Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6307 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2428 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R Davacılar ... ve 6 arkadaşı vekili, 09/07/2013 havale tarihli dava dilekçesi ile ...., .... köyü 717 parsel sayılı taşınmazın 3522 m2 bölümünün, ... tarafından açılan ve kesinleşen Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin .../...- ... sayılı kararı ile tapu kaydının iptaline ve orman niteliği ile ...adına tesciline karar verildiğini, Türk Medenî Kanununun 1007. maddesinde, tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan devletin sorumlu olduğunun düzenlendiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 35.000,00.-TL. maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen davacı ... de aynı taşınmazdan dolayı kendi hissesine düşen 5.000,00.-TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiş, davacılar daha sonra 14/04/2014 tarihli dilekçe ile harcını yatırmak suretiyle dava değerini 142.024.-TL; birleşen dava için de 17.042.-TL olarak ıslah etmiş, arttırılan bedele de tapu iptal kararının kesinleştiği 10/11/2008 tarihinden itibaren faiz yükletilmesini istemiştir.Mahkemece, davanın kabulü ile asıl dosyada 142.024.-TL, birleşen dosyada 17.042.-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak, davac??lara verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesine göre tazminat istemine ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1945 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre kesinleşen orman kadastrosu, 18/06/1997 tarihinde ilân edilip kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B uygulaması ile 1960 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın arazi niteliğinde olduğu kabul edilmek ve gelir esasına göre değer tespit edilmek suretiyle, dava tarihi itibarıyla hesaplanan değer üzerinden tazminat ödenmesine ve ıslahla arttırılan bölüm de dahil olmak üzere, hesaplanan toplam değere dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiş ise de; karar dosya kapsamına ve yerleşik uygulamaya uygun değildir. 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu kaydının iptalinden kaynaklı tazminat davalarında, zararın, mülkiyetin kaybedildiği tarih olan, tapu iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği günde doğmuş olduğu, bu nedenle değer tespitinin bu tarih itibarıyla yapılacağı, faize de bu tarihten itibaren hükmedileceği, ıslah suretiyle arttırılan miktar yönünden ise ıslah tarihinin esas alınacağı kabul edilmektedir. O halde mahkemece, taşınmazın tarla olduğu kabul edilerek, gelir esası metoduna göre iptal kararının kesinleştiği tarih olan 06/11/2008 tarihi itibarıyla değer tespit edilmesi, başlangıçta dava açılırken belirtilen değere dava tarihinden; kalan kısma ise ıslah tarihinden itibaren faiz hesaplanması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Kabule göre de; davalı ... harçtan muaf olduğu halde, davacı tarafça ödenen harçların, talep halinde davacılara iadesine karar verilmesi gerekirken, davalı Hazineden alınmasına şeklinde hüküm kurulmuş olması da doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 06/06/2016 günü oybirliğiyle karar verildi.