Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5247 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7010 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Kadastro MahkemesiTaraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ..., ..., ... mirasçılarından İlknur ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RKadastro sırasında .... parsel 8900 m² yüzölçümüyle, Nisan 1967 tarih 80 numaralı tapu kaydı nedeniyle mera ve meşelik vasfı ile .... köyü tüzel kişiliği adına tespit edilmiş, yapılan tespite ... tarafından itiraz edilmiş, 28/11/1985 tarih ve 6454 sayılı Komisyon kararı ile itirazın reddi yolunda verilen karar davacı ...'e 04/04/1986 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı 30 günlük yasal süre içinde 07/04/1986 tarihinde tapu ve zilyedliğe dayalı dava açmıştır. 199 sayılı parsel 1400 m² yüzölçümüyle, Nisan 1967 tarih 80 numaralı tapu kaydı nedeniyle mera ve meşelik vasfıyla .... köyü tüzel kişiliği adına tespit edilmiş, yapılan tespite ..., ......, ..., .... ve ... tarafından itiraz edimiş, 28/11/1985 tarih ve 6465 sayılı Komisyon kararı ile itirazın reddi yolunda verilen karar davacı ...'e 23/05/1986 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı 23/05/1986 tarihinde tapu ve zilyedliğe dayalı dava açmıştır. 200 parsel, 15000 m² yüzölçümüyle, Nisan 1967 tarih 80 numaralı tapu kaydı nedeniyle mera ve meşelik vasfıyla .... köyü tüzel kişiliği adına tespit edilmiş, yapılan tespite ..., ......, ..., .... ve ... tarafından itiraz edilmiş, 28/11/1985 tarih ve 6456 sayılı Komisyon kararı ile itirazın reddi yolunda verilen karar davacı ... ve ...'e 23/05/1986 tarihinde tebliğ edilmiş, davacılar 23/05/1986 tarihinde tapu ve zilyedliğe dayalı dava açmışlardır. 201 sayılı parsel, 8100 m² yüzölçümüyle, Nisan 1967 tarih 80 numaralı tapu kaydı nedeniyle mera ve meşelik vasfıyla .... köyü tüzel kişiliği adına tespit edilmiş, yapılan tespite ..., ......, ... ve .... tarafından itiraz edilmiş, 28/11/1985 tarih ve 6457 sayılı Komisyon kararı ile itirazın reddi yolunda verilen karar davacı ... .'e 19/05/1986 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı 30 günlük kanunî süre içinde tapu ve zilyetliğe dayalı dava açmıştır. ..... Yönetimi, 198, 200 ve 201 parsel sayılı taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla davaya katılmış, mahkemece; asıl dava dosyası olan 1986/8 sayılı dosyada ... tarafından açılan davanın reddine, Birleşen 1986/9 sayılı dosyada ... tarafından açılan davanın feragat nedeniyle reddine, Birleşen 1986/10 sayılı dosyada ... tarafından açılan davanın reddine, Birleşen 1986/11 sayılı dosyada ... tarafından açılan davanın feragat nedeniyle reddine, Birleşen 1986/345 sayılı dosyada ... tarafından açılan davanın feragat nedeniyle reddine, Birleşen 1986/346 sayılı dosyada ... tarafından açılan davanın feragat nedeniyle reddine, Birleşen 1986/350 sayılı dosyada ... tarafından açılan davanın reddine, Birleşen 1986/335 sayılı dosyada ...... tarafından açılan davanın reddine, 1986/8 sayılı dosyada müdahil ...'in davasının reddine, Dava konusu 198, 200 ve 201 sayılı parsellere yönelik müdahil ..... İdaresinin davasının kabulüne, 198, 200 ve 201 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitinin iptali ile orman vasfıyla .....si adına tapuya kayıt ve tesciline, 199 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi mera olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline kaydedilmesine karar verilmiş, hüküm davacılar ..., ... ve ... mirasçılarından .... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılmamıştır. Mahkemece tesbitlere esas alınan, 4753 sayılı Kanuna göre Toprak Tevzi Komisyonu tarafından tevzi edilen Nisan 1967 tarih 80 numaralı, 36500 m² yüzölçümlü, mera cinsindeki tapu kayıtlarının taşınmazlara uyduğu, davacıların dayandığı, 201 sayılı parsele uyduğu belirlenen 2975 m² yüzölçümlü Eylül 1965 tarih ve 78 numaralı ve 199 sayılı parsele uyduğu belirlenen 6420 m² yüzölçümlü Ekim 1970 tarih 9 numaralı tapu kayıtlarının ise, ..... Yönetiminin taraf olmadığı tescil kararlarıyla oluştuğu, yine davacıların dayandığı 1936 yılı 36 yazım numaralı vergi kaydının çekişmeli parsellerle birlikte dava dışı 197, 202, 203 ve 204 sayılı parsellere de uymakta ise de; meşelik niteliğindeki yerde zilyedlikten sözedilemeyeceği ve zilyetlikle birleşmeyen vergi kaydının hüküm ifade etmeyeceği, 1961 yılı memleket haritasında açık alanda görülen taşınmazlarda 1960'lardan bu tarafa meşe ağaçlarının doğal yollardan gelerek, 1984 yılı memleket haritasında tamamının meşelik olarak göründüğü gerekçesiyle davacı gerçek kişilerin davasının reddine, ..... Yönetiminin müdahil olduğu parseller yönünden davasının kabulüne karar verilmişse de; yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; hükme esas alınan uzman bilirkişi raporlarında taşınmazın 1961 yılı memleket haritasında açık alanda; 1956 yılı hava fotoğrafında münferit çalılık ve meşelik alanda yeraldığı, üzerinde 40-50 yaşlarında meşe ağaçları olduğu, eğiminin % 2-5 olduğu açıklanmış ancak incelendiği bildirilen hava fotoğrafları rapora eklenmemiş, yine orman bütünlüğü içinde kaldığı kabul edilmekle birlikte, komşu parsel kayıtları getirtilerek sınırda orman niteliğinde taşınmaz bulunup bulunmadığı araştırılmamıştır. Dosyaya yansıyan yerel bilirkişi ve tanık beyanlarından, taşınmazların doğu tarafında .... kapsamında ormanlık alan bulunduğu, köyde başka orman olmadığı, taşınmazların dere içinde kaldığı, ormanlık alanla da arada kot farkı bulunduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca, öncesi itibarıyla orman olmayan ve özel mülk olarak tapuda kayıtlı bir yerin sonradan çevreden gelen tohumlar yolu ile ormanlaşması taşınmazı kamu malı haline getirmeyecektir. 6831 sayılı Kanunun 1/G maddesi "orman sınırları dışında olup, yüzölçümü üç hektarı aşmayan sahipli arazideki her nevi ağaç ve ağaççıklarla örtülü yerler orman sayılmaz." 1/F maddesi ise “ orman sınırları içinde veya bitişiğinde tapulu, orman sınırları dışında ise her türlü tasarruf belgeleriyle özel mülkiyette bulunan ve tarım arazisi olarak kullanılan dağınık veya yer yer küme ve sıra halindeki her nevi ağaç ve ağaççıkla örtülü yerler orman sayılmaz” hükmünü içermekteyse de; bu hükümlerin uygulanabilmesi için dayanılan tapu kaydının miktarı ile taşınmaza uyması gerekir. O halde mahkemece, daha önceki keşiflerde görev almamış bir orman bilirkişi, bir ziraat uzmanı, bir fen elemanı, bir jeolog aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, kadastro tespitinin yapıldığı 1986 yılından 15-20 yıl öncesine ait memleket haritaları ve bu haritaların yapımına esas alınan hava fotoğrafları ile yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafı bulunduğu yerden getirtilip, stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliği, orman olup olmadığı araştırılmalı, taşınmazlar üzerindeki ağaç yaşı, sayısı, dağılımı ziraat uzmanı tarafından krokide gösterilmeli, orman sayılan yerlerden olduğu bildirildiği takdirde, ağaç yaşları ile eski tarihli hava fotoğraflarının tarihi karşılaştırılarak uzman bilirkişi raporlarının doğruluğu denetlenmeli, komşu parsellere ilişkin kadastro tespit tutanakları ile dayanağı kayıt ve belgeler, davalı olanların dava dosyaları bulunduğu yerden getirtilerek, çekişmeli taşınmazların bulunduğu yeri ne olarak gösterdiği denetlenmeli, dayanılan tapu kayıtları ilk oluşumundan itibaren tüm gittileriyle uygulanarak taşınmazlara uyup uymadığı belirlenmeli; hem tespite esas alınan tapunun, hem davacıların dayandıkları tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazlara uyduğunun belirlenmesi halinde; daha eski tarihli ve doğru temele dayanan tapu kaydına üstünlük tanınacağı düşünülmeli, bayır, sırt gibi değişir sınırlar içermesi nedeniyle genişletilmeye elverişli oldukları gözetilerek tapu kayıtlarının kapsamı 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20/C maddesi gereğince miktarı ile geçerli olarak belirlenmeli, tapu kaydının miktar fazlasının kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yolu ile kazanılıp kazanılamayacağı tartışılmalı, bundan sonra elde edilecek delillere göre karar verilmelidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 04/06/2015 günü oybirliğiyle karar verildi.