MAHKEMESİ :Kadastro MahkemesiTaraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin pul yokluğundan reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RKadastro sırasında... Köyü 101 ada 41 parsel sayılı 8559.57 m2 yüzölçümündeki taşınmaz; kagir ev, bahçe ve zeytinlik niteliğinde, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak davalı adına tesbit edilmiştir. Orman Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tesbitinin iptali ile orman niteliğinde Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1965 yılında... Serisi içinde, hava fotoğrafı yöntemiyle orman kadastrosu yapılmış ve 23/11/1965 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiştir. Daha sonra 2005 yılında yapılıp, 18/04/2008 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması vardır.Mahkemece, çekişmeli taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 17/ 2. maddesinde düzenlenen orman içi açıklığı olduğu kabul edilerek hüküm kurulmu??sa da, delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülmüştür. Şöyle ki, çekişmeli yere bitişik durumda bulunan 38, 39 ve 40 sayılı parseller kişiler adına tapuda kayıtlı olduğundan taşınmaz tüm yönlerden orman parseli ile çevrili olmadığı gibi davalı tarafından dayanılan Nisan 1967 tarihli tapu kaydının da bu yere ait olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle, mahkemece yapılacak iş; yörede 1965 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırlarını esas alınarak uyuşmazlığı çözmekten ibarettir. Taşınmaz başında yapılan keşifte hazır bulunan orman bilirkişi... tarafından yöntemine uygun biçimde hazırlanan rapor gereğince, taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 399.63 m2'lik bölümünün kesinleşen orman kadastro sınırları içinde, (B) harfli 8159.94 m2'lik bölümünün ise orman kadastro sınırları dışında kaldığı anlaşılmaktadır. Belirlenen bu duruma göre (A) harfli bölüm yönünden davacı ... Yönetiminin davasının kabulüne, (B) harfli bölüm yönünden ise reddine karar vermek gerekirken, aksi görüşle davanın tümüyle kabulü yolunda kurulan hüküm usûl ve kanuna aykırıdır. Bundan ayrı 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile getirilen 3402 sayılı Kanunun 36/A maddesinde “Kadastro işlemi ile oluşan tesbit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” ve 17. maddesi ile eklenen geçici 11. maddesine göre; “bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” hükmü gereğince davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmiş olması da doğru değildir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 31/01/2013 günü oybirliğiyle karar verildi.