Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5584 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10528 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Yalova 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 29/05/2014NUMARASI : 2014/20-2014/368Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacılar vekili, 05.10.2010 tarihli dilekçesi ile; Esadiye köyü 109 ada 7 parsel sayılı, 6.298,92 m2 yüzölçümlü taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesinde belirtilen Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan arazilerden olmasına karşın tapuda halen davalı adına kayıtlı olduğunu belirterek yargılama sırasında belirlenecek 2/B şerhi olan kısımlar yönünden davalı adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın bu kısımlarının Hazine adına tescilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapusunun iptali ile 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yer vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, davacılar ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 07/11/2013 tarih ve 2013/4868-9747 sayılı kararı bozulmuştur.Hükmüne uyulan bozma ilâmında özetle; [26.04.2012 gün ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe giren 19/4/2012 tarihli ve 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanunun “2/A veya 2/B belirtmelerinin terkini ve iade edilecek taşınmazlar” başlıklı 7. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtlarının bedel alınmaksızın geçerli kabul edileceği ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmelerinin terkin edilerek tescillerinin aynen devam edeceği,...” öngörülmüştür. Sözü edilen 6292 sayılı Kanunun 7 ve 9. maddelerinde öngörülen hükümler çerçevesinde değerlendirme yapılması ve davacıya haklarını kullanma imkânı tanınması için temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmektedir.] denilmiştir.Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kabulü ile 109 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile eylemli orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde; 1947 yılında 3116 sayılı Kanun uyarınca orman kadastrosu yapılmış ve kesinleşmiştir. 21.11.1991 tarihinde 6 ay süre ile ilân edilerek kesinleşen evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ile sınırlaması yapılmış ormanlarda 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Ayrıca 09.07.2009 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 4999 sayılı Kanunun 9. maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları bulunmaktadır.Davacı Hazine, 08.04.2013 tarihli temyiz dilekçesinde; temyiz talebinin ıslah talebi kabul edilerek, davaya eylemli orman iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil olarak devam edilmesini ve kararın bozulmasını istemiş, dairemizce mahkemece kurulan hükmün 6292 sayılı Kanun gereği yapılmak üzere bozulmasına karar verilmiş, mahkeme bozma ilâmına uymuş ancak, davacı Hazinenin ıslah talebini kabul ederek taşınmazın eylemli orman vasfı ile tesciline karar vermiştir. Ancak, davacı Hazinenin ıslah talebi mahkemece hüküm kurulduktan sonra temyiz dilekçesi ile birlikte belirtilmiştir. Oysa, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 177. maddesine göre ıslah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. Temyiz dilekçesi ile ıslah yapılamayacağı gibi, Yargıtayca hüküm bozulduktan sonra, bu yoldan faydalanmaya imkân bulunmamaktadır. Yargıtayın 04.02.1948 gün ve 10/3 sayılı içtihadı birleştirme kararında da “Hükmün Yargıtayca bozulması üzerine hüküm mahkemesinde yapılan yeni tahkikat sırasında ıslah yapılması mümkün değildir.” denilerek bozmadan sonra ıslaha izin verilmemektedir.Bu durumda, dava konusu taşınmaz hakkındaki davaya, dava dilekçesinde olduğu gibi 2/B'lik alanda kalan tapu kaydının iptali ve tescil olarak devam edilmeli, bozma gereğince işlem yapılarak 6292 sayılı Kanunun gerekleri yerine getirilmeli ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 10/06/2015 günü oybirliğiyle karar verildi.