Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5217 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10708 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı ..... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDava konusu .... sırasıyla 24200 m², 6900 m², 96400 m² ve 202800 m² yüzölçümlü taşınmazlar, 766 sayılı Kanuna göre 1975 yılında yapılıp 21/02/1984 - 22/03/1984 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen arazi kadastrosunda mera niteliği ile sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiş, diğer dava konusu 1304 ve 1305 parsel sayılı taşınmazlar tescil harici bırakılmıştır. Taşınmazlar 2011 yılında 4342 sayılı Kanuna göre kurulan Mera Komisyonu tarafından mera olarak tespit, tahdit ve tahsis edilmişlerdir. Davacı ... Yönetimi, 04/11/2011 tarihli dava dilekçesinde taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 824 ve 828 sayılı parsellerin tamamı ile, 873 sayılı parselin (A) harfi ile gösterilen 76665 m²'lik kısmı, 877 sayılı parselin (A) harfi ile gösterilen 143371 m²'lik ve (B) harfi ile gösterilen 7479 m²'lik kısımlarının il mera komisyonu tarafından yapılan mera tespit ve tahdit çalışmaları ile tahsis kararının ve taşınmazların mera olan sicil kayıtlarının iptaline, bu taşınmazların orman vasfıyla ..... adına tapuya kayıt ve tesciline; 1304 numaralı parsele ilişkin il mera komisyonu tarafından yapılan mera tespit ve tahdit çalışmaları ile tahsis kararının iptali ile tescil ve sınırlandırma harici bırakılan iş bu taşınmazın orman vasfıyla ..... adına tapuya kayıt ve tesciline; 873 sayılı parselin (B) harfi ile gösterilen 19735 m²'lik kısmına, 877 sayılı parselin (C) harfi ile gösterilen 51950 m²'lik kısmına ve 1305 sayılı parsele yönelik davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı ..... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 4342 sayılı Kanuna göre yapılan mera tespitine itiraza ilişkindir.Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir; Şöyle ki: mahkemece keşif sonucu düzenlenen orman bilirkişi raporunda eski tarihli memleket haritası ve dayanağı hava fotoğraflarında taşınmazların konumu usûlünce gösterilmemiştir. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu nedenle; mahkemece, dava konusu taşınmaza komşu olan 1072, 803, 805, 812, 1309, 1320, 1313, 827, 825, 826, 829, 830, 831, 832, 833, 1127 ve 1321 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanakları, davalı iseler dava dosyaları, kesinleşerek tapuya kayedilmiş iseler tapu kayıtları ve dayanakları, en eski tarihli memleket haritası, dayanağı hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen ..... (......) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; başka köyden seçilecek mahalli bilirkişiler ve tanıklar taşınmaz başında dinlenmeli, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... Yönetimi ve davalı .....'nin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 03/06/2015 günü oybirliğiyle karar verildi.