Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 65 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 19567 - Esas Yıl 2009





Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:Yörede 1968 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında Beykoz İlçesi, Polenezköy Köyü 158 parsel sayılı 8656 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Haziran 1298 tarih 33-34-35-36-37 numaralı tapu kayıtları ve 107 numaralı vergi kaydına dayanılarak Albert Noviski ve S... D...adına tespit edilmiş olup tespit malikleri arasında görülen dava sonucunda Beykoz Tapulama mahkemesinin 1969/299 - 1970/70 sayılı kararı ile ½ hissesinin A... N..., ½ hissesinin S... D...adına tapuya tesciline karar verilmiş ve 24.07.1970 tarihinde bu kişiler adına tapuya tescil edilmiştir ve halen davalılar adına tapuda kayıtlıdır. Davacı Hazine, Beykoz İlçesi P…… Köyü 158 parsel sayılı 8656 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapuda davalılar adına kayıtlı olduğunu, yörede 1940 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde iken 1988 yılında 6831 Sayılı Yasanın2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılıp işlemin kesinleştiğini belirterek davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, 3402 Sayılı Yasanın 12/3.maddesinde belirtilen on yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1940 yılında 3116. Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda, dava konusu taşınmaz orman sınırları içinde bırakılmış, 1988 yılında yapılan ve kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılmış, 1968 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise taşınmazın, daha önce yapılan orman kadastrosu sınırları içinde olduğu gözönünde bulundurulmadan, hata ile ikinci kere kadastrosu yapılarak kişiler adlarına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir. İncelenen dosya kapsamına, uzman orman ve fen bilirkişiler tarafından kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasına ait harita ve tutanaklar ile arazi kadastrosu paftasının uygulanması sonucu dava konusu taşınmazın 1940 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı,31.12.2981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini yitirmesi nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılma işleminin de kesinleştiği taşınmaz daha önce yapılan orman kadastro sınırları içinde olduğu halde, arazi kadastro ekiplerinin bu durumu gözönünde bulundurmadan, hata ile ikinci kere kadastrosunu yapıp yolsuz olarak sicil oluşturulmuşsa da, 766 Sayılı Yasanın 46/2 ve 3402 Sayılı Yasanın 22/1. maddeleri gereğince ikinci kadastronun yolsuz (T.M.Y.nın 1025. md.) ve bütün sonuçlarıyla hükümsüz olması nedeniyle malikine mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve T.M.Y.nın 1026 (E.M.Y.nın 934. İsviçre 976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.'nın 1023 (E.M.Y.931 İsviçre M.Y.974) maddesindeki "iyi niyetle edinme" kuralının da uygulanamayacağı göz önünde bulundurularak arazi kadastrosundan önce yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde bulunan ve daha sonra nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptali ile 6831 Sayılı Yasanın 4999 Sayılı Yasa ile değişik 11/3. maddesi gereğince hali hazır niteliği ile kaydında "6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince orman rejimi dışına çıkartılan yer" belirtmesi de yapılarak Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Hazinenin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün BOZULMASINA 18.01.2010 günü oybirliğiyle karar verildi.