Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6601 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6880 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar temsilcisi ve vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı vekili dava dilekçesinde, ... ilçesi, ... köyü sınırları içerisinde yer alan müvekkili ve babası tarafından malik sıfatıyla 20 yılı aşkın süredir fındık bahçesi olarak zilyetliklerinde bulundurdukları ve müvekkili adına tespit edilen 184 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ile bir bütün olan yaklaşık 6 dönümlük taşınmazın 101 ada 1 sayılı parseli içerisinde kaldığını belirterek bu kısmın tapusunun iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davacının davasının kabulü ile dava konusu ... ilçesi, ... köyü sınırları içerisinde kalan 101 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ilişkin tapu kaydının iptali ile kadastrocu bilirkişiler ... ve ...'ın 14/01/2013 tarihli ek raporlarında (A) harfi ile gösterdikleri 5670,46 m2 yüzölçümündeki taşınmazın davacı ... adına son parsel numarası ile kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar temsilcisi ve vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, tapu kaydının iptali istemine ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılıp 02.11.2007 tarihinde ilâna çıkarılmıştır. Dava konusu parselin tutana??ı ... Kadastro Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyasında davalı olması sebebiyle kesinleşmemiştir. Mahkemece usûl ve kanuna aykırı olarak karar verilmiştir. Dava konusu ... ilçesi, ... köyü 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın Dairemizce 09.06.2016 tarihinde ... Esas sayısı ile incelemesi yapılan, ... Kadastro Mahkemesinin .... Karar sayılı dosyasında da davalı olduğu ve bu nedenle taşınmaza ilişkin kadastro tutanağının kesinleşmediği anlaşılmıştır. Görev konusu kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözetilmesi gerekir. Belirlenen bu duruma göre mahkemece görevsizlik kararı verilip dosyanın kadastro mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilip yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar temsilcisi ve vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 09/06/2016 günü oybirliğiyle karar verildi.