Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5879 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5467 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... vekili, ..... vekili ile ... ve arkadaşları vekili ile ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı ... Yönetimi, .... 2166 parsel sayılı 27450 m² yüzölçümündeki taşınmazın orman tahdidi içinde kaldığı savıyla tapu kaydının iptal edilerek orman vasfı ile adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar ... vekili, ..... vekili ile ... ve arkadaşları vekili ile ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman tahdidine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1968 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 19.10.1987 tarihinde ilân edilerek kesinleşen ilk tahdidin aplikasyonu ve 2/B madde uygulaması çalışması bulunmaktadır.Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir.Hükme dayanak orman bilirkişi kurulu raporunda çekişmeli taşınmazın kısmen orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu, ancak tahdit dışında kalan bölümünün ise unutulan ormanlardan olması nedeniyle tamamının orman sayılan yerlerden olduğu bildirilmiş olması nedeniyle mahkemece, çekişmeli taşınmazın tamamının orman niteliğiyle adına tesciline kara verilmiştir. Dava, kesinleşen orman tahdidine dayalı olarak açılmış olması nedeniyle tahdit dışında kalan bölüm yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, tamamı yönünden davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış ise de, hükme dayanak alınan orman bilirkişi kurulu raporunda çekişmeli taşınmaz kadastro paftası ile orman tahdit ve 2/B haritası ölçekleri eşitlenerek birbiri üzerinde aplike edilmeksizin tahdit haritası üzerinde elle işaretlenerek gösterildiğinden denetlenememektedir. Denetime elverişsiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz. Bu nedenle, çekişmeli taşınmazın ilk oluşumundan itibaren tüm tedavülleriyle birlikte getirtilip, tapu kaydı mahkeme kararı ile oluşmuşsa taraflar arasında kesin hüküm niteliğinde olup olmadığı değerlendirilmeli, daha sonra önceki bilirkişiler dışında halen .... (.... ....) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak keşifte, 05.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren .... Kadastro Teknik İzahnamesinin 36. maddesinde yazılı “.... sınır nokta ve hatlarının arza uygulanmasında; tutanaklardan, orman kadastro haritalarından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon ve röper nokta ve krokilerinden yararlanılır. Sınırlama tutanakları, ölçü değerleri ve orman kadastro haritaları ile zemindeki durum arasında çelişki olduğunda, tutanaktaki kararlar ile orman sınır noktası ve hatlarının yazılı tarifleri esas alınmak suretiyle ölçü, harita ve zemin kontrolü yapılarak gerçek duruma uygun olanı uygulanır” hükmü ile 20.11.2012 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan .... Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin “Teknik İşler” başlıklı Sekizinci Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve açıklayıcı kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde, yukarıda anılan Yönetmelik ve Teknik İzahnamede yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar ..., ..., ..... ile ... ve arkadaşlarının temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.