Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 622 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6428 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi ve davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RBuca, Kırıklar Köyü 980 parsel sayılı, 7212 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tapuda davalı adına kayıtlı olup, üzerinde TEK ve TEİAŞ lehine irtifak hakkı olduğu ve 625 m2'sinin orman sınırı içinde; 6587 m2'sinin 2/B alanında kaldığına ilişkin şerhler bulunmaktadır. Davacı Orman Yönetimi, ... ve TEİAŞ aleyhine ayrı ayrı açılıp birleştirilen davada, orman sınırı içinde kalan bölümün tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili, elatmanın önlenmesi ve irtifak hakkına ilişkin şerhlerin silinmesi istemiyle dava açmıştırMahkemece, taşınmazın tapu kaydının iptaline, 25.11.2013 tarihli rapor ve ekli krokide (A¹) ile yeşil renkte gösterilen 545,55 m²'lik kısmın ve (A²) ile kırmızı renkte gösterilen 18.27 m² kısmın ifrazı ile orman olarak Hazine adına tapuya tesciline, davalının bu yere müdahalesinin men'ine, (B) olarak gösterilen kırmızı renkli 6648.18 m² kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,Davalı TEK lehine olan 1760,00 m² irtifak hakkının; (A²) harfi ile gösterilen 18,27 m² kısmının terkinine,TEİAŞ lehine verilen 3221,00 m²'lik irtifak hakkının (A²) ile gösterilen 331,00 m² kısmının terkinine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.Dava, kesinleşen orman sınırı içinde kalan tapu kaydının iptali ve tescil, elatmanın önlenmesi ve şerhlerin silinmesi istemine ilişkindir.Yörede 1948 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 1975 ve 1997 yıllarında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2. madde 2/B madde uygulamaları, 1963 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır.1) Davacı Orman Yönetimi ile davalı ...'ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yönünden: İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmaya göre, çekişmeli taşınmazın (A1) ve (A2) ile işaretli bölümlerinin kesinleşen orman sınırı içinde; diğer bölümlerinin ise orman sınırı dışında ( 2/B alanında) kaldığı, Orman Yönetiminin, taşınmazın 625 m2'sinin orman sınırı içinde kaldığı yönündeki iddiasının doğru olmadığı, davalının sanık konumunda bulunduğu sulh ceza mahkemesinin 2000/1157 sayılı dosyasında da taşınmazın bir bölümünün ormana tecavüzlü olduğunun belirlendiği, ancak, tapulu olması nedeniyle beraat kararı verildiği saptanarak, yazılı biçimde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile taşınmazın orman olan bölümlerinin tapu kaydının iptali yönünde kurulan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir. 2) Davalı ...'ın elatmanın önlenmesi kararına ve yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarına gelince: Türk Medenî Kanunun 683. maddesi uyarınca mülkiyet hakkı bulunan malik, hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde yararlanma, kullanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Yine aynı hüküm uyarınca haksız bir elatma varsa anılan hüküm malike her türlü haksız el atmanın önlenmesini isteme yetkisi de tanımıştır. Somut olayda, davanın açıldığı tarihte dava konusu taşınmaz davalı adına tapuda kayıtlı olup, davalının haksız bir tasarruf ve elatmasından söz edilemez ve elatmanın önlenmesine karar verilemez. Bu itibarla, mahkemece elatmanın önlenmesine ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yolunda hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır. Bunun yanı sıra 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda, davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi gereğince, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması ve davalılar aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi, harç alınmaması gerektiği halde, hükmün 3, 4 ve 5. bendinde davalı aleyhine yargılama gideri yükletilmesi de usûlsüz olup, hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir. SONUÇ: 1) Yukarıda bir numaralı bentde gösterilen nedenler ile; davacı Orman Yönetimi vekili ile davalı ...'ın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi ile tapu kaydının iptali yönünde kurulan usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, 2) İki numaralı bentde gösterilen nedenler ile; davalı ...'ın elatmanın önlenmesi ve yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu yönlerden BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/02/2015 günü oybirliğiyle karar verildi.