Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 545 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7969 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı Orman Yönetimi, ... İlçesi, ...Köyü 109 ada 217, 261, 164, 265, 268, 269, 270, 271, 285, 286, 287, 332, 333, 126 ada 21, 23 ve 31, 127 ada 1 ve 2 parsellerin tamamen; 109 ada 219, 254, 256, 258, 266, 267, 272, 273, 274, 275, 276, 278, 279, 281, 288, 295, 296, 297, 299, 310, 311, 326, 329, 126 ada 11, 12, 16, 17, 18 ve 19 sayılı parsellerin kısmen kesinleşen orman tahdit haritası içinde kaldığı, tapu kayıtlarının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescillerine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.Mahkemece davanın kabulüne; 109 ada 217, 264, 265, 270, 271, 280, 285, 286, 287 332 ve 333, 126 ada 21, 23 ve 31, 127 ada 1 ve 2 parsellerin tamamının, 109 ada 219, 254,258, 266, 267, 268, 272, 273, 274, 275, 276, 278, 279, 281, 288, 310, 311 ve 326 sayılı parsellerin (B) harfi ile işaretlenen, 109 ada 329 sayılı parselin (B+B) ile işaretlenen kesimlerinin, 109 ada 261, 269, 295, 296, 297 ve 299, 126 ada 11, 12, 16 ve 18 parsellerin (A) ile işaretlenen bölümlerinin tapu kayıtlarının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescillerine, 109 ada 256, 126 ada 17 ve 19 parsellere yönelik davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Orman Yönetimi ve davalı ... tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 08/12/2011 gün ve 2011/15461-14363 sayılı kararı ile 109 ada 217, 219, 254, 256, 258, 261, 264, 265, 266, 267, 268, 269, 270, 271, 272, 273, 274, 275, 276, 278, 279, 280, 281, 285, 286, 287, 288, 295, 296, 297, 299, 310, 311, 326, 329, 332 ve 333; 126 ada 11, 12, 16, 17, 18, 21, 23 ve 31; 127 ada 1 ve 2 sayılı parsellere yönelik olarak onanmış, 126 ada 19 sayılı parsele yönelik olarak ise bozulmuştur.Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ''Hükme dayanak yapılan bilirkişiler tarafından kesinleşmiş ilk tahdit haritası, aplikasyon ve orman rejimi dışına çıkarma haritalarına dayalı olarak yöntemince yapılan araştırma ve uygulama sonucu temyize konu taşınmazın orman sınırlama haritası içinde kaldığı belirlenmiş ve rapora ekli hat uygulamasında temyize konu taşınmaz tahdit içinde işaretlenmiştir. Dosya arasında bulunan aplikasyon haritasında da temyize konu taşınmaz tahdit içinde gözükmektedir. Ancak, orman ve fen bilirkişi tarafından ortak düzenlenen raporda maddi yanılgı ile 126 ada 19 sayılı taşınmaz orman tahdit hattı dışında kalan parseller arasında gösterilmiştir. Mahkemece de bu durum gözetilmeden 126 ada 19 parsele yönelik dava reddedilmiştir.İncelenen dosya kapsamından çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman sınırlama haritası içinde kaldığının, 1950 yılında 5653 sayılı Kanun hükümlerine göre makiye ayrıldığının anlaşıldığı, ancak yörede çalışan makiye ayırma komisyonu kanun ve yönetmelik hükümlerine göre kurulmadığı gibi, kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun çalışmadığı, uygulanabilir birharita çizmediği, eylemli ve yüksek eğimli Devlet Ormanlarını da makiye ayırdığı, bu nedenle, yaptıkları çalışmalara değer verilemeyeceği, kaldı ki, taşınmazın eğim ölçer ile belirlenen eğiminin % 15 - 25 olduğu, orman ve toprak muhafaza karakteri taşıdığı, 6831 sayılı Kanunun 1/J bendinin karşı kavramından funda veya makiliklerle örtülü orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan yerlerin orman sayılacağı, bilimsel olarak da % 12’den fazla eğimli makilik sahaların orman ve toprak muhafaza karakteri taşıması nedeniyle muhafaza (koruma) makisi yani orman sayılması gerektiği, bu nitelikteki taşınmazların 5653 sayılı Kanun hükümlerine göre makiye ayrılamayacağı, ayrılmış olsa bile yasal dayanağı bulunmadığından yok hükmünde sayılacağı, orman niteliğini koruyan muhafaza (koruma) makilik alanlarda 22.03.1996 gün ve 1993/5-1 sayılı İnançları Birleştirme Kararının ve H.G.K.nun Y.K.D'nin Ekim 2002 sayısında yayınlanan 27.02.2002 gün ve 2002/1-19/97 sayılı kararının uygulama yerinin bulunmadığı, tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, anayasa ve yasalarda ormanların tevziye tâbi tutulacağı yönünde hiçbir hüküm bulunmadığı, temyize konu taşınmaz daha önce yapılan orman kadastro sınırları içinde ve tapu sicilinde orman niteliğiyle Hazine adına kayıtlı ve mülkiyet hakkı Hazineye ait kamu malı orman olduğu halde, arazi kadastro ekiplerinin bu durumu göz önünde bulundurmadan, hata ile ikinci kere kadastrosunu yapıp yolsuz olarak sicil oluşturulmuşsa da, 766 sayılı Kanunun 46/2 ve 3402 sayılı Kanunun 22/1. maddeleri gereğince ikinci kadastronun yolsuz (T.M.K.’nın 1025. md.) ve bütün sonuçlarıyla hükümsüz olması nedeniyle malikine mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve T.M.K.’nın 1026. (e.M.K. 934 - İsviçre M.K.976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (izhari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.K.'nın 1023. (e.M.K.931 - İsviçre M.K.974) maddesindeki "iyi niyetle edinme" kuralının da uygulanamayacağı gözetilerek 126 ada 19 sayılı taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı''na değinilmiştir.Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra; davanın kısmen kabulü ile dava konusu ... İli, ... İlçesi, Yenimahalle Köyü, 109 ada, 217 parselin tamamının, 219 sayılı parselin krokide (B) harfi ile gösterilen yeşil ile boyalı 370.50 m2'lik kısmının, 254 sayılı parselin krokide (B) harfi ile gösterilen yeşil ile boyalı 1989.00 m2'lik kısmının, 258 sayılı parselin krokide (B) harfi ile gösterilen yeşil ile boyalı 1284.40 m2'lik kısmının, 261 sayılı parselin krokide (A) harfi ile gösterilen yeşil ile boyalı 4323.39 m2'lik kısmının, 264 sayılı parselin tamamının, 265 sayılı parselin tamamının, 266 sayılı parselin krokide (B) harfi ile gösterilen 7247.20 m2'lik kısmının, 267 sayılı parselin krokide (B) harfi ile gösterilen 2276.00 m2'lik kısmının, 268 sayılı parselin krokide (B) harfi ile gösterilen 442.71 m2'lik kısmının, 269 sayılı parselin krokide (A) harfi ile gösterilen 1102.06 m2'lik kısmının, 270 sayılı parselin tamamının, 271 sayılı parselin tamamının, 272 sayılı parselin krokide (B) harfi ile gösterilen 60.00 m2'lik kısmının, 273 sayılı parselin krokide (B) harfi ile gösterilen 2588.34 m2'lik kısmının, 274 sayılı parselin krokide (B) harfi ile gösterilen 239.00 m2'lik kısmının, 275 sayılı parselin krokide (B) harfi ile gösterilen 26.00 m2'lik kısmının, 276 sayılı parselin krokide (B) harfi ile gösterilen 10.00 m2'lik kısmının, 278 sayılı parselin krokide (B) harfi ile gösterilen 308.00 m2'lik kısmının, 279 sayılı parselin krokide (B) harfi ile gösterilen 1447.00 m2'lik kısmının, 280 sayılı parselin tamamının, 281 sayılı parselin krokide (B) harfi ile gösterilen3709.00 m2'lik kısmının, 285 sayılı parselin tamamının, 286 sayılı parselin tamamının, 287 sayılı parselin tamımının, 288 sayılı parselin krokide (B) harfi ile gösterilen 3309.99 m2'lik kısmının, 295 sayılı parselin krokide (A) harfi ile gösterilen 2036.47 m2'lik kısmının, 296 sayılı parselin krokide (A) harfi ile gösterilen 6026.23 m2'lik kısmının, 297 sayılı parselin krokide (A) harfi ile gösterilen 1173.00 m2'lik kısmının, 299 sayılı parselin krokide (A) harfi ile gösterilen 9746.71 m2'lik kısmının, 310 sayılı parselin krokide (B) harfi ile gösterilen 119.00 m2'lik kısmının, 311 sayılı parselin krokide (B) harfi ile gösterilen 627.00 m2'lik kısmının, 326 sayılı parselin krokide (B) harfi ile gösterilen 19.00 m2'lik kısmının, 329 sayılı parselin krokide "B+B" harfleriyle gösterilen 1590.00 m2'lik kısmının, 332 sayılı parselin tamamının, 333 sayılı parselin tamamının, 126 ada 11 sayılı parselin krokide (A) harfi ile gösterilen 3101.05 m2'lik kısmının, 12 sayılı parselin krokide (A) harfi ile gösterilen 3074.64 m2'lik kısmının, 16 krokide (A) harfi ile gösterilen 168.40 m2'lik kısmının, 18 sayılı parselin krokide (A) harfi ile gösterilen 81.00 m2'lik kısmının, 21 sayılı parselin tamamının, 23 sayılı parselin tamamının, 31 sayılı parselin tamamının, 127 ada 1 sayılı parselin tamamının ve 2 sayılı parselin tamamının tapusunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, bozmaya konu olan ... Yenimahalle 126 ada 19 sayılı parselin tapusunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, tapusu iptal edilen taşınmazlar ve kısımları üzerindeki müdahalenin men'ine, raporda orman ile ilgisi olmadığı belirtilen 109 ada, 256 parsel ve 126 ada 17 sayılı parsel hakkındaki davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, kesinleşen orman tahdit haritası içinde kalan taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve tescil istemine ilişkindir.Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 1944-1945 yıllarında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1950 yılında makiye ayırma, 24.12.1962 tarihinde makiye ayırmanın iptali, 1965-1966 yıllarında genel arazi kadastrosu, 26.11.1982 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 1744 sayılı Kanuna göre aplikasyon ve 2. madde çalışmaları, 22.07.1987 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 3302 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır. Dosya kapsamına, mahkemece uyulan bozma kararı uyarınca işlem yapılıp, hüküm kurulmuş olmasına ve 6099 sayılı Kanun gereğince yargılama giderlerinin davacı Orman Yönetimi üzerinde bırakılmasına ve lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesine ve bozmanın kapsamının dışında kesinleşmiş yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, dava konusu taşınmazlardan 126 ada 19 sayılı parsel dışındaki parseller yönünden mahkemece verilen ilk karar Dairenin 08/12/2011 gün ve 2011/15461-14363 sayılı kararıyla onandığından kesinleşmiş olup hüküm yerinde bu parsellere yönelik aynı kararın tekrar yazılmış olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının birinci paragrafının tamamen çıkarılarak yerine ; ''Yenimahalle 126 ada 19 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline'' cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.'nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 29/01/2015 günü oybirliğiyle karar verildi.