MAHKEMESİ : Şile Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/02/2013NUMARASI : 2011/279-2013/79Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Z.. T.. vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı vekili, Şile Kadastro Mahkemesine verdiği 16/05/2011 tarihli dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Ş. İlçesi, Y. Köyünde bulunan 2122 m² yüzölçümlü 271 parsel sayılı taşınmazın 4882,77 m² yüzölçümlü 239 sayılı parselden hükmen ifraz edildiğini ve beyanlar hanesine üzerindeki ağaçların davacıya ait olduğu yönünde şerh konulduğu halde, sonradan 2004 yılında eylemli orman şerhinin işlendiğini, oysa bu kısmın müvekkilinin kullanımında olduğuna dair Şile Kadastro Mahkemesinin 2002/3 - 16 sayılı kararının bulunduğunu, bu nedenle tapuda yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek 239 parsel sayılı taşınmazdan (A) harfi ile işaretli yer olarak ayrılan 2122,65 m² yüzölçümündeki taşınmazın tapuya 271 sayılı parsel olarak işlenmesine, "eylemli orman" şerhinin kaldırılmasına, üzerindeki meyve ağaçlarından oluşan muhtesatın Z.. T..'a ait olduğunun kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmesini talep etmiş, kadastro mahkemesince, tapuda 271 sayılı parsel olarak Hazine adına hükmen tescil edilen taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde "6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca orman sınırı dışına çıkarılmıştır", "Eylemli Ormandır" ve "meyve ağaçları ile tasarruf sahibinin Z.. T.. olduğu" şerhinin bulunduğu ve tutanak düzenlenmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek, dosya asliye hukuk mahkemesine aktarılmış, mahkemece, orman rejimi dışına çıkartılan yerlerin kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemeyeceği ve eylemli orman durumundaki yerlerin de talep halinde Maliye Bakanlığınca Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Yörede 1940 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosu, 13.06.1990 tarihinde kesinleşen 6831 sayılı Orman Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik aplikasyon ve 2/B madde uygulaması, 1963 yılında kesinleşen genel arazi kadastrosu bulunmaktadır.Dava, 2/B alanında kalan taşınmazın tapu kaydında yazılı eylemli orman şerhinin silinmesine ilişkindir.05.11.2003 tarih ve 4999 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 11/4. maddesinde "2/B maddesine göre orman sınırları dışına çıkartılan yerler halihazır vasfıyla kaydında belirtme yapılarak Hazine adına tapuya tescil olunur" hükmünün bulunduğu, yine aynı Kanunun 11/6. maddesi gereğince orman rejimi dışına çıkartılan ancak, eylemli orman olduğu tesbit edilen yerlerin Maliye Bakanlığınca Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilmesi ve tahsis edilen yerlerin Hazine adına orman niteliğiyle tapuya tescil edilmesinin zorunlu olduğu ve böyle taşınmazlar için Hazine tarafından orman niteliği ile tescilinin dava yoluyla istenebileceği hükmü öngörülmüştür.Mahkemece taşınmazın tapu kaydında eylemli orman şerhi bulunduğu gerekçesiyle karar verilmişse de; yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Şöyle ki; Z.. T.. ile Hazine arasında görülüp kesinleşen, Şile Kadastro Mahkemesinin 2002/3 - 16 sayılı dosyasında, çalılık niteliği ile 2/B sahası olarak Hazine adına tesbit edilen 239 sayılı parselin kadastro tesbitine itiraz edilmesi üzerine, 239 sayılı parsel ifraz edilerek, krokide (A) harfi ile gösterilen 2122 m2 yüzölçümlü 271 sayılı parselin 5-20 yaş arası çeşitli cinste meyva ağaçları ile kaplı olması nedeniyle Z.. T.. lehine muhdesat şerhi verilerek, 2/B niteliği ile Hazine adına; (B) harfi ile gösterilen 2760 m2 yüzölçümlü 272 sayılı parselin ise 40-50 yaşlarında orman ağaçları ile kaplı olması nedeniyle orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş, karar 17. Hukuk Dairesince onanarak kesinleşmiş, sonradan 2004 yılında 271 sayılı parselde cins değişikliği yapılarak orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescil edilmiştir.Mahkemece, taşınmazın güncel durumunun tesbit edilmesi bakımından ziraat ve orman bilirkişiler vasıtasıyla keşif yapılmadan, yalnızca kesinleşen kadastro mahkemesi dosyası getirtilerek ve güncel tapu kayıtları üzerinden karar verilmiştir.O halde, doğru sonuca varılabilmesi için bir fen elemanı, bir ziraat bilirkişi ve bir orman bilirkişi yardımıyla yapılacak keşifte, 271 parsel sayılı taşınmazın güncel durumu uydu fotoğrafları ile belirlenmeli, üzerindeki ağaçların sayısı, yaşı, kapalılık durumu, baskın ağaç türünün ne olduğu açıklattırılmalı, sözüedilen kadastro mahkemesi dosyasının konusunun farklı olması nedeniyle, taraflar arasında kesin hüküm olmasa da güçlü delil teşkil edeceği, taşınmaz eylemli orman değil ise, 2004 yılında cins değişikliği yapılarak, tapu kaydının cinsinin orman olarak değiştirilmesine değer verilemeyeceği gözönünde bulundurularak, davanın kabulüne karar verilmeli, aksi halde, yani eylemli biçimde orman ise dava reddedilmelidir. Böylesine bir araştırma yapılmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 10/06/2014 günü oybirliğiyle karar verildi.