Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6131 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8117 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Kadastro MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RKadastro sırasında, .... köyü 139 ada 2 ve 4 parsel sayılı sırasıyla 342,43 m2 ve 927,05 m2 yüzölçümlü taşınmazlar, ... Sulh Ceza Mahkemesinin, 2005/65 ve 2005/66 sayılı dosyalarında, .... Yönetimince yapılan şikayet nedeniyle davalı oldukları belirtilmek suretiyle malik belirlemesi yapılmadan, davalı biçimde tespit edilerek tutanakları Kadastro Mahkemesine gönderilmiştir. Mahkemece, bu parsellere yönelik davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonunda, çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve 139 ada 2 ve 4 parsel numaralı taşınmazların orman vasfıyla adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Kadir ve ... tarafından temyiz edilmiştir.Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılmamıştır.Mahkemece, yalnızca 1959 yılı memleket haritası incelenmek suretiyle, dava konusu taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu, sınırdaki 102 ada 1 numaralı orman parselinde meşe ağaçlarının bulunduğu açıklanmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmişse de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen uzman orman ve ziraat bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazın 1959 yılı memleket haritasında muhtelif yapraklı ağaçların bulunduğu yeşil alanda olduğu, fiilî durum itibariyle ise, üzerinde tek katlı ev ve meyve ağaçlarının bulunduğu, eğiminin % 5-7 olduğu belirtilmiş, memleket haritasının yapımına esas alınan hava fotoğrafları incelenmemiş, dairenin 29/05/2012 günlü geri çevirme kararı ile hava fotoğrafları incelenerek ek rapor hazırlanması gereğine işaret edilmişse de; uzman bilirkişi tarafından "Taşınmazların niteliğini belirlemede hava fotoğraflarının hiç bir özelliğinin bulunmadığı" belirtilerek önceki raporun gönderilmesi ile yetinilmiştir. Diğer taraftan, davalıların orman alanını işgal nedeniyle yargılandıkları sulh ceza mahkemesi dosyasında, taşınmazların orman olmadığı belirlenerek beraat kararı verilmiş ise de; sözü edilen kararın, yeniden orman araştırması yapılması gereğine değinilerek bozulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, taşınmazların evveliyatı itibarıyla orman olup olmadığının belirlenebilmesini teminen, gerçeğin bir resmi olan memleket haritaları ve bu haritaların yapımında esas alınan hava fotoğraflarındaki konumunun, bilirkişi marifetiyle ve özel stereoskop aletiyle incelenerek belirlenmesi zorunludur. Eksik inceleme ve bilirkişinin yetersiz raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz.Bu nedenle; mahkemece, 1959 yılı memleket haritasının yapımına esas alınan hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen .... (.......) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü, üzerinde bulunan ağaçların sayısı, yaşı, cinsi, taşınmazlardaki dağılımı ziraat uzmanı tarafından incelenmeli; komşu 139 ada 1 ve 5, 107 ada 1 ve 2 sayılı parsellere ait kadastro tespit tutanakları ile varsa dayanağı kayıt ve belgeler; kesinleşip tapuya tescil edilmişlerse tapu kayıtları, davalı iseler dava dosyaları getirtilerek çekişmeli parsellerle birlikte değerlendirilmeli, keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak dosyaya eklenmeli, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişileri eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, sulh ceza mahkemesi dosyalarının sonucu araştırılmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 22/06/2015 günü oybirliğiyle karar verildi.