MAHKEMESİ : Savaştepe (Kapatılan) Kadastro MahkemesiTARİHİ : 21/06/2013NUMARASI : 2005/1-2013/2Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davacı M.. G.. vekili ile davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RKadastro sırasında Kocabıyıklar köyü, .. ada 87 parsel sayılı 2290 m², .. ada 88 parsel sayılı 2191 m2, .ada 33 parsel sayılı 18431 m², 125 ada 34 parsel sayılı 1494 m², 125 ada 38 parsel sayılı 10293 m², 125 ada 39 parsel sayılı 2101 m², 126 ada 10 parsel sayılı 11024 m², .. ada 18 parsel sayılı 5778 m²,.. ada 3 parsel sayılı 1277 m², .. ada 23 parsel sayılı 4675 m² ve .. ada 29 parsel sayılı 4143 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, asliye hukuk mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir. Asliye hukuk mahkemesinde davacı Z.. T.. ve arkadaşları 07.03.1989 tarihinde davalılar aleyhine Ko.. köyü, G.., Dede, Koru, K. Çukur ve Köyiçi mevkilerindeki muris O.. T..’tan kalan yerlerin adlarına tescilini talep ettikleri anlaşılmakla dava kadastro mahkemesine devredilmiştir.Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 87, 23, 33 ve 10 sayılı parseller muris O.. T.. mirasçıları adına, 38 parsel İ.. G.., 3 parsel M.. G.., 29 parsel Durmuş Toprak adına, .. ada 18 parsel tarla niteliği ile Hazine adına, .. ada 34 ve 39 sayılı parseller ve 106 ada 88 parsel, 2/B kapsamında Hazine adına tescile karar verilmiş, Hazine tarafından gerçek kişilere verilen parsellerde zilyetlik şartları bulunmadığı gerekçesi ile Orman Yönetimi tarafından 34, 39 ve 88 parseller yönünden, Nurten Selver yönünden ise 38, 3 ve 29 sayılı parsellere yönelik olarak temyiz edilmekle hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 07/10/2003 tarih ve 2003/5352 E. - 6564 K. sayılı kararıyla bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle “Mahkemece kesinleşen orman kadastrosunun varlığı tam olarak araştırılmadığı gibi, alınan uzman bilirkişi raporunda da 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi ile çıkarılan parseller yönünden 2/B madde koşullarının varlığı da araştırılmamış, yörede orman kadastrosu yapılmışsa, 4785 sayılı Kanun gözönünde bulundurularak tüm parseller yönünden yöntemince orman araştırması yapılmamış, taşınmazlar başında tarafların gösterdiği tanıkları dinlenmemiş, dayanak 706, 190, 191, 227, 228, 386 ve 362 tahrir numaralı vergi kayıtları uygulanmamış ve değişir sınırlı vergi kayıtlarına nasıl kapsam tayin edileceği düşünülmemiş, komşu parsel ve dayanakları getirtilerek uygulanmamıştır.Bu durumda, taşınmazlardan orman sınırı dışında olanlar yönünden mahkemece eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında; orman mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak keşifte uygulanmak suretiyle; çekişmeli taşınmazların, bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; taşınmazların 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi kapsamında kalan yerleri yönünden ise, 6831 sayılı Kanunun değişik 2/B maddesinde bilim ve fen bakımından orman niteliğinin kaybından söz edilmiştir. Bu madde doğal ve gerçek anlamda nitelik kaybını içermektedir. Yoksa her isteyenin ormanlarda doğal olarak bulunan deliceleri aşılaması, erozyona sebep olacak biçimde teraslama yapması ya da orman bitkilerini kökleyip tarım yapmaya teşebbüs etmesi nitelik kaybı değil, zorla niteliğin kaybettirilmesidir. Bu yöntemle, ormanlarda nitelik kaybettirilmesinin doğal sonucu erozyon ve ormanın yokolmasıdır.Kanun, bu yolun açılmasını amaçlamamıştır. Kanunun tanımladığı nitelik kaybı içinde bu tür olaylara yer yoktur. Aksi halde, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi ormanların bilinçli şekilde niteliğinin kaybettirilmesine, tahribatına ve yokedilmesine izin veriyormuş gibi bir sonuca ulaşılır ki, bunu kabul etmek olanaksızdır. Suç teşkil edecek biçimde zorlama yolu ile ormanın niteliğinin yokedilmesi yasalarla korunamaz. Şu halde, uzman orman bilirkişinin anılan bu olguları raporunda tartışması ve taşınmazın hangi maddî ve bilimsel olgular sonucu nitelik kaybettiği sonucuna ulaştığını açıklaması gerekir.Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu; taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; değişebilir sınır içeren vergi kayıtları zemine uygulanmalı, komşu kayıtlardan yararlanmak ve sabit sınırdan başlamak üzere yöntemince zemine uygulanıp miktarı ile geçerli kapsamı tayin olunmalı, asıl taşınmazların kapsamı orman veya ormandan açma değil ise miktar fazlasının sınırında bulunan ormandan açma yapılmak suretiyle oluştuğu kabul edilmeli, yapılacak tüm bu araştırmalardan sonra taşınmazın nitelikleri tam olarak belirlenmeli ve 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince taşınmazların gerçek hak sahibi adına tesciline karar verilmelidir.” denilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra; davanın kısmen kabulü ile, Kocabıyıklar köyünde kain .. ada 34,... ada 39 parsel ile .. ada 88 parsel numaralı taşınmazların orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline; aynı köyde kain 106 ada 87.. ada 23, ... ada 33, . ada 10,..ada 18, ..ada 38, .. ada 3 ve.. ada 29 parsel sayılı taşınmazların muris O.. T.. mirasçıları olan N.. T.., S.. I.. (Toprak), N.. A.., D.. A.. (Karabulut), Y.. K.., F.. D.. (Karabulut), L.. T.., C.. T.., A.. T.., C.. T.., Türkan Toprak, H.. A.., M.. G.., B.. A.., A.. D..(Avcı), Ö.. T.., V.. T.., S.. T.. (Toprak) adlarına veraset ilâmındaki kanunî miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından kişiler adına tesciline karar verilen taşınmazlara, dahili davacı M.. G.. ise 104 ada 3 sayılı parsele yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 1944 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılarak kesinleşen orman kadastrosu ile 1990 yılında 3402 sayılı Kanunu uygulamalarına esas olmak üzere yapılan aplikasyon ve 2/B uygulaması bulunmaktadır. 1) Davalılar Hazine ve Orman Yönetiminin ..ada 87, 104 ada 23, .. ada 33, ... ada 10, .. ada 38,.. ada 3 ve ... ada 29 sayılı parsellere, dahili davacı M.. G..'ün ise 104 ada 3 sayılı parsele yönelik temyiz itirazları yönünden; İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 106 ada 87, .. ada ... ada 33, .. ada 10, .. ada 38, 104 ada 3 ve .. ada 29 parsel sayıyı taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu; M.. G.. tarafından .. ada 3 parsel sayılı taşınmazın satın alındığı iddia edilmiş ise de çekişmeli taşınmazın tapusuz olması nedeniyle menkul mal niteliğinde olduğu, zilyetliğin devri ile mülkiyetin alıcıya geçeceği, .ada 3 sayılı parselin ölünce kadar kök muris Osman'ın zilyetliğinde olduğu ve taşınmazın zilyetliğinin devredilmediği belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan 106 ada 87, 104 ada 23, ..ada 33, .. ada 10, .. ada 38, .. ada 3 ve .. ada 29 parsele ilişkin hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının dahili davacı M.. G.. ile davalı Orman Yönetimine ayrı ayrı yükletilmesine, 2) Davalı Hazinenin çekişmeli . ada 18 parsele yönelik temyiz itirazları yönünden; Mahkemece çekişmeli . ada 18 parsel sayılı taşınmazın O.. T.. mirasçıları adına tesciline karar verilmiş ise de, ulaşılan sonuç doğru olmamıştır. Çekişmeli ... ada 18 parsel sayılı taşınmazın tarla niteliğiyle Hazine adına tesciline dair mahkemenin 26/07/2001 gün ve 1991/42-20 sayılı ilk kararı taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleştiğinden yeniden işin esasına girilerek hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır. Açıklanan nedenle davalı Hazinenin .. ada 18 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının kabulüyle ... ada 18 parsele ilişkin hükmün BOZULMASINA 11/06/2015 günü oybirliğiyle karar verildi.