Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5474 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10401 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Kadastro MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R2004 yılında yapılan kadastro sırasında .... 1.247,07 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, senetsiz ve belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliği ile Necibe Kavuş adına tespit edilmiştir.396 ada 8 parsel sayılı 6.556,63 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 1937 tarih ve 173 yazım numaralı vergi kaydı uygulanarak kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliği ile ... adına tespit edilmiştir.396 ada 9 parsel sayılı 4.612,94 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 1937 tarih ve 172 yazım numaralı vergi kaydı uygulanarak kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliği ile ... adına tespit edilmiştir.396 ada 10 ve 11 parsel sayılı sırasıyla 13.000,25 m2 - 1.168,40 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar sırasıyla 1937 tarih ve 170 ile 171 yazım numaralı vergi kayıtları uygulanarak kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliği ile ... adına tespit edilmişlerdir.396 ada 12 parsel sayılı 1.943,30 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 1937 tarih ve 176 yazım numaralı vergi kaydı uygulanarak tarla niteliği ile .... ve müşterekleri adlarına tespit edilmiştir.Davacı ... Yönetimi, 396 ada 8, 9, 10, 11 ve 12 parsel sayılı taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla her bir parsel hakkında ayrı dava açmıştır. Davacı ..., 396 ada 1 parsel sayılı taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğunu belirterek kadastro tesbitinin iptal edilip adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.Mahkemece tüm dava dosyaları birleştirildikten sonra, davacı ...'in davasının reddine, .... Yönetiminin 396 ada 8 ve 9 sayılı parsellere yönelik davasının kısmen kabulüne, diğer parsellere ilişkin davasının reddine yönelik verilen kararın .... Yönetimi tarafından 396 ada 1 parsel dışındaki tüm taşınmazlar yönünden, ... tarafından 396 ada 1 ve 8 parseller yönünden temyizi üzerine, hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04.10.2007 gün ve 2007/12642 E. - 2007/11833 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.Hükmüne uyulan red-bozma kararında özetle; “...'in 396 ada 1 parsel sayılı taşınmaza yönelik süresinde dava açmadığı ve tesbit maliki yerine .... Yönetimi aleyhine dava açtığı anlaşıldığından anılan parsele yönelik temyiz itirazlarının reddine, .....'in 396 ada 8 parsele, .... Yönetiminin ise 396 ada 8, 9, 10, 11 ve 12 parsellere yönelik temyiz itirazları yönünden ise mahkemece yörede yapılan orman kadastrosunun ilân edilip edilmediğinin belirlenmediği, .... Yönetiminin dayandığı .... Sulh Ceza Mahkemesinin1983/62 E. - 1983/67 K. sayılı dosyalarının getirtilip uygulanmadıkları, 396 ada 12 parsel sayılı taşınmaz ....., ...., ..., .... ve .... adlarına elbirliği halinde mülkiyet üzere tesbit edildikleri halde ..... dışındaki tespit malikleri davaya dahil edilmeden karar verildiği, bu sebeple öncelikle 396 ada 12 parselin ..... dışındaki tespit malikleri davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanması, yörede yapıldığı anlaşılan orman kadastrosunun ilân edilerek kesinleşip kesinleşmediğinin belirlenmesi, alınacak sonuca göre yöntemine uygun şekilde orman araştırması yapılması, .... Sulh Ceza Mahkemesinin 1983/62 E. - 1983/67 Karar sayılı dosyalarının getirtilip uygulanması, çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğunun belirlenmesi ve ....nin davaya dahil olması halinde çekişmeli taşınmazlara revizyon gören vergi kayıtlarının ve revizyon parsellerinin etrafında orman bulunduğundan vergi kayıtlarının uygulanması, miktarları ile geçerli kapsamlarının belirmesi, miktar fazlasının sınırda bulunan ormandan açıldığının düşünülmesi, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesindeki kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının araştırılması, sonucuna göre karar verilmesi...” gereğine değinilmiştir.Bozma sonrasında ....., 16.12.2010 havale tarihli dilekçe ile; çekişmeli 396 ada 8, 9, 10, 11 ve 12 parsel sayılı taşımazların orman niteliği ile ..... adına tapuya tescillerine karar verilmesi istemiyle davaya katılmıştır.Mahkemece bozma kararına uyulduktan ve .....nin müdahilliğine karar verildikten sonra .... Yönetiminin davasının kısmen kabulüne, 396 ada 8, 9, 11 ve 12 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tapuya tescillerine, 396 ada 10 parselin kadastro tespitinin iptal edilerek fen bilirkişi tarafından düzenlenen 24.08.2012 tarihli kroki ve raporda (B) harfi ile işaretlenen 792,91 m2 yüzölçümlü kesiminin orman niteliği ile ..... adına, kalan bölümünün tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 15.02.1994 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır. Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nun "Hükmün Kapsamı" başlıklı 297. maddesinde;"(1) Hüküm "Türk Milleti Adına" verilir ve bu ibareden sonra aşağıdaki hususları kapsar: a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini, b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini. c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri.ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini. d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını. e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi. (2) Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. "hükümlerine yer verilmiştir. Açıklanan hükümlerin ortaya koyduğu bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır. Nitekim, uzun süre uygulanan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK)'nın 388 ve 389. maddelerinde de yer alan benzer hükümler nedeniyle, Yargıtay'ın yerleşmiş görüşü de bu yöndedir. Somut olayda, Dairenin bozma kararından sonra ..... 16.12.2010 havale tarihli dilekçe ile; .... Sulh Ceza Mahkemesinin 1983/63 Esas yine aynı mahkemenin 1983/67 Esas sayılı dosyalarına dayanarak çekişmeli 396 ada 8, 9, 10, 11 ve 12 parsel sayılı taşımazların orman niteliği ile ..... adına tapuya tescillerine karar verilmesi istemiyle davaya katıldığı halde mahkemece .....nin davası hakkında olumlu veya olumsuz hüküm kurulmadığı, karar başlığında gösterilmediği, gerekçeli kararın tebliğ edilmediği, .....nin iddiaları yönünden gerekli inceleme ve araştırmanın yapılmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, katılan .....nin delil belgeleri getirtilip gerekli inceleme araştırma yapılarak HMK'nın 297/1-c ve 2. maddelerine uygun biçimde karar verilmesi için hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 09/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.