Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6355 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 158 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı , .... .... köyü 6 parsel sayılı 3440 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapuda davalılar murisi ... adına kayıtlı olduğunu, taşınmazın 1000 m2’lik kısmının, yörede 1948 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde iken, 1999 yılında yapılan 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması sonucu adına orman sınırları dışına çıkartılıp işlemin kesinleştiğini belirterek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır.Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin 25.05.2009 günlü fen bilirkişi krokisinde (B) harfi ile gösterilen 982 m2’lik bölümünün tapu kaydının iptali ile adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen 2/B sınırları içinde kalan tapu kaydının iptali ve tesciline ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede ilk orman kadastrosu 1948 yılında yapılarak kesinleşmiştir. İlk tahdidin aplikasyonu ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması 08.11.1976, 2896 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması 06.05.1986, 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması ise, 23.08.1999 tarihinde ilân edilmiş ve bu uygulamalar da kesinleşmiştir.Mahkemece, dava konusu taşınmazın kısmen 6831 sayılı Kanunun 2/B madde kapsamında kalan yerlerden olduğu gerekçesiyle davacı ....nin davasının kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki; karar tarihinden sonra, 19/4/2012 tarihli ve 6292 sayılı “Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle ....ye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun” 26/04/2012 tarihli ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe girmiştir.6292 sayılı Kanunla 17/10/1983 tarihli ve 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanun ile 16/2/1995 tarihli ve 4070 sayılı ....ye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmış, 6831 sayılı Kanunun bazı maddelerinde de değişiklikler yapılmış, bu cümleden olarak, diğer bir çok hükmün yanı sıra, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince adına orman sınırları dışına çıkarılan alanlara ilişkin tapu kaydına konulan şerhlerin silinmesi, bu alanlar için tarafından dava açılmaması, açılan davalardan vazgeçilmesi ya da davaların durdurulması, tapusunun iptaline karar verilen taşınmazların tekrar tapu sahibine iadesi gibi konular düzenlenmiştir.Bu durum karşısında uyuşmazlığın çözümü bakımından karar tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan ve halen devam eden davalarda da uygulanması gereken hükümler içeren 6292 sayılı Kanununun somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının irdelenip değerlendirilmesi gerekmektedir.Bu bağlamda anılan kanun incelendiğinde, 6292 sayılı Kanunun “2/A veya 2/B belirtmelerinin terkini ve iade edilecek taşınmazlar” başlıklı 7. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, “Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir…” hükmüne yer verildiği görülmektedir. 6292 sayılı Kanunun 7/1-a maddesinde yer alan bu düzenlemenin re’sen gözetilmesi gerekmektedir. Zira, sözü edilen maddede, tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan ve 6831 sayılı Kanunun 2/A veya 2/B madde kapsamında kalan taşınmazlar yönünden, “…bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir…” şeklinde âmir hüküm getirilmiştir. Yani söz konusu düzenleme ile tapuda gerçek kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlara yönelik 2/A veya 2/B madde iddiasıyla dava açılıp açılmaması veya bu iddiayla açılmış davalardan vazgeçilip vazgeçilmeyeceği konusunda ....ye herhangi bir takdir hakkı tanınmamış, bu tür bir davanın açılamayacağı veya açılmış ise vazgeçileceği yönünde emredici hüküm ihdas edilmiştir.6292 sayılı Kanunun 7/1-a maddesinde düzenlenen bu vazgeçme 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 307. ve devamı maddelerinde düzenlenen; “davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi” olarak tanımlanan "davadan feragat" niteliğindeki vazgeçmeyle karıştırılmamalıdır. Burada kanundan kaynaklanan ve davalının rıza ve muvafakatının da aranmadığı, kendine özgü (davanın geri alınması niteliğinde) bir vazgeçme söz konusudur. Ayrıca, 6292 sayılı Kanun hükümleri uyarınca sonuçlandırılacak davada yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılması ve taraflar leh ve aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerekmektedir. O halde, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, mahkemece karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 6292 sayılı Kanunun yukarıda anılan ve somut davada uygulanması gereken emredici hükmü gereğince "davacı ....nin 6292 sayılı Kanun gereğince davadan vazgeçmiş sayılmasına" karar verilmelidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ....nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların bu aşamada incelenmesine gerek olmadığına 24/06/2015 günü oybirliğiyle karar verildi.