MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tapu iptali ve tescil ile şerhin silinmesi davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 11.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı-karşı davacılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 23.06.2015 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden vekili Av. ..... ile davalılar ... ve arkadaşları vekili Av. .... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı vekili, bilâ tarihli dilekçe ile, davalılar adına tapu siciline kayıtlı .... köyü 5 parsel sayılı 12580 m² yüzölçümlü taşınmazın, evveliyatının orman olduğu ve nitelik yitirdiğinden adına orman sınırı dışına çıkarıldığı, bir kısmının eylemli orman olduğu iddiasıyla, tapu kaydının iptaline ve orman niteliğiyle adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, cevap ve karşı dava dilekçesi ile, dava konusu taşınmazın 1981 yılı öncesinde orman niteliğini tam olarak kaybettiği, 1946 yılı hava fotoğrafına göre orman niteliğinde olmadığı, 28.09.1938 ve 19.10.1976 tarihli tutanaklarda vekil edenlere ait taşınmazın orman sınırı dışında bırakıldığının açıkça anlaşıldığı iddiasıyla davanın reddine ve 31.03.2009 gün 1186 sayı ile çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesine şerh verilen “6831 sayılı Kanunun 2/B uygulamasına tabidir” belirtmesinin terkinini istemiştir.Yargılama sırasında 22.05.2012 tarihli duruşma zaptının 1 numaralı ara kararı ile 6292 sayılı Kanunun 9. maddesi uyarınca dava ve karşı davanın durdurulmasına karar verilmiş, vekilinin 07.02.2014 tarihli dilekçe ile, ... .....nın 05.02.2014 gün 010886 sayılı yazıları ile 19.09.2011 tarihli bilirkişi raporunda eylemli orman olarak belirlenen alana ilişkin olarak davaya devam edilmesi istendiğinden, eylemli orman olan bölümün orman niteliğiyle adına tescili istemiyle davaya devam olunmuştur. Yine, davanın devamı esnasında davalı-karşı davacı ... vefat etmekle, yargılamaya mirasçısı ... tarafından devam olunmuştur. 6292 sayılı Kanun uyarınca 01.11.2012 tarih 8195 yevmiye ile tapu kaydı üzerindeki “6831 sayılı Kanunun 2/B uygulamasına tabidir” şerhi, ....nin istemi üzerine tapu sicilinden terkin edilmiştir. Mahkemece, 6292 sayılı Kanun hükümlerine göre davalı taşınmaz üzerindeki 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca konulan şerhin terkin edildiğinden karşı davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabul kısmen reddi ile bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 19.09.2011 tarihli rapor ve eki krokide sarı renk ile çevrili eylemli orman alanı olarak gösterilen 3743,29 m² bölümün tapu kaydının iptali ile en son parsel sayısında orman niteliğiyle adına tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı-davalı vekili tarafından yargılama giderleri ve vekâlet ücretine ve davalılar-karşı davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil ile karşı dava, tapu silinin beyanlar hanesindeki şerhin terkini istemine ilişkindir. Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 1938 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşmiş orman tahdidi; daha sonra 1976 yılında aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması ile 1984 yılında aplikasyon, evvelce sınırlama dışı kalmış ormanların kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 2896 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması ve 1988 yılında aplikasyon, evvelce sınırlama dışı kalmış ormanların kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Yörede genel arazi kadastro çalışması 1959 yılında yapılmış, sonuçları 27.08.1959 ilâ 28.09.1959 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşmiş, çekişmeli taşınmaz Kanunisani 929 tarih 1-17, Ağustos 1321 tarih 53 ve Şubat 929 tarih 1-17 sayılı tapu kayıtları ve Harmanaltı mevkii 24 tahrir numaralı vergi kaydı dayanak alınarak Kevamettin Bereket ve arkadaşları adına tesbit ve tescil edilmiş, satış ve mirasen intikaller sonucu 14.03.2008 tarihinde davalılar adına tescil edilmiştir. İncelenen dosyaya göre, dava konusu 5 parsel sayılı taşınmazın 1938 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılan orman tahdidinin içinde kaldığı, 1988 yılında 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B maddesine göre 31.12.1981 tarihinden önce nitelik yitirdiği gerekçesiyle orman sınırı dışına çıkarılan XV numaralı poligon içinde adına orman sınırı dışına çıkarıldığı, ancak eski tarihli haritalarda ve hâlen bilirkişi raporlarında gösterilen 3743,29 m² bölümünün eylemli orman olduğu, davacı tarafından 6292 sayılı Kanunun 9. maddesi uyarınca durdurma kararı verilen davaya bu eylemli orman olan bölüm yönünden devam edildiği, taşınmazın diğer bölümü yani 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uyarınca orman sınırı dışına çıkarılan ve tarla niteliğinde bulunan bölüme ilişkin ise 6292 sayılı Kanunun 7/1-a maddesinin amir hükmü uyarınca vazgeçmiş sayılması gerektiğine göre yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, mahkemece taşınmazın tarla olan bölümüne ilişkin açılan davada ....nin vazgeçmiş sayıldığının gözetilmemesi ile 6292 sayılı Kanunun 9/5 maddesi uyarınca yargılama giderinin taraflar üzerinde bırakılacağı ve 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi uyarınca davalılar aleyhine vekâlet ücreti dahil yargılama giderlerine hükmolunamayacağından, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle; hükmün 2. bendinin son cümlesinde yer alan “Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine” cümlesinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına ve yerine “Davacı ....nin fazlaya ilişkin talebinden 6292 sayılı Kanunun 7/1-a maddesi uyarınca vazgeçmiş sayılmasına” cümlesinin eklenmesine, yine 2. bendinin 5. paragrafında yer alan “Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.500,00.-TL maktu vekâlet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine” cümlesinin hüküm fıkrasından tamamen çıkartılasına, bunun yerine “3402 sayılı Kanuna 6099 sayılı Kanun ile eklenen 36/A maddesi ile geçici 11. maddesine göre; davacı ....nin yaptığı tüm yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına ve aynı Kanun hükmü gereğince davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” cümlesinin yazılmasına, yine 2. bendinin 6. paragrafında yer alan “Kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.500,00TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine” cümlesinin hüküm fıkrasından tamamen çıkartılarak, bunun yerine “ 6292 sayılı Kanunun 9/5. maddesi uyarınca davalılar yararına vekâlet ücretine takdirine yer olmadığına” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeniyle 1.100.-TL vekâlet ücretinin davanın taraflarına karşılıklı olarak verilmesine, taraflarca 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi atfıyla HUMK'nın 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nın 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilâmının tebliğinden itibaren ilâma karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, temyiz harcının istek halinde iadesine 23/06/2015 günü oybirliğiyle karar verildi.