamandır taşınmazın zilyetliklerinde bulunduğunu ileri sürerek, tespitin iptali ile kendisi adına tespit ve tescil edilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, 203 ada 57 parsel sayılı taşınmazın kesinleşmiş orman parseli içinde yer aldığı, ... köyünde ilk orman kadastrosunun 1972 - 1973 yıllarında yapılarak ilân edilmek suretiyle 02.06.1974 tarihinde kesinleştiği, bu nedenle 203 ada 57 parsel hakkında kadastro sırasında tutanak düzenlenmeyerek 3402 sayılı Kanunun 22/son maddesi gereğince aktarma suretiyle tapuya tescil edilerek parsel numarası verildiği, hakkında kadastro tutanağı düzenlenmeyen veya düzenlenmiş olup kesinleşen taşınmazlarla ilgili iddiaların genel mahkemelerde görülmesi gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş, hükmün davacı ... vekili tarafından temyizi üzerine Dairenin 22/01/2015 gün ve 2014/6497 E. - 2014/314 K. sayılı ilâmıyla [“İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına,”] karar verilmiştir.Davacı ... vekili karar düzeltme dilekçesinde; Taşınmazın kayınvalidesi tarafından kendisine mehir olarak verildiğini, kayınvalidesine de babasından kaldığını 100 yıllık zilyetlik bulunduğunu ve taşınmazın ... köyü sınırları içerisinde kaldığını, ... 1. İdare mahkemesinde dava açıldığını, bunun sonucunun beklenmesi gerektiğinden bahisle yerel mahkemenin görevsizlik kararının bozulmasını istemiştir.Kural olarak; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun GEÇİCİ MADDE 3 – (Ek: 31/3/2011-6217/30 md.) de zikredilen;(1) Bölge adliye mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilân edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. (2) Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. (3) Bu Kanunda bölge adliye mahkemelerine görev verilen hallerde bu mahkemelerin göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanunun bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanır. istisna maddeler nedeniyle 1086 sayılı HUMK'nın temyiz ve karar düzeltmeye ilişkin 427 ilâ 454 üncü madde hükümleri, Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete ve göreve başlaması tarihine kadar yürürlüktedir.1086 sayılı HUMK'nın 440/lll/3. maddesinde; “(Değişik: 26/2/1985 - 3156/22 md.) Yargıtayın aşağıdaki kararları hakkında karar düzeltmesi yoluna gidilemez; 1) Miktar veya değeri altımilyar liradan az olan davalara ait hükümlerin onanması veya bozulmasına ilişkin kararlar (1) 2 ) 8 inci maddede gösterilen davalara ait hükümlerin onanması veya bozulmasına ilişkin kararlar (8 inci maddenin II numaralı fıkrasının 6 nolu bendindeki davalar, bu fıkranın (1) numaralı bendindeki hüküm saklı kalmak koşuluyla; kira sözleşmesine dayanan tahliye ve akdin feshi davaları ile bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalar ve Kat Mülkiyeti Kanunundan doğan davalar hariç), 3) Görevsizlik, yetkisizlik, hâkimin reddi, dava veya karşılık davanın açılmamış sayılması, davaların birleştirilmesi ve merci belirtilmesi kararları, ” denilmektedir. Bu nedenle; halen yürürlükte olan ve anılan usûl hükümleri uyarınca, görevsizlik, yetkisizlik, hâkimin reddi, dava veya karşılık davanın açılmamış sayılması, davaların birleştirilmesi ve merci belirtilmesi kararlarına karşı verilen, Yargıtayın Onama kararları hakkında karar düzeltmesi yoluna gidilemeyeceğinden davacı vekilinin, kararın düzeltilmesi istemine ilişkin dilekçesinin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK'nın 440/lll-3. maddesi hükmü nedeniyle ikinci karar düzeltme isteğinin ve buna ilişkin dilekçenin REDDİNE, yatırdığı harcın istek halinde iadesine 29/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.