Taraflar arasındaki kullanım şerhine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılardan Mehmet ve A.Rıza tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya İncelendi, gereği düşünüldü: Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin 3402 sayılı Yasa'nın ek 4. maddesi uyarınca yapılan kadastrosu sırasında, Y... köyü 3013 parsel sayılı 7023.29 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybedip, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden olması nedeniyle tarla niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiş, beyanlar hanesine Hasan oğlu Mustafa'nın kullanımında olduğu yazılmıştır. Davacılar, taşınmazın kök muris Hasan'dan kaldığı iddiasıyla tutanağın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine itiraz etmiş, mahkemece, Kadastro Müdürlüğüne yönelik açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, Hazine ve Mustafa'ya yönelik davanın reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacılardan Mehmet ve A.Rıza tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Hazine adına orman sınırlan dışına çıkarılan yerlerin 5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Yasa'ya eklenen ek 4. maddesi gereğince yapılan kullanım kadastrosu sırasında, tutanağın beyanlar hanesinde gösterilen zilyetlik şerhine itiraz niteliğindedir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın davalının kullanımında olduğu belirlenerek davanın reddine karar verilmiş ise de; mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Şöyle ki; öncesinde çekişmeli taşınmazın kök muris Hasan'ın kullanımında olduğu, kök murisin sağlığında taşınmaz üzerinde iki oda evin yapımına başlandığı, daha sonra evin davalı Mustafa tarafından genişletilip inşaatının tamamlanarak taşınmazın davalı tarafından kullanılmaya başlandığı, kök muris Hasan'ın 1997 tarihinde ölümüyle ev ve çekişmeli parseli 18.10.2010 tarihinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile davalının kullanmaya devam ettiğinin belirlenmesine karşın, mahkemece davalının taşınmaz üzerindeki kullanımının kendi adına mı yoksa tüm mirasçılar adına mı olduğu hususu yeterince araştınlmamıştır. Eksik araştırmaya dayalı hüküm kurulamaz. O halde; sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için mahkemece yeniden yapılacak keşifte, çekişmeli taşınmaz başında taraf tanıkları dinlenip, parsel üzerindeki evin.kime ait olduğu, davalının çekişmeli parsel üzerindeki kullanımının kendi adına mı, yoksa tüm mirasçılar adına mı sürdürüldüğü sorulup saptanmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmelidir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılardan Mehmet ve A.Rıza'nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 12.05.2011 günü oybirliğiyle karar verildi.