MAHKEMESİ :Kadastro MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R3402 sayılı Kanunun Ek-4. maddesi gereğince yapılan kadastro sırasında ... köyü 6311,14 m2 yüzölçümlü 1092 parsel sayılı taşınmaz, eylemli orman niteliğiyle; 3869,13 m² yüzölçümlü 1143, 1344,29 m² yüzölçümlü 1144, 3377,37 m² yüzölçümlü 1142, 3009,47 m² yüzölçümlü 1141 sayılı parseller ise ... adına tarla niteliğiyle tesbit edilmiş ve taşınmazların 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince ... adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1144 sayılı parselin davacı tarafından, 1141 ve 1142 sayılı parsellerin ise diğer davalılar tarafından kullanıldığı şerh düşülmüştür.Davacı, 18.02.2011 tarihli dava dilekçesi ile; kendi adına kullanım şerhi verilen 1144 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün eksik hesaplandığını belirterek eylemli orman olarak tesbit edilen 1092 sayılı parselin ve davalıların kullanıcı olarak yazıldıkları 1141, 1142 ve 1143 parsel sayılı taşınmazlardaki hak sahipliğinin belirlenmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece; davanın kabulü ile; dava konusu 1143 parsel sayılı taşınmazın 28/12/2012 tarihli teknik bilirkişi raporlarında ve ekindeki krokide (C) rumuzu ile gösterilen 3685,70 m2'lik kısmına ilişkin kadastro tesbitinin iptali ile bu kısmın ... adına davacı ... lehine tesbit gören 1144 parsel sayılı taşınmaza ilave edilerek aynı vasıf ile tapuya kayıt ve tesciline, 1092 parsel sayılı taşınmazın 28/12/2012 tarihli teknik bilirkişi raporlarında ve ekindeki krokide (A) ve (B) rumuzu ile gösterilen toplam 1303,47 m2 kısmına ilişkin kadastro tesbitinin iptali ile bu kısmın ... adına davacı ... lehine tesbit gören 1144 nolu taşınmaza ilave edilerek tarla vasfıyla tapuya tescilne karar verilmiş; 1141 ve 1142 nolu parsellerin davacının hak iddia ettiği yerlerden olmadığının yapılan keşifle belirlenmesi ve bu yerler açısından davacının bir talebi olmadığı nazara alınarak bu parsellerin tesbit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve ... ... tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin ...gün ve .../... E. - .../... K. sayılı kararı ile ... ... temyiz itirazlarının reddine, ... temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ''Davacı gerçek kişi tarafından yörede 3402 sayılı Kanunun Ek-4. maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmaları sırasında kendi lehine kullanıcı şerhi verilen 1144 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün eksik belirlendiği ileri sürülerek; 1141, 1142, 1143, 1144 ve 1092 parsel sayılı taşınmazların dava konusu edildiği, mahkemece yapılan keşif sonucunda davacının kullanımında olan 2/B parsellerinin 1143 ve 1092 parsel sayılı taşınmazların bir kısmı olduğu belirlenerek bu kısımların davacının kullanımında olan 1144 parsel sayılı taşınmaza eklenerek aynı vasıfla .... adına tesciline karar verilmişse de; 1143 ve 1092 parsel sayılı taşınmazların davacının kullanımında olmayan kısımları için hüküm kurulmadığı, kadastro tesbitine itiraz davalarında hâkimin taşınmazın tamamı hakkında düzenli ve infaza elverişli sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu, mahkemece karar verilirken taşınmazların yüzölçümleri, beyanlar hanesine yazılacak şerhin ne olduğu, hangi vasıfla kimin adına tescil edileceği, davacının kullanımında olmayan kısımlar da belirtilmek ve bu kısımlar hakkında da sicil oluşturmak üzere infaza elverişli hüküm kurulması gerektiği, davalı ... sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; açıklanan hususlar gözetilmeksizin hüküm kurulmuş olmasının usûl ve kanuna aykırı olduğu'' gereğine değinilmiştir.Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra; davanın kabulü ile dava konusu edilen ... ili, ... ilçesi, ... köyünde kain 1143 parsel sayılı taşınmazdan 13/01/2015 tarihli teknik bilirkişi rapor ve krokisinde (C) harfi ile gösterilen 3685,70 m2'lik kısma ilişkin kadastro tespitinin iptaline ve yine dava konusu edilen ... ili, ... ilçesi, ... köyünde kain 1092 parsel sayılı taşınmazdan 13/01/2015 tarihli teknik bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile belirtilen 537,02 m2 ve (B) harfi ile gösterilen 766,45 m2 toplam 1303,47 m2 miktarındaki kısmın kadastro tespitinin iptali ile belirtilen bu kısımların dava konusu davacı ... lehine tespit gören 1144 parsel sayılı taşınmaza ilave edilerek 1144 parselin toplam 6333,46 m2 yüz ölçümü ile kadastro tespit tutanağının beyanlar hanesine 6831 sayılı kanunun 2/B maddesi uyarınca ... adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır. ....'in kullanımındadır. Şeklinde şerh yazılarak tarla niteliğiyle ... adına, aynı köy 1143 parsel sayılı taşınmazdan yukarıda belirtilen teknik bilirkişi raporundaki (C) harfi ile gösterilen kısım ifraz edildikten sonra geriye kalan fen bilirkişisinin 13/01/2015 tarihli rapor ve krokisinde (C1) ile gösterilen 183,43 m2 yüzölçümündeki kısmın 1143 parsel numarasıyla kadastro tespit tutanağının beyanlar hanesine ... evlatları ... ve ... ... mirasçılarının kullanımındadır. 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır. Şeklinde şerh yazılmak suretiyle tarla niteliğiyle ... adına, yine ... köyünde kain 1092 parsel sayılı taşınmazdan yukarıda belirtilen teknik bilirkişi raporundaki (A) ve (B) harfleri ile gösterilen kısımların ifraz edildikten sonra geriye kalan 5007,67 m2 miktarındaki kısmın ise 1092 parsel numarasıyla kadastro tespit tutanağında belirtildiği gibi eylemli orman niteliğiyle ... adına tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu edilmeyen, ... ili, ... ilçesi, ... köyünde kain 1141 ve 1142 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanak asıllarının olağan yollardan kesinleştirilmek üzere Kadastro Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun Ek-4. maddesi gereğince yapılan kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde; orman kadastrosu 1939 yılında yapılmış daha sonra 23.1.1996 tarihinde ise 2/B uygulaması ilân edilerek kesinleşmiştir. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 01/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.