Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5812 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9931 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Yalova 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 21/04/2014NUMARASI : 2013/86-2014/197Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı N.. S.. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı Hazine, E.. köyü ... ada 39 parsel sayılı 4643 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapuda davalı adına kayıtlı olduğunu, kısmen kesinleşen 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığını ve tapu kaydına bu yönde şerh konulduğunu belirterek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili istemiyle dava açmış, daha sonra eylemli orman olduğu iddiasıyla davayı ıslah etmiş, Orman Yönetimi de davaya müdahil olmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, şerhlerin silinmesine, el atmanın önlenmesi isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı N.. S.. tarafından temyiz edilmiştir.Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1947 yılında yapılan orman kadastrosu ve 02.11.1991 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 2/B madde uygulaması ile 1959 yılında yapılan arazi kadastrosu vardır.Mahkemece çekişmeli taşınmazın tamamının eylemli orman olduğu gerekçesiyle karar verilmişse de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Şöyle ki; davacı Hazine, davayı kısmen (2/B alanında kalan bölümler hakkında) Hazine adına tescil istemiyle açmış, daha sonra yine 2/B alanında kalan bölümler yönünden davayı ıslah ederek, eylemli orman olduğu iddiasıyla, orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiş, sonradan Orman Yönetimi yine eylemli orman iddiasıyla davaya müdahil olmuştur. Müdahalenin yalnızca başta dava edilen bölüme yönelik olabileceği gözönünde bulundurulduğunda; fen bilirkişi raporunda (B) işaretli 1738,18 m2 yüzölçümlü bölümle bağlı kalınarak karar verilmesi gerekirken, HMK'nın 26. maddesinde yazılı taleple bağlılık kuralına aykırı olarak, talep aşılmak suretiyle taşınmazın tamamı hakkında hüküm kurulmuş olması doğru değildir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 15/06/2015 günü oybirliğiyle karar verildi.